Türkiye'de Konya İmajı

Konya imajı konusu son yıllarda çok tartışılmaya başlandı. Özellikle A. Sefa Odabaşı’nın “Konya imajı mekanlar-insanlar” adlı kitabı yayınlandıktan sonra, imaj tartışmaları yoğunlaştı. (Kent imajını tartışmak isteyenlerin öncelikle sayın Odabaşı’nın kitabının girişindeki “Konya Kent İmajını Oluşturan Etkenler ve Kültür Varlıkları” başlıklı S.Ü. Fen Ed. Fak. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşim Karpuz’a ait makaleyi okumalarını öneririm.)Son olarak Konya Büyükşehir Belediyesi Şehir Araştırmaları Türkiye’de Konya İmajı-Kent Kültürü ve Kentlilik bilinci başlıklı bir rapor yayımladı. “…Türkiye’de imajına farklı yorumlar yapılan şehirlerden biri olan Konya’nın medyaya yansıtılan imajı ile Türk halkının zihnindeki Konya algısının ne kadar örtüştüğü…” nün sorgulandığı ve 15 Kasım 2004-21 Aralık 2004 tarihleri arasında yapılan araştırmanın kimilerine ilginç gelebilecek sonuçları vardı. Örneğin “Bildiğiniz ünlü Konyalılar kimlerdir?” sorusuna verilen yanıtlarla Nadide Sultan’ın Erbakan Hoca’dan daha çok tanınır gözükmesini boyalı basın hemen öne çıkardı, ama buna hiç şaşırmadım. Ben çünkü başka kentlerimizdeki insanlarımız gibi boyalı basınımız da hiç tanımıyor Konya’yı. Hatta bir çok kere Konya’nın tutuculuğu, gericiliği üzerine haksız yayın yapmaktan kaçınmadılar. “Gericiliğin başkenti” ifadesini bile kullananlar oldu. Peki kabahat onlarda mı? Kabahatin büyüğü bizde. Araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlardan biri Konya’nın yeterince tanıtılmadığı. Zaten bunu herkes idrak ediyor da çözüm için adım atılmıyor. Bir anketin, araştırmanın sonuçlarını herkes kendi kültürel birikimine göre okuyabilir. Sonuçlara varabilir. Belediyemizin yaptırdığı bu anket çok önemli bir çalışma ama benim için sürpriz bir sonucu yoktu. Çünkü içerdiği her soru, her yanıt benim yıllardır yazılarımda irdeleyip durduğum şeylerdi. Araştırma üzerinde küçük bir tur yapmakta yarar var. Araştırmanın denek sayısı 2820. Araştırmada tesadüfi örneklem yöntemi kullanılmış. Bunu getirdiği bazı sonuçlar var.Araştırmaya katılanların yarıdan çoğu genç insanlar. Yine yarıdan çoğu ilköğretim mezunu, bunların yüzde 6’lık bir bölümü okul bitirmemiş, yüzde 60’tan fazlası ev kadını, esnaf ve işçi. Bilgisayar kullanmayan ya da bilgisayarı olmayan oranı yüzde 80’e yakın. Bunların yüzde 40’a yakını boyalı basını takip ediyor, yüzde 25’i ise ya okumuyor ya beleş buldukça okuyor. Yine bunların yarıdan çoğu izlenme uğruna her naneyi yiyebilecek tv kanallarını izliyorlar. Yani Konya ile ilgili verebilecekleri bütün yanıtlar şaibeli. Çünkü izledikleri basın ve tv kanallarının bütün yayınları Konya’ya karşı, tek yanlı ve olumsuz olmuştur. Bu kitlenin Konya ile ilgili bilgisizliği ya da bilgisinin kulaktan dolma olduğu bir soru ile ortaya çıkıyor. “Konya deyince aklınıza ilk ne geliyor? Sorusuna deneklerin yüzde 70’i doğal olarak Mevlana yanıtını veriyorlar. Diğer yanıtlar attım tuttu hesabı oluyor. Araştırmaya verilen yanıtlarda doğa ve tarih sevgisi öne çıkıyor. Konya, Mevlana adıyla özdeşleşmiş durumda. Anketin sonuçları da bunu gösteriyor, ama deneklerin yüzde 90’ı Mevlana’yı hiç okumamış. Yine yanıtlardan öğreniyoruz ki, Konya ile ilgili hiçbir doyurucu yanıt gelmiyor deneklerden.Vardığım sonuç şu, Konya tanıtılmıyor. Tarihi, kültür mirası, sahip olduğu doğal zenginlikleriyle hep önlerde yer alması gereken şehrimizin tanıtımı sıfır noktasında. Tanıtım işini sadece Belediye’ye ya da bir kuruma yıkmanın da doğru olmayacağını düşünüyorum. Belediyenin, İl Kültür Turizm Müdürlüğü’nün, turizmden ekmek yiyenlerin ortak çaba göstermeleri gerekiyor.Gazeteler, dergiler bir kentin belleğidir. Belediye, şehrin tarihini, kültürünü, varolan zenginliklerini kitlelere ulaştırabilecek ama başkanın reklam aracı olmayacak aylık ya da iki aylık bir dergi yayınlamalı ve bu dergiye çekirdekçilere satacaklara değil, gerçek okuyuculara ulaştırmalıdır.Bir eleştiri: Belediye Kültür Müdürlüğü geçtiğimiz hafta bir sinema festivali düzenlemişti. Arkadaşımız Mehmet Ali Köseoğlu’nun davetiyelerinin bir sarışına gittiğini basından öğrenmiştik. Bu şehrin tek kültür sanat dergisi Konya Çalı ise hiç hatırlanmadı. Ne bileyim, Çalı’da yayımlanan ürünler kültür-sanattan sayılmıyor belki.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.