Yeni dönemin arafesindeyiz

Yeni dönemin arafesindeyiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Millet olarak yeni bir dönemin arefesinde bulunuyoruz; bu dönemin adı, yeniden diriliş, yeniden şahlanış dönemidir. Bu dönem yeniden büyük Türkiye idealimizi pratiğe dökme dönemidir"

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni bir dönemin arefesinde bulunulduğunu belirterek, "Bu dönemin adı, yeniden diriliş, yeniden şahlanış dönemidir. Bu dönem yeniden büyük Türkiye idealimizi pratiğe dökme dönemidir." dedi.

Erdoğan, Eyüpsultan'daki Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Genel Merkezi'nin açılışında, milletin desteğiyle darbe dönemlerinin baskıcı, faşist, insanı ezen anlayışını rafa kaldırdıklarını, 28 Şubat dönemlerinin üniversitelerdeki utanç sahnelerine son verdiklerini söyledi.

Yüksek öğretim kurumları dahil, eğitim ve öğretim kurumlarını vesayetçi zihniyetin esiri olmaktan kurtardıkları vurgulayan Erdoğan, "Hiçbir evladımızın inancından, kılık kıyafetinden, dış görünüşünden dolayı horlanmadığı bir özgürlük atmosferini ülkemizde hakim kıldık. Bu süreçte sadece kendimize veya tabanımıza değil, bizimle aynı dünya görüşünü paylaşsın paylaşmasın, milletimizin tamamına hizmet etmenin çabasını güttük." diye konuştu.

Erdoğan, çoğu zaman haksızca ve insafsızca eleştirildikleri halde kendilerine yapılanların hiçbirini başkalarına yapmadıklarını anlatarak, şöyle devam etti:

"Son 16 yılda hareket alanı daralanlar sadece terör örgütleri ve yandaşları olmuştur. Son 16 yılda mevzi kaybedenler sadece vesayet odakları olmuştur. Son 16 yılda gelir kaynakları kesilenler sadece çalışmadan, üretmeden, hiçbir riske girmeden para kazanmaya alışmış asalaklar olmuştur. Son 16 yılda güçten düşen sadece millete tepeden bakmayı alışkanlık haline getiren bir avuç seçkin olmuştur. Bunların dışında hiçbir kimsenin, hiçbir vatandaşımızın, hiçbir etnik veya dini grubun özgürlük alanı daralmamış, hayatına müdahale edilmemiştir. Türkiye'nin son 16 yılından rahatsız olanlar da senelerdir kendilerini imtiyazlı vatandaş konumuyla görmeye alışanlardır. Her ne kadar birileri gerçekleri ters yüz ederek anlatmayı alışkanlık haline getirmiş olsa da biz demokrasinin geliştirilmesi, hak ve özgürlük alanlarının özellikle de genişletilmesi yolunda çalışmaya devam edeceğiz."

- "Bu çevreleri dikkate almıyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002'den bu yana hayata geçirdikleri reformlarla ülkenin 2053 ve 2071 vizyonlarını sırtlanacak gençleri yetiştirmek için gerekli altyapıyı, bunun için ihtiyaç olan zemini kurduklarını düşündüğünü söyledi.

Göreve geldiklerinde gençlerin karşılaştığı pek çok sorunun artık sadece acı bir hatıra olarak hafızalarda yaşadığını dile getiren Erdoğan, kendileri ve bundan sonraki nesillerin boğuşmak zorunda kaldığı sıkıntıların hiçbirinin artık gençlerin önünde bir engel olarak durmadığını kaydetti.

Millet olarak yeni bir dönemin arefesinde bulunduklarını ifade eden Erdoğan, "Bu dönemin adı, yeniden diriliş, yeniden şahlanış dönemidir. Bu dönem yeniden büyük Türkiye idealimizi pratiğe dökme dönemidir. Elbette bu idealin bir yanı coğrafyamızla ilgilidir. Ancak bu asla yayılmacı bir ideal değildir. Bizim ideallerimize bu tarz kulp takanların gayesinin meseleyi anlamaktan ziyade daha başından yaftalamak, mahkum etmek olduğunu biliyoruz. Gayesi üzüm yemek yerine bağcıyı dövmek olan bu çevreleri nazarı dikkate almadık, almıyoruz. Biz kendimizle beraber kardeşlerimizin, dünyadaki tüm mazlum ve mağdurların huzur, barış, güven içinde yaşadığı bir küresel sistemin savunuculuğunu yapıyoruz." şeklinde konuştu.

Erdoğan, demokrasiden başka talepleri olmayan Suriyelilerin varil bombaları altında can vermediği, gelişmiş ülkelerin de buna seyirci kalmadığı biz düzenin inşası için çalıştıklarını anlatarak, şöyle konuştu:

"İşte ana muhalefetin başı. Dün İngiltere'de ne diyor? Türkiye'deki Suriyelileri, biz geldiğimizde tekrar Suriye'ye göndereceğiz, diyor. Bunun insanlıktan nasibi var mı? İnsanlıktan nasibini almamış olan bir kişi ancak bunu söyleyebilir. Bunlar muhacir, biz ise ensarız. Ensarla muhacir nedir, bu adam bilmez. Bu hassasiyeti anlamaz. Bunlarda böyle bir kavram, böyle bir anlayış yok. Çünkü bunlar her zaman zulümle iç içe olmuşlar. Bunlar her zaman geçmişlerinden bu yana hep zulmetmişler. CHP'nin tarihini biz iyi biliriz. Onların, yakın siyasi tarihimizde Adnan Menderes'i, arkadaşlarını nasıl idam ettikleri biz gayet iyi biliriz. Tarih buna şahittir. Ama onlar bundan zevk duyanlardır. Onlar kollarında teröristlerle beraber Ankara'dan İstanbul'a yürüyebilirler. Biz ise rahmet erleriyle şefkat erleriyle yürürüz, yürümeye de devam edeceğiz."

- "İnsani bir sistem için ter döküyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika'nın yeraltı zenginliklerinin batılı müstekbirlerce gasbedilmediği, insanların, elması, altını, petrolü için sömürülmediği bir yapının tesisi için mücadele verdiklerini belirterek, Gazze sahilinde oynayan çocukların bombaların hedefi olmadığı, ciğerparelerini korumak için babalarının vücutlarını İsrail kurşunlarına siper etmek zorunda kalmadığı insani bir sistemin hayat bulması için ter döktüklerini kaydetti.

"Bay Kemal, sen onlarla beraber yürümeye devam et. Biz mazlumlarla, mağdurlarla beraber yürümeye devam edeceğiz." diyen Erdoğan, insan ve Müslüman olarak bu mücadelenin boyunlarının borcu olduğuna inandıklarını ifade etti.

Erdoğan, çocukların ve kadınların güvende olmadığı bir dünyada hiç kimsenin güvende olmadığını vurgulayarak, umut yolculukları karanlık sularda sona eren mazlumların cesetlerinin çocuklarıyla birlikte sahile vurduğu dünyada hiç kimsenin kendisini emniyette hissedemeyeceğini dile getirdi.

"Demek ki Bay Kemal ediyor." ifadesini kullanan Erdoğan, gençlerin, terör, uyuşturucu veya ahlaksızlık bataklığında can verdiği dünyada hiç kimsenin geleceğine umutla bakamayacağını söyledi.

Özgürlük adına belli uyuşturucu maddelerin serbest bırakıldığı bir sistemde hiç kimsenin istikbalini garantide göremeyeceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hiç şüphesiz bu idealimizi sadece devlet olarak gerçekleştirmemiz de mümkün değildir. Sivil toplumun omuz vermediği, TÜGVA gibi gönüllü kuruluşlarımızın destek olmadığı, milletimizin topyekun sahiplenmediği bir mücadelenin başarı şansı yoktur. Bu noktada sizlere, binlerce yıllık vakıf geleneğimizin gönümüzdeki mirasçıları olan kurumlarımıza büyük görevler düşüyor. Biz TÜGVA'ya hiçbir zaman sıradan bir vakıf olarak bakmadık, bakmıyoruz. Burada görev yapan tüm arkadaşlarımızı geleceğimizin Dede Korkutları, Alparslanları, Nizamülmülkleri, Fatihleri, Yavuzları, Akşemseddinleri velhasıl siyaset ve gönül erleri olarak değerlendiriyoruz. Bu çatı altında eğitimlerine devam eden kardeşlerimizi gerektiğinde halkına önderlik edecek birer Aliya İzzetbegoviç olarak görüyoruz."

Erdoğan, 2003'te hayatını kaybeden Bosna'nın bilge kıralı, büyük ilim ve mücadele adamı Aliya İzzetbegoviç'e Allah'tan rahmet diledi.

(Sürecek)

TÜGVA Genel Merkezi Açılış Töreni

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :