"Türkiye, Kudüs'e yönelik tehditlere karşı dik duruş sergiliyor"

"Türkiye, Kudüs'e yönelik tehditlere karşı dik duruş sergiliyor"

TBMM Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Turan:- "Filistin’e huzur gelmeden Ortadoğu’ya ve dünyaya barışın gelmesi mümkün değildir. Türkiye Filistinlilere yönelik insanlık dışı muameleye ve Kudüs’e yönelik tehditlere karşı dik bir d

TBMM (AA) - ALPER ATALAY - TBMM Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, "Filistin’e huzur gelmeden Ortadoğu’ya ve dünyaya barışın gelmesi mümkün değildir. Türkiye Filistinlilere yönelik insanlık dışı muameleye ve Kudüs’e yönelik tehditlere karşı dik bir duruş sergiliyor." dedi.

Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, İsrail’in Gazze'ye uyguladığı ambargonun kaldırılması için bir çok platformda çaba gösterdiğini ve ambargo tamamen kalkıncaya kadar Filistin’in haklı mücadelesine destek vermeye devam edeceğini söyledi.

Geçen hafta, "Şefkat" adlı gemiyle, AFAD koordinasyonunda toplanan 50 bin gıda kolisi ile on binlerce kıyafet, kırtasiye malzemesi, oyuncağın Aşdod Limanı'na ulaştığını anımsatan Turan, yardımların Gazze'ye götürülüp dağıtılmaya başlandığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin davasına yakından takip ettiğine dikkati çeken Turan, Erdoğan'ın ifade ettiği gibi Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın sadece Filistin'in sorunu olmadığını vurguladı. Turan, "Kudüs, Hz. Peygamber'in miraca yükseldiği, yüce Rabbimizin 'etrafını bereketli kıldığımız' diye müminlere övgüyle tavsif ettiği yönümüzü, gönlümüzü döndüğümüz ilk kıblemiz ve kalbimizdir. Kalbimizin bir yarısı Mekke ve Medine'de, diğer yarısı da ilk kıblemiz Kudüs'te." dedi.

- "Türkiye dik duruş sergiliyor"

"Filistin’e huzur gelmeden Ortadoğu’ya ve dünyaya barışın gelmesi mümkün değildir. Türkiye Filistinlilere yönelik insanlık dışı muameleye ve Kudüs’e yönelik tehditlere karşı dik bir duruş sergiliyor." diyen Turan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "one minute" çıkışının da Filistin'e verilen değerin ve Türk halkının Filistin halkının yanında durduğunun göstergesi olduğunu söyledi.

Türkiye’nin geçen yıl 6 milyar dolarlık yardımı ile ABD'nin 6,3 milyar dolarlık yardımından sonra dünyada en çok yardım yapan ikinci ülke olduğuna işaret eden Turan, "Dünyada yapılan insani yardımların 5’te 1’ini Türkiye sağlıyor. Türkiye’nin yaptığı insani yardımlar, gayri safi milli hasıla gelirinin yüzde 0,75'ine denk geliyor. Bu da Türkiye'yi dünyadaki 'en cömert ülke' konumuna getirdi." diye konuştu.

Katar ile bazı Arap ülkeleri arasında yaşanan krize değinen Turan, "Katar yönetiminin desteklediği Müslüman Kardeşler ve Hamas'a, Kral Selman'ın, Sisi'nin ve Trump'un bakış açısı belli. Sisi, ülkesinde kurduğu diktatörlüğe en büyük tehdit olarak gördüğü Müslüman Kardeşler'i yok etmek istiyor. Suudi Arabistan yönetimi de Müslüman Kardeşler ideolojisini kendi iktidarı açısından tehdit olarak görüyor. Trump da bu konuda her ikisiyle aynı fikirde." ifadesini kullandı.

Turan, şöyle devam etti:

"İslam coğrafyasında demokrasiyi benimsememiş yönetimlerin, demokratik yollarla Filistin iradesinin seçmiş olduğu Hamas'a karşı durmaları çok normal. Bunun en basit sebebi; Müslüman halkların kendi kendini yönetme isteğinin İslam coğrafyasına yayılması ve kendi iktidarını devirebileceğine dair endişeleridir. İhvan ideolojisindeki hangi unsurları tehdit olarak görüyorlar derseniz, antiemperyalizm, gelir dağılımında adalet ve demokrasi bunlardan başlıcaları.

Mısır'da Hüsnü Mübarek'in devrilmesinde İhvan'ın sokağa çıkmasının önemli rol oynadığını ve demokratik seçimlerle gelen ilk ve tek cumhurbaşkanının da Muhammed Mursi olduğunu unutmayalım. İhvan'ın Filistin kolu olan Hamas'ın da demokratik seçimler söz konusu olduğunda kolayca iktidara gelebildiğini 2006 seçimleri göstermişti."

- "Katar'ın farklı olması sürpriz değil"

Halkıyla barışık olmayan ve küresel aktörlerle kirli ittifaklara girmekten geri durmayan bütün monarşilerin, "İhvan ideolojisinin" ülkelerinde yayılmasını tehdit olarak gördüğünü dile getiren Turan, Katar'ın bu konuda farklı olmasının da sürpriz olmadığını, Katar'da hem halkıyla barışık hem de bölge halklarının çıkarlarını küresel aktörlerin çıkarlarına önceleyen bir yönetimin bulunduğunu söyledi.

Hasan Turan, İran'la ortak bir doğalgaz havzasını paylaşan ve belli düzeyde ekonomik ilişkileri olan Katar'ın, bu ülkeyle Körfez'in Arap ülkeleri arasında çıkacak bir savaşın bütün bölgeyi etkileyeceğini ve Ortadoğu'yu istikrarsızlaştıracağını bildiği için Tahran ile ilişkilerde daha çok diplomasiyi öne çıkarmak istediğini, bunun da İran'a karşı daha sert politikaları savunan ve bu konuda bütün bölge ülkelerini yanında görmek isteyen Riyad ve Washington yönetimini rahatsız ettiğini kaydetti.

Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu tür örgütlere destek verme iddiası, uluslararası siyasette aslında başka nedenlerle hedef seçilen ülkelerin sık sık karşılaştığı suçlamalardır. Hatırlarsanız Türkiye de hem bazı Türkiye düşmanı uluslararası çevreler hem de onların ülkemizdeki uzantıları tarafından benzer şekillerde suçlanmıştı. MİT tırları hadisesiyle FETÖ ve arkasındaki güçlerin oluşturmak istedikleri Türkiye algısını unutmayalım. Türkiye'yi DEAŞ'a silah desteği veren ülke olarak gösterip hükümetin devrilmesine varacak müdahaleleri meşrulaştırmaya çalışmışlardı. İnşa etmeye çalıştıkları bu olumsuz algıyı tam da 15 Temmuz darbe girişimi sırasında kullanacaklardı. Hala vazgeçmediler, uluslararası medyanın Türkiye'yi hedef alan bu konudaki karalama kampanyaları devam ediyor.

Avrupa ise insan hakları, özgürlük, eşitlik kavramlarını sadece kendi insanları için kullanıyor. Avrupalının bu kavramları; Filistin'de ve İslam coğrafyasında zulüm, kan, gözyaşı demek."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :