Türkiye-Finlandiya Dostluk Anlaşması'nın 90. Yılı Sempozyumu

Türkiye-Finlandiya Dostluk Anlaşması'nın 90. Yılı Sempozyumu

Onbirinci Cumhurbaşkanı Gül:-"AB güçlü bir küresel aktör olma yolunda zorluklarla karşılaşıyor. AB sınırlarını gözden geçirerek küresel bir güç olmak için yeni üyeleri bünyesine dahil etmesi gerekiyor"-"AB özgün ama ertelenmiş bir başarı hikayesidir. AB ş

ANKARA (AA) - Onbirinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avrupa Birliği'nin (AB) dünyadaki en büyük küresel proje olduğunu ancak genişlemesi gerektiğini belirterek, "AB güçlü bir küresel aktör olma yolunda zorluklarla karşılaşıyor. AB sınırlarını gözden geçirerek küresel bir güç olmak için yeni üyeleri bünyesine dahil etmesi gerekiyor" dedi.

Ankara Palas'ta Dışişleri Bakanlığı ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) ortaklığında Türkiye-Finlandiya Dostluk Anlaşması'nın 90. yılı sebebiyle "Daha Güçlü ve İstikrarlı bir Avrupa İçin Elele" başlıklı sempozyum düzenlendi.

Açılış konuşmasını yapan Onbirinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin AB üyeliğinin sadece Türkiye'ye değil AB'ye de getirileri olacağını söyledi. Gül, "AB özgün ama ertelenmiş bir başarı hikayesidir. AB şu an sınırları olmayan bir kıtadır. Bu proje dünyadaki en önemli küresel projedir. AB güvenlik bölgesi de bunun en önemli örneklerindendir" diye konuştu.

AB'nin ekonomik birlikten aynı zamanda sosyal ve siyasi birliğe de dönüştüğünü kaydeden Gül, AB'nin karşılaştığı tehlikelerle ilgili "Ekonomik ve finansal krizler sadece AB'yi değil tüm dünyayı tehdit ediyor" ifadesini kullandı.

Gül, "AB, güçlü bir küresel aktör olma yolunda zorluklarla karşılaşıyor. AB sınırlarını gözden geçirerek küresel bir güç olmak için yeni üyeleri bünyesine dahil etmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

Küresel barış ve güvenlik konularına da değinen Gül, AB'nin küresel barışı koruma anlamında sorumluluklarından kaçamayacağını belirterek, "Yumuşak güç anlamında AB'nin güçlü araçları var. AB bu araçları kullanmalı" dedi.

AB'nin genişlemesinin önemine değinen Gül, "Eğer AB daha içe kapalı olmayı tercih ederse çok unsurlu yapısını yitirerek yumuşak gücünü de kaybetmiş olur" ifadesini kullandı.

AB’de son yıllarda İslamofobi ve ırkçılığın yükselişe geçtiğini kaydeden Gül, "Bu çerçevede AB’deki Müslümanlara ve göçmenlere karşı aşırılıkların önüne geçmeliyiz" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa kıtasının iki ayrı ucunda bulunan Türkiye ve Finlandiya’nın, AB’nin kuruluş temellerini paylaşan 90 yıllık dost iki ülke olduğunu söyledi.

"AB'yi geliştirmeye her zamandan daha çok ihtiyaç duyuyoruz. Bu değişim bölgesel olduğu kadar çok kültürlü düzeyde de olmalıdır" diyen Çavuşoğlu, AB'nin potansiyel bölgesel liderliğini kabul etmesi gerektiği belirterek, "AB’nin bölgesel lider olma yolunda yumuşak güç ve sert güç dengelerini gözetmesi gerekir" ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu aynı zamanda yabacı düşmanlığı ve İslamofobinini AB'nin temel değerleri çerçevesinde ciddi tehditler olduğunu söyledi.

-"Türkiye, Avrupa'ya aittir"-

Eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Ahtissari de "Adil toplum istikrarın kaynağıdır" diyerek, Finlandiya ve Türkiye'nin AB için önemine dikkati çekti.

"Türkiye ve Finlandiya sadece dost değil aynı zamanda stratejik ortaktır" diyen Ahtissari, "İki ülke arasında güçlü bağlar var. Onlarca yıl ortak çıkarlarımız çerçevesinde işbirliklerimiz olmuştur. Dost olmak karşılıklı iltifatları beraberinde getirir. Gerçek dostluk dürüstlük ve saygıdan gelir" dedi.

Türkiye'nin Asya ve Avrupa'da büyümesine her zaman inandığını vurgulayan Ahtissari, "Türkiye Avrupa'ya aittir. Avrupa'da Türkiye'ye ihtiyaç duyuyor" diye konuştu.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja da Türkiye'nin aynı zamanda G-20'de bulunan yükselen bir güç olduğunu, her yıl 250 bin Finlandiyalının Türkiye'yi ziyaret ettiğini söyledi.

Türkiye ile Finlandiya'nın tarihi bağları olduğuna dikkati çeken Erkki, "Tatarların Finlandiya toplumuna dahil olma süreci başlı başına bir başarı hikayesidir" dedi.

​AB'nin komşu ülkeleriyle ilgili politikasını gözden geçirmesi gerektiğinin de altını çizen Erkki, "AB'nin komşu ülkeler politikası, sadece onları Avrupalı tutmak değildir" dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :