"Türk Yetkililer, Çözüm İçin Esed'den Fazla Çaba Gösteriyor"

"Türk Yetkililer, Çözüm İçin Esed'den Fazla Çaba Gösteriyor"

Suriye Türkleri Derneği Genel Sekreteri Vezir:- "Türkiye ve Türk halkı sadece Suriyelilerin sesi olmuştur. Biz şunu biliyoruz, Türk yetkililer, Suriye'deki sorunun çözümü için Esed'den daha fazla çaba göstermektedir"- "Suriyelilerin, Türkiye sayesinde vey

HATAY (AA) - EKBER TÜRKOĞLU - Suriye Türkleri Derneği Genel Sekreteri Ahmed Vezir, Türk yetkililerin, Suriye'deki sorunun çözümü için Beşşar Esed'den daha fazla çaba gösterdiğini söyledi. 

Vezir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'deki halk isyanının 2011 yılında çıktığı yönünde yanlış bir algı ve bilgi olduğunu ileri sürdü. 

Suriye'de 1970'de Hafız Esed'in darbeyle başa geldiğini anımsatan Vezir, o dönemde Esed'in arkasında halk desteğinin olmadığını iddia etti. 

Vezir, Hafız Esed döneminde ülkede özgürlük, adalet ve hukukun bulunmadığını, diktatörlüğün ise had safhada olduğunu savunarak, halkın ilk isyanının 1979'da başta Hama olmak üzere Cisr eş-Şuğur ve Halep'te başladığını belirtti. 

Bu isyanın silahla susturulduğunu anlatan Vezir, "1979-1982 yıllarında halkın üstüne bomba yağdırıldı. Binlerce insan hapse atılıp, işkenceyle öldürüldü. Binlercesi de halen kayıp. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yaklaşık 70 bin kişi öldürüldü. İsyan bu katliamlarla önlendi. İsyan bitti ancak halkın içerisindeki bu yara günden güne daha da büyüdü" dedi. 

- "Dünya sadece seyretti"

Vezir, bu katliamlarda Suriye'nin en önemli din adamlarından Bayırbucak Türkmeni Şeyh Memduh Culha'nın da öldürüldüğünü aktardı.

O dönemdeki medyanın katliamı görmediğini dile getiren Vezir, "Tüm dünya devletleri, kıyımı sadece seyretti, dile bile getirmedi. Hatta halen gündeme getirilmiyor. Ermenilerin, sözde soykırım iddiaları yüz yıldır gündemden düşürülmüyor. Japonya'ya atılan atom bombası, her gün dillerde dolaşıyor. Ancak, Suriye'de 1982 yılında ölen en az 70 bin kişinin adı bile anılmıyor. Bunu bir dava olarak da kabul etmiyorlar" şeklinde konuştu.

- "Acı, hep taze kaldı"

Baba Esed döneminden beri acıyı bağrına basan halkın, rejimin gitmesi arzusunu hep taze tuttuğunu vurgulayan Vezir, Beşşar Esed'in 2000'de iktidara gelmesiyle halkın özgürlükler anlamında az da olsa umutlandığını bildirdi. 

Kısa sürede Beşşar Esed'in de babasının yolundan gittiğinin anlaşıldığına dikkati çeken Vezir, şöyle devam etti:

"Tunus'ta başlayan Arap Baharı, sırasıyla Libya, Mısır ve Yemen'e yayıldı. Buralarda diktatörler devrildi. Ancak yine de Suriye halkı isyan etmedi. Dera'da çocukların duvar yazısı yüzünden hapse atılıp, işkence edilmesi üzerine, büyük aşiretler isyana kalkıştı. Arap ülkelerindeki devrimler, Suriye halkına bir umut da oldu. 1982'de toprağa gömülen umutlar yeniden gün yüzüne çıktı. Esed, özgürlük isteyen sivillerin üzerine bomba yağdırınca, halk isyanı tüm ülkeye yayıldı."

- "İsyanın, Türkiye ile bağlantısı yok"

Suriye'deki bu halk direnişiyle Türkiye arasında bağlantı kurulduğuna işaret eden Vezir, bunun kasıtlı yapıldığını söyledi. 

Vezir, isyanın başladığı ilk günlerde, Türkiye'nin Esed rejimini sürekli uyardığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Bu dönemde Türk yetkililer 37 kez Esed yönetimiyle görüştü. Esed'in halka verdiği özgürlük vaatlerini yerine getirmesini istedi. Esed rejimi ise silahsız çözüm için tavsiyelerde bulunan Türkiye'yi dinlemedi. İran yönetiminin dediklerini yaptı. Şimdilerde ise Suriye'de dökülen kanın, iç savaşın sorumlusu Türkiye gösterilmeye çalışılıyor. Suriyelilerin, Türkiye sayesinde veya desteğiyle devrime kalkıştığı yönünde iddialar dolaşıyor. Bunlar asılsızdır. Bunu söyleyenler, bir kere dünya haritasına baksınlar. Tunus nerede Türkiye nerede? Suriye'de devrimin başladığı kent Dera nerede Türkiye nerede? Dera, Ürdün sınırında yer alıyor bunu bilmiyorlar."

Suriye'deki bugünkü devrim hareketinin, 1979'da rejime karşı başlayan mücadelenin devamı olduğunu ifade eden Vezir, Türkiye ile uzaktan yakından alakası bulunmadığını anlattı.

Vezir, Türkiye'nin, bu süreçte Suriye halkının yanında yer alarak, dünya kamuoyundan destek istediğini dile getirerek, "Türkiye ve Türk halkı sadece Suriyelilerin sesi olmuştur. Biz şunu biliyoruz, Türk yetkililer, Suriye'deki sorunun çözümü için Esed'den daha fazla çaba göstermektedir" değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak:Haber Kaynağı