"Türkiye bölgesinde farkedilen bir ülke"

"Türkiye bölgesinde farkedilen bir ülke"

ING Group Finansal Piyasalar Strateji ve Araştırma Başkanı Turner:

İSTANBUL (AA) - HANDAN GÜNEŞ - ING Group Finansal Piyasalar Strateji ve Araştırma Başkanı Christopher Turner, petrol fiyatlarındaki gerilemenin Türkiye gibi cari açığı yüksek ülkeler için oldukça yararlı olduğunu belirterek, "Bu yıl Türkiye'nin yüzde 4 büyüyeceğini ve bu büyümenin sürdürülebilir olduğunu düşünüyoruz" dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Turner, cari açığın azalması ve Merkez Bankası'nın faizleri indirmesinin genel olarak iç büyümeyi daha pozitif kıldığını aktararak, bu yıl Türkiye'nin yüzde 4 büyüyeceği öngörüsünde bulundu.

Turner, öncelikle, petrol fiyatlarındaki gerileme eğiliminin dünya genelinde dezenflasyon sürecini de beraberinde getirdiğini kaydederek, "Bu eğilim, birçok merkez bankasına faizleri sert aşağı çekme konusunda destek sağlıyor. Nitekim son olarak Singapur'un faiz oranlarını indirmesi bu çerçevede atılmış bir adım olarak değerlendirilebilir" diye konuştu.

Petrol fiyatlarının düşmesinin Türkiye için de iyi bir haber olduğunu vurgulayan Turner, "Petrol fiyatlarındaki gerileme Türkiye gibi cari açığı yüksek ülkeler için oldukça yararlı oldu. Muhtemelen uluslararası yatırımcılar Türkiye'deki bu potansiyeli farkedecek" ifadelerini kullandı.

Geçen yılın ikinci yarısında çift basamaklı düzeylere yaklaşan enflasyonun yıl sonunda yüzde 8 civarına gerilediğini anımsatan Turner, şunları kaydetti:

"Enflasyon görünümündeki iyileşme süreci bu yılın ilk yarısında da devam edecek gibi gözüküyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da enflasyonun, piyasa beklentileriyle karşılaştırıldığında daha iyimser bir değerlendirmeyle, 2015 sonunda, yüzde 5,5 ve 2016 yılında yüzde 5 olarak gerçekleşmesini tahmin ettiklerini açıkladı. Biz, ING olarak enflasyonun düşeceği konusunda hemfikir olmakla birlikte, yıl sonu rakamının yüzde 6'nın üzerinde olabileceğini düşünüyoruz. Bu beklentimizde, yılın ikinci yarısında küresel merkez bankalarının politika kararlarının döviz kurunda yaratabileceği olası baskı yanında, petrol fiyatlarındaki halen devam eden hareketin tersine dönebileceği ihtimali belirleyici oluyor." 

Turner, büyüme tarafında ise enflasyon görünümündeki toparlanma ve buna bağlı olarak Merkez Bankası'nın faizleri indirme eğilimine girmesinin genel olarak iç talebi destekleyecek gibi gözüktüğünü belirterek, öte yandan kamu yatırımları ve tüketimin muhtemelen genel seçimler öncesinde güçlü seyredebileceğine işaret etti.

Bu şartlar altında, 2015’te Türkiye'nin yüzde 4 büyüyeceğini öngören Turner, "Dolayısıyla, büyüme görünümünün geçen yıla göre daha iyi olacağını söyleyebiliriz. Genç nüfusu ve genişleyen işgücüyle Türkiye büyüme hızını koruması gereken bir ekonomi ve biz işsizlik oranını en azından sabit tutacak bir büyümenin yüzde 4-4.5 civarında olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Turner, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) yeni bir sözle yönlendirme yapabileceğini ayrıca Türkiye'nin bölgesindeki jeopolitik risklerin artabileceğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Türkiye yatırımcı iştahı için önemli olan tüm bu makroekonomik göstergelerin ortasında bulunuyor. Biz yüzde 4 civarı büyümenin Türkiye için sürdürülebilir olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'nin son 2-3 yılına baktığımızda volatilitenin oldukça yüksek olduğunu, para politikaları şekillendirilirken özellikle döviz kurundaki oynaklığın ekonomiyi tedirgin ettiğini gördük. Uluslararası bakış açısıyla bakıldığında politika yapıcıları Türk Lirası'nın istikrar kazanması için 2011 yılının sonlarına doğru devreye girdi. Bu durum piyasalar tarafından pozitif karşılandı ve volatiliteyi durdurdu. Uluslararası ortam, özellikle 2013 baharında faiz oranlarının keskin bir şekilde yükselmesi, Türkiye için yeniden volatilite yarattı. Bu durum yalnızca Türkiye için söz konusu değildi, birçok cari açığı yüksek ülkede bu durum görüldü. Türkiye'de son 2-3 yılda politika yapıcılarında şeffaflık iyileşti. Dolayısıyla daha şeffaf ve daha iyi bir para politikasına sahip oldu. Türkiye bir takım zayıflıklarına karşın mali yönden özellikle de bankacılık sektörü açısından oldukça güçlüydü."

 

- "Faizler haziran-eylül arasında artacak"

 

ING Group Finansal Piyasalar Strateji ve Araştırma Başkanı Turner, İstanbul'un finans merkezi olması noktasında, eğitim, işgücü, büyüme imkanı ve yaşam süresi gibi durumlarda daha iyi bir pozisyonda yer aldığını ancak iyileştirilmesi gereken bazı noktalar bulunduğunu belirterek, "Bu yüzden İstanbul'un finans merkezi olması biraz zaman alacak. Hükümetin bu alandaki çalışmalarını göreceğiz ve bu konuda iyimseriz" dedi.

2015'in uluslararası ölçekte zor bir yıl olabileceğine işaret eden Turner, bunun arkasındaki en önemli sebebin ise ABD faiz oranlarının artmaya başlayacak olması olarak nitelendirerek, "Fed küresel krizden bu yana oldukça iyi iş çıkardı, şeffaftı. Parasal genişlemeden çıkış belirli bir takvim gözetilerek gerçekleşti. Buna göre, son dönemde baskı altında kalan ABD enflasyonu muhtemelen yılın ikinci çeyreğinden itibaren toparlanacak ve bu sürece paralel olarak Fed faiz artırım sürecine haziran-eylül arasında başlayacak"

ABD'de yönünü yukarı çevirecek faizlerin Türkiye ve gelişmekte olan ülkeleri zorlayabileceğini dikkati çeken Turner, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gelişmekte olan piyasalara sermaye akışı zayıflayabilir, döviz kurunda baskı olabilir. Türkiye kısa vadeli döviz sermaye akışına oldukça bağlı bir ülke ve yakın çevresindeki jeopolitik riskler de küçümsenmemeli. Ama iyi haber petrol fiyatlarının düşmesiyle daralan cari açığın Türkiye’nin finansman ihtiyacını aşağıya çekecek olması ve toparlanan makro ekonomik göstergeler. Bu açıdan bakıldığında, finansal piyasalardaki dalgalanmalar Türkiye için yönetilebilir görünüyor. Nitekim Türkiye’nin son 2-3 yılına baktığımızda volatilite oldukça yüksek olsa da, olumsuz etkilerle oldukça iyi başa çıkıldığını görüyoruz. Para politikaları şekillendirilirken özellikle döviz kurundaki oynaklığın tedirgin ettiğini ve Türk Lirası’nın istikrarının temel amaçlardan biri olduğunu gördük."

Turner, gelecek dönemde de döviz piyasasındaki gelişmelerin yakından izleneceğini vurgulayarak, "Özet olarak bence Türkiye mali yönden özellikle de bankacılık sektörü açısından oldukça güçlü bir durumda" diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak:Haber Kaynağı