Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Toplantısı (2)

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Toplantısı (2)

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı İsmail Emrah Karayel:- "Vize serbestisi sürecinde önümüze siyasi nitelikli farklı engeller çıkartılmamasını ve yükümlülüklerimizi yerine getirdikten sonra söz verildiği üzere vize serbestisinin Türk vatanda

TBMM (AA) - Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı İsmail Emrah Karayel, "Vize serbestisi sürecinde önümüze siyasi nitelikli farklı engeller çıkartılmamasını ve yükümlülüklerimizi yerine getirdikten sonra söz verildiği üzere vize serbestisinin Türk vatandaşları için hayata geçirilmesini bekliyoruz." dedi.

Karayel, TBMM Tören Salonu'nda düzenlenen Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nun 78. Toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, 26 Nisan 2018'de Brüksel'de gerçekleştirilen son Karma Parlamento Komisyonu toplantısından bu yana, hem Türkiye'de hem AB içinde hem de uluslararası konjonktürde önemli gelişmelerin yaşandığı bir sürece şahit olunduğunu belirtti.

Türkiye'de 24 Haziran seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiğini anımsatan Karayel, yeni sistemle daha etkin çalışan ve daha hızlı karar alabilen yeni bir sistemin oluşturulduğunu ifade etti. Yeni sistemin temelinde demokrasinin güçlendirilmesi ve vatandaşların haklarının her alanda geliştirilmesinin bulunduğuna dikkati çeken Karayel, "Bu anlayışla önümüzdeki dönemde AB'ye katılım sürecimizin önem arz eden birçok konuda reformu hayata geçirmeyi planlıyoruz ve devam edeceğiz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde ilk reform eylem grubu toplantısının 29 Ağustos'ta gerçekleştirildiğini ve siyasi reform sürecine ivme kazandırılması konusunda mutabık kalındığını dile getiren Karayel, 11 Aralık'ta yapılan son toplantıda da reform sürecine ilişkin kararlılığın yeniden ortaya konulduğunu ifade etti.

Karayel, "Önümüzdeki dönemde Türkiye, önemli reformları hayata geçirerek demokrasisini güçlendirme yolunda adımlar atmaya devam edecektir. Ülkemizin AB sürecinde gösterdiği bu kararlılığa, AB'nin de aynı kararlılıkla karşılık vermesini ve kararlı adımlarımızın, başta katılım müzakereleri olmak üzere ilişkilerimizin her alanında somut yansımaları olmasını bekliyoruz." açıklamasında bulundu.

Avrupa bütünleşmesinin, bugün kendi içinde birçok sorunla uğraştığını anımsatan Karayel, AB'nin geride bırakılan dönemde ekonomik kriz, terörle mücadele, düzensiz göç, BREXIT, Trump yönetiminin AB'ye yaklaşımı, aşırı sağın yükselişi ve son olarak "sarı yelekliler hareketi"nde şahit olunan toplumsal tabandan yükselen itirazlar gibi pek çok meydan okumayla karşı karşıya olduğunu belirtti.

AB'nin geleceği açısından 2019'un önemli bir yıl olacağına vurgu yapan Karayel, şöyle konuştu:

"Mayısta yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri kilit rol oynamaktadır. Özellikle geçtiğimiz yıllarda Avrupa'da yapılan seçimlerde gördüğümüz aşırı sağın yükselişinin AP seçimlerinde de devam etmesi durumunda AB'nin kendini yeniden konumlandırma sürecine girmesi kaçınılmaz olacaktır. Bugün Avrupa'da barışın, istikrarın, ekonomik kalkınmanın ve etrafında birleştiğimiz değerlerin önündeki en büyük tehdit, etkisi giderek artan AB şüpheciliği, ırkçılık ve yabancı düşmanlığıdır. Bunlarla mücadele etmenin en etkili yöntemi hiç kuşkusuz kültürler ve toplumlar arası diyaloğu geliştirmektir. Mevcut ön yargıların yıkılması hem Avrupa bütünleşmesinin geleceği hem de Türkiye-AB ilişkileri açısından hayati önem taşımaktadır."

AP'nin, ulusal gündemler ve politikalar peşinde olmaması gerektiğini, Avrupa kıtasının ortak geleceğine ilişkin vizyoner bir tutum benimsemesi gerektiğine işaret eden Karayel, AP seçimlerinin hem AB'nin hem de Türkiye ile ilişkilerin geleceği açısından bir dönüm noktası olacağını belirtti.

AP'nin 2018 Türkiye Raporu'na dikkati çeken Kareyel, şunları kaydetti:

"Halihazırda AP'de görüşmeleri devam eden 2018 Türkiye Raporu Taslağının, Türkiye-AB ilişkilerini geliştirmek için adil ve dengeli olarak sonuçlanmasına önem atfediyoruz. Beklentimiz, raporun tonuna dikkat edilmesi, yapıcı bir yaklaşım sergilenmesi ve Türkiye-AB ilişkilerine gölge düşürecek değerlendirmelerden kaçınılmasıdır. Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecini tartışmaya açacak ifadeler, ilişkilerimize zarar vermekten, Türkiye kamuoyunda AB ve AP'nin itibar kaybından öte hiçbir şeye hizmet etmez. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili ön yargılı ve kategorik olarak olumsuz yaklaşım sergilenmemesi ise bizim açımızdan son derece önemli bir diğer husustur. Yeni yürürlüğe giren bir sistemin anlaşılması için zamana ihtiyaç olduğunun ve ön yargılı yaklaşılmaması gerektiğinin altını önemle çizmek istiyorum."

Karayel, yapıcı olmayan üslupla hazırlanan her raporun Türk kamuoyu nezdinde AP'nin güvenilirliğini azalttığını ve ilişkilere zarar verdiğini de sözlerine ekledi.

- "Gümrük Birliğinin güncellenmesi raporu bir an önce kabul edilmeli"

Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve vize serbestisi diyaloğunun her iki tarafın da menfaatine olduğunu dile getiren Karayel, bu nedenle bu konularda AP'nin açık desteğini beklediklerini söyledi. Karayel, AP Uluslararası Ticaret Komitesinin, Gümrük Birliğinin güncellenmesi konusundaki raporunun bir an önce kabul edilmesini beklediklerini bildirdi.

Vize serbestisi yol haritasında kalan 7 yükümlülüğün, ikinci nesil pasaportların basılmaya başlamasıyla 6'ya düştüğünü aktaran Karayel, "Vize serbestisi sürecinde önümüze siyasi nitelikli farklı engeller çıkartılmamasını ve yükümlülüklerimizi yerine getirdikten sonra söz verildiği üzere vize serbestisinin Türk vatandaşları için hayata geçirilmesini bekliyoruz." ifadesini kullandı.

- IPA fonlarında kesintiye gidilmesi

IPA fonlarında kesintiye gidilmesi kararının AB açısından yanlış bir karar olduğuna dikkati çeken Karayel, şu değerlendirmeyi yaptı:

"IPA fonları, ülkemizin AB uyum sürecini destekleyen ve AB'nin Türk kamuoyunda olumlu algılanmasına hizmet eden önemli bir araçtır ancak mali yardımlarda kesintiye gidilmesi, Türkiye gibi büyük bir ekonomiyi hiçbir şekilde etkilemez. Burada asıl önemli olan, mali yardımların projeler aracılığıyla kullandırılması ve bu süreçteki kazanımlardır. Başta sivil toplum olmak üzere, toplumun her kesimine bu kadar yakından dokunan IPA fonlarında ilave kesinti yapılması istenmesi AP için bir çelişkidir. Bu nedenle mali yardımlarda kesintiye gidilmesi, AB'nin ülkemizdeki görünürlüğünün azalmasına neden olacaktır."

Terörle mücadele Türkiye-AB işbirliğine de değinen Karayel, terör örgütleri arasında ayrım yapılmaması gerektiğini söyledi.

"DEAŞ, PKK ve PKK'nın Suriye uzantısı PYD/YPG ile FETÖ'ye benzer duyarlılıkla yaklaşılmadıkça teröre köklü çözüm bulmamız mümkün olmayacaktır." diyen Karayel, bu konuda AP'nin daha fazla hassasiyet göstermesi gerektiğini vurguladı. Karayel, AP'nin, terör örgütleri veya destekçilerinin istismar edebilecekleri bir zemin olmaması gerektiğini belirtti.

- "Avrupa'da herkes Türkiye'nin attığı adımları olumlu karşılıyor"

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Yunan vekil Manolis Kefalogiannis ise Avrupa'nın temel değerlerinin, Türkiye'nin AB sürecinde de yer ettiğini belirterek, "Türkiye her zaman AB için stratejik bir ortak olacaktır. Avrupa da Türkiye'nin en büyük ekonomik ortağı olacaktır." dedi.

Türkiye'nin AB sürecindeki ilerleme hızının Türkiye'ye bağlı olduğunu savunan Kefalogiannis, "Avrupa'da herkes Türkiye'nin attığı adımları olumlu karşılamaktadır." diye konuştu.

Kefalogiannis, buna örnek olarak OHAL'in kaldırılması, Türkiye-AB arasındaki mülteci anlaşması, 3,5 milyon mültecinin Türkiye'de misafir edilmesi gibi konuları gösterdi.

Kefalogiannis, "Hepimiz batıya yönelmiş Türkiye istiyoruz, onun için birlikte mücadele etmeliyiz." ifadesini kullandı.

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı