Türk işçisi ülkesine sahip çıkıyor

Türk işçisi ülkesine sahip çıkıyor

Yol-İş Sendikası Konya Şube Başkanı Ali Alkan, “İktidarı ve muhalefeti, sivil toplum örgütleri hepsi birlikte davranmak durumundadır. Türk İşçisi için gün, Türkiye’ye sahip çıkma günüdür” dedi.

Türk-İş Konfederasyonu çatısı altından sendikal faaliyetini sürdüren Yol-İş Konya 2 Nolu Şubenin Başkanı Ali Alkan ve yönetim kurulu üyeleri ve temsilcileri ile birlikte Şube faaliyet alanında yer alan Niğde, Aksaray, Karaman ve İlçelerde görev yapan işçileri ziyaret ederek ülke bağımsızlığı için,  birlik ve beraberlik için kendilerine düşen görevi yapmalarını ve sendika olarak üstlerine düşen görevi seve seve yapacaklarını vurguladılar.

Başkan Alkan,  şunları söyledİ: “Amerika Birleşik Devletleri’nin en üst düzeydeki yetkilileri tarafından ülkemize yönelik yayınlanan tehdit mesajları ve yaptırım tehditleri, sonrası uygulamaya konulan kararlar hiçbir şekilde kabul edilemez. Amerika Birleşik Devletleri’nin tutumu, uluslararası hukuk ve devletlerarası ilişkilerle bağdaşmaz. Uzun yıllar sözü edilen “müttefiklik” ve “stratejik ortaklık” kavramına sığmaz.

 Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milletiyle bütün tehdit, baskı ve dayatmalara karşı birlik ve beraberlik içindedir. Gün, Türkiye’ye sahip çıkma günüdür. İktidarı ve muhalefeti, sivil toplum örgütleri hepsi birlikte, doğrudan doğruya bağımsızlığımıza ve milli bütünlüğümüze yönelik bu saldırıya karşı çıkmaktadır. Geçmişte “istiklal savaşını” zaferle sonuçlandıran Türkiye Cumhuriyeti, siyasal ve ekonomik bağımsızlığını korumanın mücadelesini kararlılıkla verecektir. Bu tavır, ülkenin toprağını, emeğini savunmaktır, yurtseverliğin gereğidir. TÜRK-İŞ olarak sorumluluğumuzu yerine getirmeye hazır olduğumuzu herkese duyurmak istiyoruz.  

Türk halkı birlik ve beraberliğini koruyarak daha önce birçok sorun ve krizin üstesinden gelmiştir. Bugün yaşadığımız olumsuz tablonun da geride kalacağına inanıyoruz. İşçisinden işverenine, medyadan sivil toplum örgütlerine kadar herkese büyük sorumluluk düşmektedir. Kimsenin “bana bir şey olamaz”, “benim keyfim yerinde” deme lüksü yoktur. Herkes ülke üzerinde oynanmak istenen oyunun farkında olmalıdır.

Türkiye’nin kalkınmasında, ekonomik gelişmesinde işçilerin alın teri bulunmaktadır. Geçmişte tüm olumsuzluklara rağmen, özveriyle üretim sürdürülmüş ve işyerlerine sahip çıkılmıştır. İşçilerimiz bugün de elini taşın altına koymaktan çekinmeyecektir. Kaliteli ve verimli üretim için çalışacaktır. Mesele memleket meselesi olduğunda tutumumuz herkes tarafından bilinmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri’nin kendi çıkarları için oluşturduğu baskı ve bazı kararlarını dayatma girişimi, bölgemizdeki niyetinin bir yansımasıdır. Ülkemiz de dahil olmak üzere coğrafyamızın siyasi haritasını değiştirmek amacı taşımaktadır. Bu planı yapanlara karşı barışı, insan haklarını ve mazlum milletlerin özürce yaşama hakkını savunan Türkiye’nin bu onurlu tavrının yanında yer almak aynı zamanda bir insanlık görevidir. 

“Özgürlük ve Bağımsızlık Benim Karakterimdir” şiarıyla ağır bedeller ödenerek verilen Kurtuluş Savaşını zaferle sonuçlandıran Türkiye, ekonomik bağımsızlığının anlamını ve önemini bilmektedir. Bunun sürdürülmesi için herkes ortak tavır almalıdır.”