"Türk ekonomisini eleştirmek hakkaniyete sığmaz"

"Türk ekonomisini eleştirmek hakkaniyete sığmaz"

Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci:- "Küresel ekonomideki durgunluğu, çevre ülkelerdeki jeopolitik gelişmeleri ve 15 Temmuz darbe girişimini göz ardı ederek Türkiye ekonomisini eleştirmek hakkaniyete sığmaz"- "Büyüme oranlarını orta vadede, 2018-2019 yılla

İSTANBUL (AA) - Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Küresel ekonomideki durgunluğu, çevre ülkelerdeki jeopolitik gelişmeleri ve 15 Temmuz darbe girişimini göz ardı ederek Türkiye ekonomisini eleştirmek hakkaniyete sığmaz" dedi.

Türkiye Genç İşadamları Derneğinin (TÜGİAD) 16. Olağan Genel Kurulunda konuşan Tüfenkci, TÜGİAD'ın kapasitesi ve geçmişi itibarıyla Türkiye için önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunu söyledi.

Özellikle içerisinde gençleri barındırması ve gençlerin yolunu açması bakımından TÜGİAD'ın kendileri için çok önemli olduğunu ifade eden Tüfenkci, "Geçmişe baktığımızda TÜGİAD istemiş biz yapmışız. Çeklerle ilgili taleplerini, KOBİ'lerle ilgili taleplerini dile getirdiler biz de gerekli düzenlemeleri yaptık." diye konuştu.

Tüfenkci, küresel ticaretin daralmaya gittiğini ve bunun içerisinde pastadan daha fazla pay almak için çabalayan girişimcilerin büyük işlere imza attığını kaydetti. Küresel daralmayla birlikte Türkiye'deki ticaretin de bir miktar daraldığını dile getiren Tüfenkci, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin dünya ticaretinden bağımsız olarak kendi iç dinamikleriyle beraber uğraştığı bir sürü sorun oldu. Bunlara bakıldığında Gezi Olayları başlamadan önce bu ülkede faizler dipleri görmüştü, döviz istikrar içinde devam ediyordu. Gezi Olaylarıyla beraber başlayan süreçten sonra, 'o olaylar bitti yeniden önümüze bakıyoruz' dediğimiz an birileri 17-25 Aralık operasyonlarına, arkasından 6-7 Ekim Kobani olaylarından tutun da en nihayetinde hain 15 Temmuz darbe girişimi ve bunun Türkiye'de meydana getirdiği zararları ve yaraları hep beraber yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Allah'a hamdolsun bu milletin dirayetli duruşuyla, Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle 15 Temmuz darbe girişiminin vermiş olduğu zararları çok kısa zamanda atlattık.

Biz biliyoruz ki ekonomik kalkınma ancak siyasi istikrarın olduğu ortamlarda gerçekleşir ve siyasi istikrarla korunur. Bu anlayışla ülkemizin imkan ve kaynaklarını yine milletin hizmetinde kullanıyoruz. Mali disiplinden hiçbir zaman taviz vermedik, vermeyeceğiz de. Ülkemizin refahını artırdık, artan refahı toplumun tüm kesimlerine yaymaya çalışıyoruz. Para politikalarında daima fiyat istikrarını esas aldık ve enflasyonla mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürdük."


-"Büyüme oranlarını tekrar yüzde 5 ve üzerine çıkarmayı hedefliyoruz"


Merkezi yönetim bütçe açığının 2002 yılında milli gelire oranının yüzde 11'in üzerinde olduğunu anımsatan Tüfenkci, bu yıl kamu yatırımlarının yüzde 30 artırılacak olmasına rağmen 2017 yılında bütçe açığının milli gelire oranının en fazla yüzde 1,9 seviyelerinde olmasını öngördüklerini söyledi.

"Türkiye'nin medeniyet yolundaki yürüyüşüne hız kazandırdık" diyen Tüfenkci, Türkiye'nin sadece kendi vatandaşları için değil, bütün dost ve kardeşleri için de emniyetin, adaletin ve merhametin yurdu olma yolunda hızla ilerlediğini belirtti. Tüfenkci, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"2008 yılındaki küresel krizin etkileri hala sürüyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranlarında beklenen iyileşme maalesef gerçekleşmedi. Özellikle 2016 yılında küresel ekonomi beklentilerin altında bir performans sergiledi. Emtia fiyatları ve uluslararası ticaret, İngiltere'nin Avrupa Birliğinden ayrılması, zayıf sermaye akımları gibi faktörler bütün ülkelerin büyüme oranlarını etkiledi. Ayrıca ABD'de yapılan başkanlık seçimleri sonrasında Fed'in faiz artırma ihtimalinin de artmış olması, bu noktada da dövizde bir dalgalanmayı oluşturdu.

Türkiye ekonomisini küresel ölçekteki gelişmelerden bağımsız olarak anlamak ve değerlendirmek mümkün değil. Küresel ekonomideki zorlu koşullara rağmen Türk ekonomisi 27 çeyrektir üst üste büyümeye devam ediyor. 2016'nın ilk yarısında ise ekonomimizi yüzde 3,9 büyüttük. 2016 yılı bütünü içerisinde de yüzde 3 gibi bir büyüme oranını bekliyoruz. Küresel ekonomideki durgunluğu, çevre ülkelerdeki jeopolitik gelişmeleri ve 15 Temmuz darbe girişimini göz ardı ederek Türkiye ekonomisini eleştirmek hakkaniyete sığmaz."

Bütün sıkıntılara rağmen Türkiye'nin Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerden daha fazla büyümesinin başlı başına bir başarı olduğuna işaret eden Tüfenkci, "Biz büyüme oranlarını orta vadede, 2018-2019 yıllarında tekrar yüzde 5 seviyesine ve onun üzerine çıkarmayı hedefliyoruz." açıklamasında bulundu.


-"Bankacılık sektörü Türkiye'nin gücüne güç katıyor"


Tüfenkci, Türkiye'nin milli gelirini büyütürken istihdam sağlamaya devam ettiklerini dile getirdi. 2007 yılından bu yana yaklaşık 6,8 milyon insana yeni bir iş kapısı açtıklarını bildiren Tüfenkci, şunlara dikkati çekti:

"OECD ülkeleri arasında en yüksek istihdam artışı sağlayan 2. ülke olduk. Aynı süreçte iş gücüne katılım oranımızı yüzde 44'ten yüzde 52'ye yükselttik. Mali disiplindeki bu sağlam duruşumuz, dünya ekonomisinin en sıkıntılı dönemlerinde Türkiye'nin güvenli bir liman olarak düşünülmesini sağladı. Güven ve istikrar ortamı enflasyonun düşmesinde de kilit rol oynadı. 34 yıl aradan sonra enflasyonu yeniden tek haneli seviyeye düşürdük.

AK Parti Hükümetleri olarak sabit gelirli vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmedik. Enflasyon oranlarının 2016 yılı sonunda yüzde 7,5, 2017 yılı sonunda da yine yüzde 7 seviyelerinde olacağını öngörüyoruz. Özellikle tasarruf açıklarını kapatma adına geliştirdiğimiz Bireysel Emeklilik Sisteminin devlet katkısıyla daha da büyüyeceğini ve tasarruf oranlarımızın daha da artacağını düşünüyoruz. Bankacılık ve finans sektörümüzün sağılıklı ve güçlü olması, Türkiye ekonomisinin gücüne güç katmakta, direncini artırmaktadır. Bankacılık sektörümüzün aktif kalitesi yüksek ve sermeye yeterliliği güçlüdür."

Sermaye yeterlilik oranlarına bakıldığında Türkiye'de yüzde 16 olan rakamın, yasal sınır yüzde 8'in iki katı olduğuna vurgu yapan Tüfenkci, takipteki alacakların toplam kredilere oranının da sadece yüzde 3,3 seviyesinde olduğu bilgisini paylaştı.


