“Türkiye Selçukluları Devlet Adamları” konuşuldu

“Türkiye Selçukluları Devlet Adamları” konuşuldu

Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi ABD Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Akkuş tarafından “Türkiye Selçukluları Devlet Adamları Mübârizeddin Armağanşah” konulu bir konferans verild

 

 

Konya Büyükşehir Belediyesi ile Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezinin ortaklaşa düzenlediği Yaşayan Konya Hafızası İkindi Sohbetlerinde bu hafta Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi ABD  Dr. Öğr. Üyesi  Mustafa Akkuş tarafından “Türkiye Selçukluları Devlet Adamları Mübârizeddin Armağanşah” konulu bir konferans verildi. Mübârizeddin Ertokuş’un azatlısı olan Armağan Şah hakkında bilgileri İbn Bibi’de rastladığımızı belirten Akkuş: “Asıl adı Sadeddin el Hac Armağanşah b. Abdullah’tır. Selçuklu Sultanları 1.Gıyaseddin Keyhüsrev,1.İzzeddin Keykavus, 1.Alaeddin Keykubad zamanlarında Antalya ve havalisinin fetihlerini yapan Emir Ertokuş’un gulamı ve komutanı olarak 1207 yılından itibaren fetihlere katılmıştır. Antalya’da yaptırdığı medresenin kitabesinde ismi geçmektedir” dedi.

KIBRIS FETHİ ÇALIŞMALARINI ANLATTI

Akkuş, Emir Ertokuş’un donanma kabiliyeti üzerinde durup aynı özelliklere Armağanşah’ın da sahip olduğunu söyledikten sonra “Donanmasına güvenen Ertokuş, Kıbrıs’ın fethi ile çalışmalar yapmıştır. Silifke - Manavgat arasında 40 kalenin fethi, donanmanın gücü sayesinde olmuştur. Erzincan, Mengüceklerden alındıktan sonra Alaeddin Keykubad tarafından oğlu 2.Gıyaseddin Keyhüsrev’in yanına Ertokuş’un atabeg olarak atanmasından sonra 22 yıllık valilik (subaşılık) görevine Mübârizeddin Armağan Şah getirildi” dedi. 2.Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında sarayda nâzır olarak görev yapan Mübârizeddin Armağan Şah sultanın gelirlerini tahsil ederek sarayın harcamalarını düzenlediğini ifade eden Akkuş, sarayda Babaîler İsyanına kadar görev yaptığını söyledi.

SADEDDİN KÖPEK TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ

Akkuş, sultanın emriyle Engürü (Ankara) Kalesi’nde tutulan Sadeddin Köpek tarafından yayın kirişiyle boğdurulan Eyyûbî Melikesi Adilliyye hakkında İbn Bibi’den alıntı yaparak  “Her hareketinde asil yaratılışının izleri görülen son derece iffetli ve namuslu olan bu merhume cellatlar gelmeden önce izin alıp aptestini yeniledi, iki rekat namaz kıldı. Yüzünü dua kıblesi olan göğe çevirerek; ‘Allah’ım! Ben senin kulunum ve kulunun zulüm görmüş, ümitsizliğe düşmüş, değersiz kızıyım. Benimle çocuklarımın arasına karanlık perde koydular. Ruhumu ve vicdanımı köreltip kanımı akıtmaya niyet ettiler. Çocuklarımı sana emanet ediyorum. Onları koru. Sen tövbeleri kabul eder, kullarına acırsın.’ dedi. O anda orada bulunan saray hocaları bu duayı ezberleyip bir yere kaydetti. Merhume devamlı, ‘Zalimlere hak ettikleri cezayı ver. Bana acı ve beni bağışla, tövbelerimi kabul et.’ diye dua ediyordu.” Keyhüsrev’in  Üvey Annesi Adilliyye’nin çocuklarını tahtın geleceği için Uluborlu Kalesi’nde hapsettirdiğini belirten Akkuş, sonradan üç çocuğunun olmasıyla  şehzadelerin öldürülmesini Armağan Şah’a verdiğini vurguladıktan sonra  “Armağan Şah iyi bir insan olduğundan şehzadelere kıymakta tereddüt göstermiş, bazılarına göre onların yerine iki köle öldürerek sultana bu işi yaptığına dair nişan götürdüğünü zikretmişlerdir” şeklinde konuştu.

BABAÎLER TARAFINDAN ŞEHİT EDİLDİ

Babaîler İsyanın yayılmasıyla zor durumda kalan 2.Gıyaseddin Keyhüsrev, Kubadabad Sarayı’na oradan da Beyşehir Gölü’ndeki adalardan birine gittiğini söyledikten sonra Akkuş, “Armağan Şah, sultan tarafından isyanı bastırmak için görevlendirilmiş, Baba İlyas’ı öldürmesine rağmen Baba’nın göğe yükselerek meleklerden yardım getireceğine inananlar  ‘Baba Rasulullah’ diye bağırıyordu. Savaşta üstünlük kazanan âsîler Mübârizeddin Armağan Şah’ı 1240 yılında şehit ettiler.” Akkuş, İbn Bibi’de dindarlıkta, dirayette ,cesarette ve iyi ahlaklı olmada örnek olan  Mübârizeddin Armağan Şah’ın neslinin Isparta’nın Atabey kazasında ve Beyşehir’in Alpgazi köyünde devam ettiği 17.yüzyıl Osmanlı kaynaklarında belirtilir. Vakıflar Genel Müdürlüğü 592 no’lu defterde kayıtlı bulunan vakfiyede Konya’da Armağan Mahallesi mevcuttur ki, bu mahallede Mübârizeddin Armağan Şah’a ait bir vakıf olduğu ve isminin buradan geldiği kabul edilmektedir.  Program sonunda Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Hacıgökmen tarafından Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Akkuş’a günün hatırasına hediye takdim edildikten sonra toplu fotoğraf çekimiyle toplantı sonlandırıldı.

ikindi-sohbetlerinde-“turkiye--(2).jpg