"Türkiye'nin geleceği için asla umutsuzluğa kapılmayalım"

"Türkiye'nin geleceği için asla umutsuzluğa kapılmayalım"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: - "Türkiye'nin geleceği için asla umutsuzluğa kapılmayalım. Bu güzel ülkede hepimiz huzur içinde yaşayacağız. Bunun sözünü veriyorum"- "Gönül isterki her evde tencere kaynasın, her evde bereket ve huzur olsun. Bunun y

ESKİŞEHİR (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin geleceği için asla umutsuzluğa kapılmayalım. Bu güzel ülkede hepimiz huzur içinde yaşayacağız. Bunun sözünü veriyorum." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin Eskişehir İl Başkanlığınca Anemon Otel'de düzenlenen iftar programı öncesinde Eskişehir Büyükşehir Belediyespor Kulübü'nün yurt içi ve yurt dışındaki bazı şampiyonalarda çeşitli dereceler alan engelli sporcuları Sümeyya Boyacı, Ömer Faruk Ulu, Mehmet Bakır Eğilmez ve Ömer Onur İnci'ye plaket verdi.

Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, ramazan ayında Eskişehir'de bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Türkiye'de beraber huzur içinde yaşamak istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Tanımadığımız insana selam vermeyi, onunla oturup bir lokma ekmeği paylaşmak istiyoruz. Kendi ülkemizde fakirlik, fukaralık ve işsizlik olmasın istiyoruz. Dünyanın en güzel ülkesi ve coğrafyasındayız. Bu güzel ülkede zaman zaman gerginlik yaşıyoruz, kavgalar oluyor. Bunları aşmak zorundayız. Bunları aşmak hepimizin ortak görevidir, aşacağız. Muhtar arkadaşlarıma şunu söylemek isterim, muhtarlar demokrasinin temel taşıdır. Bu topraklarda yapılan ilk seçim Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde, tahminen 1933'teki muhtarlık seçimidir. Demokrasinin ilk ayağı 1933 yılında muhtarlık seçimiyle başlamıştır. O nedenle muhtarlığın kurumsallaştırılması lazım. Muhtarın yerinin, elemanının ve bir bütçesinin olması lazım. Sosyal yardımların muhtar eliyle dağıtılması lazım. Muhtar arkadaşlarımla bir kanun teklif hazırladık. O kanun teklifi inşallah kısa sürede yasallaşır ve muhtarların da bağımsız bir kanunu olur."

- "Şehit ve gaziler arasında ayrım olmaz"

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de şehit yakınlarının ve gazilerinin bulunduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Beni en çok üzen ve derinden yaralayan bir olay var, şehitler ve gaziler arasındaki ayrım. Şehit ve gaziler arasında ayrım olmaz. Ayrımcılık bir toplumu böler. Ayrımcılık bir toplumda kavganın, kinin tohumlarını eker. O şehitler bizim ortak şehidimizdir. O şehitler hayatlarını, canlarını verdiler, biz evimizde rahat uyuyalım diye, toprağımız bölünmesin diye, kavga etmeyelim diye, ülkemize düşman girmesin diye, ülkemizde nifak tohumları olmasın diye hayatlarını verdiler. Ondan daha değerli bir şey olabilir mi? Bundan daha değerli bir duygu olabilir mi? Dolayısıyla ayrımcılığı kabul etmiyoruz. Şehit yakınları ve gazilerimiz arasında ayrımcılık olmamalı."

- "Her evde tencere kaynasın, her evde bereket ve huzur olsun"

Dünyanın en güzel coğrafyasının Türkiye olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Gönül ister ki her evde tencere kaynasın, her evde bereket ve huzur olsun. Bunun yolu, her evin bir geliri olsun, her ev şu ya da bu şekilde gelire sahip olsun. Aile sigortasını bunun için istiyoruz. Aile sigortasının devreye girmesi lazım. İşsizlerin ve yoksulların sigortasıdır aile sigortası. Toplumun barışı ve huzuru için önemlidir. Aç insanın, yoksulların egemen olduğu bir toplumda huzur olmaz. Kimse evinde rahat yaşayamaz, rahat uyuyamaz. Herkesin işi, aşı geliri olursa o toplumda huzur, bereket olur.

Bunun için de biz mücadele ediyoruz. 1 milyon 644 bin emekli bin 500 liranın altında aylık alıyor. En az gelirin emeklilerde bin 500 lira olması lazım. 400 ile 700 lirayla bir hayat devam etmez. Asgari ücret net 2 bin 200 lira olmalıdır. Bundan vergi alınmaması lazım. Bunları sosyal devlet için yapıyoruz. Sosyal devlet, gücü olmayanların devleti demektir. Türkiye'nin geleceği için asla umutsuzluğa kapılmayalım. Bu güzel ülkede hepimiz huzur içinde yaşayacağız. Bunun sözünü veriyorum. Bu güzel ülkede hepimiz kardeşçe yaşayacağız. Ayrılık gayrılık olmayacak. İnsana insan olarak bakacağız. İnsan, Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve bizim başımızı üstünde yeri vardır."

Konuşmanın ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi.

Kılıçdaroğlu, daha sonra Ertuğrulgazi Mahallesi'nde yaşayan 8 kişilik Sarıtaş ailesini evinde ziyaret etti. Baba Ramazan Sarıtaş ve ailesiyle basına kapalı görüşen Kılıçdaroğlu, vatandaşların daveti üzerine mahalledeki bir kahvehanede çay içti, bir süre sohbet etti ve ardından kentten ayrıldı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :