Türkiye'ye sığınanlara, Semt Konakları desteği

Türkiye'ye sığınanlara, Semt Konakları desteği

Beyoğlu Belediyesi Semt Konakları'nda Suriye ve Irak'tan Türkiye'ye sığınan yaklaşık 5 bin kişi sosyal yardım hizmeti alıyor- Beyoğlu Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü Koca:- "Günde bin 500 kişi aşevi, 500 kişi çamaşırhane, 250 kişi de banyodan yarar

İSTANBUL (AA) - LALE BİLDİRİCİ - İhtiyaç sahiplerine yemek, bakım ve sağlık hizmeti veren Beyoğlu Belediyesi Semt Konakları'ndan, ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye sığınan 5 bin kişi yardım alıyor.

Beyoğlu Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü Ali Koca, Semt Konakları'na ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada ilçe belediyesine bağlı toplam 14 semt konağı olduğunu, 3 semt konağı bünyesinde aşevi, çamaşırhane ve banyo olduğunu kaydetti.

İnsanların şahsen veya vatandaşların desteğiyle sosyal yardım bürosuna müracaat ettiğini, kendilerinin de uzman ekiple ihtiyaç sahibi aileleri ziyaret ettiklerini belirten Koca, sosyal yardım durumu tespiti yapıldıktan sonra ihtiyaç durumuna göre aşevi, çamaşırhane ve sosyal market gibi yardım ünitelerinden ihtiyaç sahiplerinin faydalanabildiğini, market için sosyal kart alıp gıda, giyim, temizlik ihtiyaçlarını karşılayabildiğini anlattı.

Beyoğlu'nda 2004 yılından bu yana hizmet verdiklerini dile getiren Koca, "Semt konaklarımız, mahallelerin ortak noktasında bulunuyor. Günde bin 500 kişi aşevi, 500 kişi çamaşırhane ve 250 vatandaş da banyodan yararlanıyor. Semt konakları, mahallenin 'yaşam portalı' diyebiliriz. Şehrin ve mahallenin yaşam kültürünü artıran bir nokta ve insanlara dokunan bir yer. Sosyal yardım hizmetinin yanı sıra eğitim de veriliyor. Kadınlara yönelik iğne oyası, dantel, ahşap boyama gibi kurslar var. Ayrıca muhtarlık ofisleri ve aile hekimlerimiz de bulunuyor" diye konuştu.

Savaştan kaçıp Türkiye'ye sığınan insanlara da kucak açtıklarını, ihtiyaç sahibi  vatandaşların yanı sıra uyruğuna bakılmaksızın Suriye, Irak ve diğer ülkelerden gelen insanlara da hizmet verdiklerini aktaran Koca, "Beyoğlu'nda 500'ün üzerinde aile, yani yaklaşık 5 bin sığınmacıya hizmet veriyoruz. Sosyal market kartıyla bu insanlar temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor" dedi.

- Savaştan kaçış

Sığınmacılar çocuklarına ve ailelerine yemek götürmek için kaplarını sıcak yemekle doldurmaya çalışırken, ebeveynler evlerine ekmek götürmenin mutluluğunu yaşıyor, çocuklar ise anne babalarıyla yemek sırasında vakit geçiriyor. 

Suriye'den 2 çocuğu ve eşiyle Türkiye'ye sığındıklarını anlatan Vetha Halil Yusuf, savaşta yakın akrabalarını yitirdiğini, bir senedir İstanbul'da olduklarını kaydetti. Yusuf, "Eşim hasta olduğu için çalışamıyor, sadece oğlum çalışıyor. Bugün kirli elbiselerimizi getirdik. Çamaşırhaneye haftada bir kez geliyoruz, aşevinden de yiyeceklerimizi alıyoruz" dedi. 

Irak'tan gelen 59 yaşındaki Naseeba Moshi ise Dolapdere'de bir bodrum katta yaşam mücadelesi verdiğini anlatarak, şunları söyledi:

"Irak Musul'dan 4 çocuğum ve eşimle Türkiye'ye sığındık. Eşim, gözleri rahatsız olduğu için çalışamıyor. Evde zaman zaman yoğurt ve çay içerek tok kalmaya çalışıyoruz. Bugün de çocuklarım için aşevinden yemekleri alıp eve götürüyorum. Kıyafetlerimizi de yardımla alıyoruz."      

Bebeğiyle savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan 21 yaşındaki Suriyeli Dicles Seyidi de bebeğiyle birlikte aşevinde ekmek ve yiyecek almak için beklediğini ifade etti.

Seyidi, "Halep'teki savaş nedeniyle Türkiye'ye geldik. Kucağımda bebeğimle geldim. Daha yeni 40'ı çıktı. Çocuğum Mersin'de doğdu. Bir aydır İstanbul'dayız. Eşim işsiz, belediyenin aşevinden yiyecek almak için kuyruğa girdim. Bu yardımlarla geçiniyoruz" dedi.

18 yaşındaki Nur Abdullah ise 2 yıldır İstanbul'da yaşadıklarını, savaşta akrabalarını kaybettiğini belirterek, aşevinden aldığı yemekleri çocuklarına götürdüğünü belirtti.

Semt konağından yardım alan 80 yaşındaki Niyazi Söylemez de 4 çocuğu olduğunu ancak aile sorunları nedeniyle tek başına hayata tutunmaya çalıştığını belirterek, "İşim olmadığı için sokaklarda 4 sene yaşadım. Birçok kez donma tehlikesi geçirdim. Sonra emekli maaşımla bir oda kiraladım. Yaklaşık 5 yıldır da semt konaklarına gelip aşevinden yemeğimi alıyorum. Bazen de sefer tasıyla eve yemeğimi götürüyorum. Çamaşırlarımı getiriyorum. Emekli maaşım yetmiyor ama idare etmeye çalışıyorum. Yaşlı olduğum için de çalışamıyorum. Allah razı olsun devletimizden" diye konuştu.

Konağa çamaşırlarını yıkamaya getiren 50 yaşındaki Hakan Gültepe ise böbrek hastası olduğu için çalışmadığını, ailesinden uzak yaşadığını belirterek, belediyeye çamaşır getirdiğini ayrıca, sosyal market ve aşevinden de yararlandığını söyledi.

Aşevinden yemek almak için kuyrukta bekleyen 65 yaşındaki Sultan Biçer de yaşamını, konaklardaki hizmetlerden yararlanarak sürdürdüğünü ifade ederek, "Evim 6 ay önce yandı. Çocuklarımın yanına da sığınamadım. Hayatını kaybeden eşimin emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyorum ama ay sonunu getiremiyorum. Aşevindeki yiyeceklerle karnımı doyuruyorum. Allah razı olsun"  dedi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı