Tahıl Ambarı Konya'da hasat dönemi bereketli başladı. Devletin tarıma olan desteğinin ürün verimi ve çeşitliliğine de yansıdı. Tarımdaki gelişmeler ve 24 Haziran beklentilerini Memleket'e değerlendiren Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik "İnsan hastalanmadan sağlığın kıymetini bilmez ya. Biz de elimizdekilerin kıymetini ancak hastalanırsak fark edebiliyoruz. Kazanımlarımıza sahip çıkalım" dedi.

REKOLTEMİZ İYİ SEVİYEDE

Konya'da buğday ekim alanlarındaki daralmaya rağmen genelde verim artışıyla birlikte geçen yıllar seviyesinde bir verim artışı bekliyoruz diyen Başkan Çevik, "Türkiye hububat üretiminde geçen yıl % 33 pay alan iç Anadolu bölgesi, % 18 pay alan Güneydoğu Anadolu bölgesi, % 13 pay alan Marmara bölgesi ve %13 pay alan Akdeniz bölgesindeki gelişmeler dikkate alındığında 2018 hasat dönemine girdiğimiz bugünlerde ülke buğday rekoltesinin ekim alanlarındaki daralmanın da etkisiyle geçen yıla göre % 5-10 arası bir azalma ile 20 – 20.5 milyon ton arasında gerçekleşeceği, arpa rekoltesinde ise gerek ekim alanı artışı gerekse bazı sulu alanlara da arpa ekiminin yapılması gibi nedenlerden % 5-10 arası bir artışla 7.5-8 milyon ton düzeylerinde olacağı tahmin edilmektedir. Bölgemizde hasat 5 Haziran'dan sonra kıraç ekim alanlarında başladı. Konya'da buğday ekim alanlarındaki daralmaya rağmen genelde verim artışıyla birlikte geçen yıllar seviyesinde 2,3 milyon ton bir rekolte bekleniyor. Arpa da ise ekim alanlarının ve verimin artması ile geçen sezonun %10-15 üzerinde 1milyon 100 bin ton arpa rekoltemiz olacaktır." diye konuştu.

TARIM ALANINDA ÇOK BÜYÜK DESTEKLER ALDIK

'Konya tarım adına büyük yatırımlar ve destekler aldı. Tabi ki daha fazlasını hak ediyoruz ama bugüne kadar yapılanları da görmezlikten gelemeyiz. İnsan hastalanmadan sağlığın kıymetini bilmez ya. Biz de elimizdekilerin kıymetini ancak hastalanırsak fark edebiliyoruz' hatırlatması yapan KTB Başkanı Hüseyin Çevik, "Biz değerlendirmelerimizi rakamsal yapıyoruz. Ben geçmişe iyi bakacağım ki, geleceği öngörebilelim. Geçmiş yıllarda ne kadar destek olmuş, neler yapılmış değerlendirebilmem lazım. Bugün tarım adına 30 milyar dolara yakın destek verildi ve kırsaldaki nüfusun gelirinin 2 bin dolarlardan 10 bin dolarlara kadar çıktığını hep birlikte gördük. Konya bölgesinde yapılan tarım Avrupa standartlarına ulaştı. Ziraat Fakülteleri, üniversiteler ve tarım alanında faaliyet gösteren diğer kurumlar el ele vererek Konya tarımında çok büyük ilerleme kaydetti. Biz de Konya Ticaret Borsası olarak bunlara öncülük ettik." hatırlatması yaparak fiyat konusunda da değerlendirmeler yaptı. Çevik, Fiyat konusunda biz çok uğraş verdik. Ve uğraşımızın da karşılığını da aldık. Bu yıl yüzde 13 fiyat artışı sağladık. Anadolu insanı, çiftçimiz, üreticimiz bundan 10 yıl 15 yıl öncesiyle bir kıyas yapabilmelidir. 10 yıl 15 yıl önce ne kazanıyordunuz, şimdi ne kazanıyoruz bunun kıyasını yapabilmemiz lazım. Kazanımlarımızı kaybetmememiz gerekir. Bir sanayici olarak ben 1994 krizini gördüm, 2000 krizini gördüm. 2009'u da gördüm. Büyüdük biz 2009'da.  Bu kazanımlarımızı kaybetmemeliyiz. Bu ülkede 100 yıldır zihniyet çatışması var. Biz bunları çözebilirsek bu ülkenin şahlanmasını kimse önleyemez." dedi.

BİR RÜYA GERÇEKLEŞTİ SIRA GELECEĞİMİZE ESER BIRAKMAK

Su konusunda da önemli değerlendirmeler yapan Hüseyin Çevik, "Türkiye’de nadasa bırakılan alanların yüzde 16’sı Konya Ovası’nda olup, bunun ekonomiye kazandırılması gerekir. Konya’nın kuzey ve doğu bölgelerinde uygun ve çok büyük tarım arazileri olmasına rağmen sulanamayışından dolayı büyük potansiyeline rağmen çoğu yerde iki yılda bir ürün alınabilmektedir. Bölgemizin tarım potansiyelinin önündeki en büyük engel, bu potansiyelin kullanılamıyor olmasıdır. Bunun en büyük nedeni ise ‘Su’dur. Tarımın iklim şartlarına bağımlılığı azaltılması gerekir. Bu amaçla Konya kapalı havzasının sulama suyu ihtiyacını karşılamak için KOP Bölgesi’ne havza dışı su transferi yapılması zorunluluktur. Bunun bir ‘Devlet Projesi’ olarak ele alınması gıda güvenliğimiz açıdan çok önemlidir. Havza dışından petrol gelebiliyorsa su da gelmelidir.  Yüzyıl önce Sultan Abdülhamit Han Mavi Tünel projesini başlatmış ve bugün Sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde bu rüya gerçekleştirilmişse bizim şimdi başlatacağımız tarihi bir proje de gelecek nesillere bir miras olarak kalacaktır. Bu proje ile birlikte Konya’nın tarımı, ticareti ve sanayisi gelişecek, gayrisafi hasılaya olan katkısı artacaktır. Artacak tarımsal gücümüzle birlikte, vicdanı da güçlü Ülkemiz, mazlumlara yardımını arttıracaktır." şeklinde konuştu.

ZAMAN TÜRKİYE'Yİ ELBİRLİĞİYLE BÜYÜTME ZAMANI

24 Haziran'ın sadece bu ülke değil bütün dünya müslümanları için önemli olduğunu söyleyen Çevik, Siyaseti gündemden düşürüp, ekonomiyi, refahı gündeme almalıyız' uyarısıyla  "Türkiye’nin ilerleme gösterip, bölgesinde ağırlığını hissettirdiği zamanlarda 17 – 25 Aralık Operasyonu, Gezi Olayları, hain 15 Temmuz Darbe Girişimi ve küresel ekonomik yaptırımlar gibi sorunları önümüzde bulduk.  Suriye’de yürüttüğümüz Zeytin Dalı Operasyonu ile birlikte yapılan terör operasyonları ile Suriye ve Irak’ta yaşanan gelişmeler Türkiye'nin hızlı ve dinamik kararlar almasını zorunlu kılmıştır. Bu süreç, Cumhurbaşkanımızın dirayeti, kendini vatan ve millete karşı sorumlu sayan siyasilerin feraseti ve halkımızın desteği ile en az zararla atlatılmış ve Türkiye’nin bekası için hayati kararlar alınmıştır. Geçtiğimiz yıl halkımızın ‘Evet’ dediği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bugüne kadar uyum yasalarının çıkmış olması da, alınan erken seçim kararının ülkemizin ekonomik, sosyal kalkınmasında ve güvenlik konularında menfaatine olacaktır.  24 Haziran’da yapılacak seçimler bu açıdan çok önemli bir dönemeç olacaktır. Dünya’da yaşanan ekonomik ve politik gelişmelerden Türkiye’nin zarar görmeden güçlenerek çıkması için Türkiye’de istikrarın olması şarttır. Güçlü bir Başkanlık için, istikrarın sürmesi için güçlü bir halk desteği de gerekir. Güçlü bir Başkanlık sitemiyle, inanıyoruz ki, Türkiye yeni dönemde, başarı hikayeleri ortaya koyarak, çok güçlü bir ekonomik kalkınma hikayesi yazacaktır. Demokratik kazanımlarımız arttıkça, ekonomik kazanımlarımız da artacaktır. Geleceğe dönük projeler daha hızlı ve etkin olarak hayata geçecek, Türkiye dünyanın en büyük 10 devletinden biri haline gelecektir. Artık ayağımıza pranga gibi takılan kısır siyasi tartışmalardan kurtulma, ekonomik hedeflerimize odaklanma, Türkiye’yi elbirliğiyle büyütme ve geleceğe birlikte yürüme zamanıdır. 24 Haziran seçimleri sadece Türkiye’nin beka ve gelecek seçimi olmayacak aynı zamanda; Kudüs'ün, Gazze'nin, Türkistan'ın, Suriye'nin, Irak'ın, Somali'nin yani tüm mazlum coğrafyalarının da kaderini etkileyecektir. Bizler bu sorumlulukla Devletimizin bekası için, milletimizin huzur ve refahı için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

M. Ali Elmacı-Memleket