-"Reel kesim desteklerini 32,4 milyar TL'ye çıkarıyoruz"


Tüfenkci, girişimcileri ve Türkiye'ye yapılacak yatırımları sonuna kadar desteklediklerini belirterek, Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) kararları kapsamında özellikle yatırımlarını 2017 yılında yapacaklara ilave teşvikler getirdiklerini kaydetti. Bunlardan en önemlisinin vergisel anlamda 2017 yılı için yatırım yapanlara getirilen ilave teşvik olduğuna dikkati çeken Tüfenkci, şunları söyledi:

"Fabrika binalarının yapımlarındaki KDV'lerinin de tekrar kendilerine 3 ay içerisinde iadelerini sağlamış olacağız. Ben iddia ediyorum 2017 yılı hem kamu kamu yatırımlarının hem de reel sektör yatırımlarının yılı olacaktır. Kamu yatırımlarını yüzde 30 artırıyoruz ve 78 milyar liraya yükseltiyoruz. Bütçemizde reel sektöre verdiğimiz destek ve teşvikleri de önemli ölçüde artırıyoruz. Reel kesim desteklerini 2017 yılında yüzde 16 artırarak 32,4 milyar TL'ye çıkarıyoruz. Bu destekler içerisinde en önemli desteklerden biri de işverenlerin üzerine baskı oluşturan Sosyal Güvenlik İşveren Prim destekleri.

Özellikle cazibe merkezlerinde yatırım yapacak yatırımcılarımıza bu dönem içerisinde orada sunmuş olduğumuz imkanlarla 7 yıla kadar, yerli malı makine kullanırlarsa 10 yıla kadar faizsiz kredi veriyoruz, faizini bir karşılıyoruz hükümet olarak. Arsalarını, yerini bedava biz veriyoruz. İşletme kredilerini biz veriyoruz. Orada yarım kalmış işletmeleri destekleme adına işletme kredilerini biz veriyoruz ve yine faizlerini biz karşılıyoruz. Yine Başbakanımızın açıkladığı 500 bin istihdamı özel sektörün emrine veriyoruz. Bütün asgari ücretin tamamını biz karşılayacağız, SSK primini biz karşılayacağız ve bu arkadaşlarımızın ihtiyaç olan özel sektörde istihdamını sağlama noktasında adım attık. Ayrıca, yeni işe başlayıp meslek öğretme adına alıp tekrar onu istihdam ederseniz 12 aylık ücretinin tamamını da biz ödüyoruz."

Genç girişimcileri işe başlamaları ve kendi işlerini kurabilmeleri adına 3 yıl vergiden istisna tuttuklarını ifade eden Bakan Tüfenkci, kendi işini kuran, Ar-Ge noktasında çalışma yapan, inovasyonla kendi buluşlarını geliştirenlerin kendi işini oturtana kadar vergiyle fazla işi olmasın istediklerini söyledi.

Tüfenkci, "KOBİ'ler bizim için çok önemli. KOBİ'lere Kredi Garanti Fonunun desteğini yüzde 90'a çıkardık. Daha önce bunun garantisi yüzde 85'ti. Yani bankalara gittiğinizde özellikle teminat noktasında sıkıştığınızda devlet size yüzde 90 oranında kefalet verebiliyor." diye konuştu.

Markalaşma, kurumsallaşma, Ar-Ge ve inovasyon destekleriyle birlikte toplamda KOSGEB'e 1,1 milyar TL'lik kaynak ayırdıklarını ifade eden Tüfenkci, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Esnafımızın finansmana erişimini sağlamak ve finansman maliyetlerini düşürmek için esnaf kredileri faiz desteğine 1,3 milyar TL kaynak ayırdık. Yatırım yapmak isteyen, girişimde bulunmak isteyen, bu ülkeye inanan insanlara bütün bu desteklerimizle biz şunu ifade ediyoruz; sonuna kadar yanınızdayız. Bu bakanlıklar engel olmak için değil insanların önünü açmak için."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :