"Türk'ün Fikir Kalelerinden Erol Güngör"
Sunucu ve yapımcı Yöndem:- "Batıyı, doğuyu, Hristiyan ve İslam alemini iyi bilen gerçek bir mütefekkir ve alimdi. Tasavvuf da bildiğine göre aynı zamanda bir arifti"- İLESAM İstanbul Şube Başkanı Vayni:- "'Türkiye'de Misyonerlik Faaliyetleri' 1957 yılında
İSTANBUL (AA) - Sosyal psikolog ve yazar Prof. Dr. Erol Güngör, vefatının 34. yılında, "Türk'ün Fikir Kalelerinden Erol Güngör" adlı etkinlikle anıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı Kültürel Etkinlikler Müdürlüğünce düzenlenen program, Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Bakırköy Anadolu Lisesi ve Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği'nin (İLESAM) katkılarıyla Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.
Panelin oturum başkanlığını üstlenen sunucu ve yapımcı Harun Yöndem, Güngör'ün 1970'li yıllarda etkili bir yazar olduğunu belirtti.
Yöndem, Erol Güngör'ün Konya Selçuk Üniversitesi'nin kurucu rektörü olduğunu ve genç yaşında hayatını kaybettiğini dile getirdi.
Güngör'ün bir fikir kalesi olduğu yorumunu yapan Yöndem, şunları kaydetti:
"Erol Güngör, gerçek bir mütefekkirdi ve keşke günümüzde yaşasaydı. Kendisi Kırşehir'de doğuyor. İlk ve orta tahsilini Kırşehir'de yapıyor. Yaz tatillerinde Ahi Evran Camisi imamı olan dedesinden Kur'an dersleri alıyor. Böylece Arapça'yı da kavrıyor. Farsça'ya da aşinaydı. Batı dillerinden zannediyorum ikisini bilirdi. Bu anlamda batıyı, doğuyu, Hristiyan ve İslam alemini iyi bilen gerçek bir mütefekkir ve alimdi. Tasavvuf da bildiğine göre aynı zamanda bir arifti."
- "45 yıllık ömrü boyunca çok özel malzemeler çıkardı"
İLESAM İstanbul Şube Başkanı sosyolog Cafer Vayni de çeşitli üniversitelerde Güngör hakkında yazılan 20'nin üzerinde tez bulunduğunu aktararak, "Yurt dışındaki üniversitelerde de Erol Güngör hiçbir şekilde göz ardı edilmeyen bir düşünürdü. Bugün sosyoloji bölümleri başta olmak üzere, siyaset bilimi, hukuk ve değişik alanlar onunla ilgilenmeye, onu dinlemeye, okumaya, öğrencilerine önermeye devam etmektedir." diye konuştu.
Vayni, Erol Güngör'ün eserlerine de değinerek, şu bilgileri verdi:
"Erol Güngör, 45 yıllık ömrü boyunca yazı hayatında çok özel malzemeler ortaya çıkardı. 'Türkiye'de Misyonerlik Faaliyetleri' 1957 yılında yayımlandı. Henüz 19 yaşındayken bu eseri üretmişti ve bu kitabın çapında başka bir eser yok. Hala Türkiye'de misyonerlik faaliyetleriyle ilgili atıf yapılan en önemli kaynaktır. Hocamız aynı zamanda bir sosyal psikoloji profesörü. İstanbul Üniversitesi'nde okumuş. Orada Mümtaz Turhan'ın yanında bulunmuş. Akademik hayatta ise 'Kelami Sahada Estetik Yapı Organizasyonu', 'Şahıslar Arası İhtilafların Çözümünde Lisanın Rolü' konulu tezlerini yazmış."
Erol Güngör'ün, yazılarında karmaşık meseleleri açık bir ifadeyle kaleme aldığının altını çizen Vayni, "Dergilerde yazdığı 'Kültür Değişmesi ve Milliyetçilik' adlı eseri var. Burada teknoloji, kültür değişmesi, milli tarih, örf, adet ve milli karakter gibi konularda makaleler yazdı. Çağdaş bir Türk kültürü kurmak istiyordu. Bütün çalışmaları da aşağı yukarı bu merkezin halkaları oluyor." ifadelerini kullandı.
- "Erol Güngör bütüncül bir dünya görüşüne sahip"
Medya iletişim uzmanı, sosyolog Prof. Dr. Edibe Sözen ise Güngör'ün belli bir teorinin yazarı olmadığına dikkati çekerek, "Onun düşüncelerinde birçok teori var. Tecrübeli psikolog olarak İstanbul Üniversitesi'nde göreve başlıyor ama kitaplarında tarih de edebiyat da tasavvuf da milliyetçilik de İslamcılık da var. Demek ki sadece bir bilim alanını temsil etmiyor. Daha bütüncül bir dünya görüşüne sahip." dedi.
Sözen, Erol Güngör'ün tarih bilincine sahip ve milliyetçi bir şahsiyet olduğuna işaret ederek, Güngör'ün milliyetçiliğinin siyasi değil, tarihin sürekliliğini ortaya koyan bir milliyetçilik olduğu anlattı.
Güngör'ün eşi Prof. Dr. Şeyma Güngör'ün de katıldığı program sonunda konuşmacılar, öğrencilerin sorularını cevapladı.
AA
Kaynak: