Turkcell Gebze Veri Merkezi'ne giren askerlerin davası

Turkcell Gebze Veri Merkezi'ne giren askerlerin davası

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Turkcell Gebze Veri Merkezi'ne girerek, iletişimi kesmeye çalıştıkları iddiasıyla haklarında dava açılan 10'u tutuklu, 1'i firari 15 sanığın yargılanmasına devam edildi- Mahkeme heyeti, kararını açıklamak için duruşmayı 8

KOCAELİ (AA) - Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Turkcell'in Gebze Veri Merkezi'ne girerek, iletişimi kesmeye çalıştıkları iddia edilen 10'u tutuklu, 1'i firari 15 sanığın yargılandığı davada sanıklar, esasa ilişkin savunma yaptı.

Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, meslekten ihraç edilen tutuklu sanıklar Gebze Jandarma Komutanı Yüzbaşı Abdülkadir Ö, üsteğmenler Arda U. ve Emrah E, teğmenler Bülent C, Mehmet Ö. ve Suat S, astsubaylar Mahmut K. ve Osman H, başçavuş Doğan Ç, eski öğretmen Vedat Ç. ile tutuksuz yargılanan teğmen A.A. ile astsubaylar C.A, İ.B. ve S.T. ile avukatlar hazır bulundu.

Duruşmaya, Cumhurbaşkanlığı adına avukat Serpil Esma Şahin de katıldı.

Tutuklu sanık Suat S, esasa ilişkin savunmasında, hakkındaki suçlamaları reddederek, darbeci ve FETÖ'cü olmadığını ileri sürdü.

Suat S, darbe girişiminin 16 Temmuz'da sabaha karşı olacağını sonradan öğrendiğini, o gün için arkadaşlarıyla İstanbul'a gezi programı yaptıklarını belirterek, "Darbeci olsam darbe günü gezi programı düzenler miydim? Bu bile benim darbeden haberimin olmadığının ve darbeye destek vermediğimin kanıtıdır." diye konuştu.

İl Jandarma Komutanlığı'ndan gelen ve dönemin istihbarat şube müdürü binbaşı firari sanık Ümit İpek'in telefonla arayarak, terör saldırısı olduğunu, acil gelmesini istediğini anlatan Suat S, şöyle devam etti:

"İpek, konuyla ilgili İl Jandarma Komutanı'nın bilgisini olduğunu söyledi. Daha sonra Gebze'deki Turkcell Veri Merkezi'ne gittik. Terör saldırısı olduğu gerekçesiyle gitmiştik. Oradaki görevlileri gözaltına almadık, kimseyi kelepçelemedik. Güvenlik görevlileri görev yerlerinde oturarak çay içti. Daha sonra Cumhurbaşkanı'nın televizyondan halkı sokağa davet ettiğini öğrenince oradan ayrıldık. Terör saldırısına karşı bir faaliyette bulunduğumu sanıyordum. TSK'da üst düzey komutanlar bile darbe olduğunu anlayamamışlar ve önüne geçememişler. Biz bunun darbe girişimi olduğunu nasıl bilebilirdik? Kaçınılmaz bir hataya düştüm."

"ByLock" iddialarına ilişkin, mahkeme kararı olmadan MİT tarafından elde edilen delillerin hukuki olmadığını ileri süren Suat S, "ByLock indirmedim ve kullanmadım. Darbeci değilim. FETÖ ile bir ilgim ve bağım yoktur. Komutanlarımın emrini uyguladım. Suçsuzum. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.

- Eski öğretmen Vedat Ç'nin savunması

TSK yapılanmasında "mahrem abi" olduğu iddia edilen eski öğretmen Vedat Ç. de savunmasında hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Aleyhindeki tanık ifadeleri nedeniyle tutuklu yargılandığını savunan Vedat Ç, "FETÖ'cü değilim. ByLock kullanmadım. Suçsuzum. Bu hafta eşim ve oğlumun doğum günü var. Bu mutlu günlerinde onların yanında olmak istiyorum. Bundan dolayı beraatime karar verilmesini istiyorum." diye konuştu.

- Eski teğmen A.A'nın savunması

Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı olan eski teğmen A.A ise savunmasında, 9 yıllık meslek hayatının 5 yılında terörle mücadele görevlerinde bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"FETÖ veya başka bir terör örgütü içinde olmam düşünülemez. 'Abi' olarak hitap ettiğim kişilerin olduğu bu yapıya dini faaliyetlerde bulunmak için girdim. Bu yapının devlet ve hükümet aleyhinde bir faaliyette bulunabileceğini anlayamadım. Bu yapının terör örgütü olduğunu anlayınca ayrıldım, tüm ilişkimi kestim. Kanunsuz hiçbir emri yerine getirmedim. Hakkımda bir soruşturma açılmamışken ve halen görevdeyken emniyete gidip bu yapıyla ilgili bütün bildiklerimi samimiyetle anlattım. Vicdani sorumluluklarımı yerine getirdim. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum."

Tutuksuz sanıklar C.A ve İ.B, önceki savunmalarını tekrar ettiklerini, haklarındaki suçlamaları kabul etmediklerini dile getirerek, beraat ve tahliye talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, kararını açıklamak üzere duruşmayı 8 Ekim'e erteledi.

- Mütalaada ağırlaştırılmış müebbet istemi

Cumhuriyet savcısı tarafından 14 Mayıs'taki celsede açıklanan esas hakkındaki mütalaada, 10 tutuklu sanığın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.

Tutuklu ve tutuksuz sanıklar için "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan aydan onbeşer yıla kadar hapis cezası istenen mütalaada, ayrıca Vedat Ç. haricindeki tüm tutuklu sanıkların TCK'nin 116/2.4. ve 119/1 a, c. ve e. maddeleri gereğince cezalandırılmaları istendi.

- İddianameden

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" ve "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan da 7 yıl 6 aydan onbeşer yıla kadar hapis cezası isteniyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :