"Trump, Kudüs kararıyla kanayan yaraya tuz bastı"

"Trump, Kudüs kararıyla kanayan yaraya tuz bastı"

Al-Monitor yazarı İsrailli gazeteci Eldar:- "Trump, Kudüs kararıyla kanayan yaraya tuz bastı. Bu kararıyla ABD, dürüst bir arabulucu rolünü Filistinliler nezdinde tamamen yitirmiştir"- "İsrail ile Filistin arasındaki temel sorun sadece Kudüs'ün İsrail'in

WASHINGTON (AA) - HAKAN ÇOPUR/SAFVAN ALLAHVERDİ - Ortadoğu politikaları konusunda hem ABD'yi hem de İsrail'i eleştiren İsrailli gazeteci Akiva Eldar, "ABD Başkanı Donald Trump, Kudüs kararıyla kanayan yaraya tuz bastı. Kudüs sadece İsrail ve Filistin için değil, Müslümanlar ve Yahudiler için de kutsal bir başlangıç noktasıdır. Bu kararıyla ABD, dürüst bir arabulucu rolünü Filistinliler nezdinde tamamen yitirmiştir." dedi.

Ortadoğu merkezli yayın yapan Al-Monitor adlı haber sitesinde yazan İsrailli gazeteci Akiva Eldar, AA muhabirine, Ortadoğu barışı, ABD'nin son Kudüs kararı, iki devletli çözüm ve İsrail'in iç politikası gibi konularda değerlendirmelerde bulundu.

Özellikle Ortadoğu barışına giden yolların her geçen gün tıkandığını gördüğünü ifade eden Eldar, ABD'nin arabuluculuk rolünün giderek önemini yitirdiğini vurguladı.

"ABD Başkanı Donald Trump, Kudüs kararıyla kanayan yaraya tuz bastı. Kudüs gibi birbiriyle çatışan iddiaların söz konusu olduğu bir konuda ortalığı karıştırmamalısınız. Kudüs sadece İsrail ve Filistin için değil, Müslümanlar ve Yahudiler için de kutsal bir başlangıç noktasıdır. Bu kararıyla ABD, dürüst bir arabulucu rolünü Filistinliler nezdinde tamamen yitirmiştir." ifadelerini kullanan Eldar, Kudüs'ün özel statüsünün önemine vurgu yaptı.

- Kudüs konusunda "güven krizi"

Eldar, ABD'nin son Kudüs kararının hem ABD'de hem de İsrail'de büyük oranda bir "iç politika" konusu olarak ele alındığını ve buna göre adım atıldığını savunarak ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kendi pozisyonlarına dikkat çekti.

Eldar, "İsrail ile Filistin arasındaki temel sorun sadece Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınması meselesi değildir. Temel sorun aradaki güvensizlik sorunudur. İki taraf da birbirine ve ABD'ye güvenmemektedir. Dolayısıyla mesele daha ziyade psikolojiktir." değerlendirmesini yaptı.

İsrailliler ile Filistinliler arasında halen güven inşa edilebileceğine inandığını söyleyen İsrailli gazeteci, "Esasen biz yüzyıllardır beraber yaşıyoruz. Bizler aynı yerde yaşıyoruz. Eğer güven inşa edilemezse herkes bundan payına düşeni görür." dedi.

- Washington'a iki devletli çözüm eleştirisi

İki devletli çözüm konusunda Trump yönetimine sert eleştiriler getiren Eldar, Washington'ın süreci yokuşa sürdüğünü ancak bunun pek de farkında olmadığını dile getirdi.

Eldar, "Esasen Obama döneminde de iki devletli çözüm için gerçekten adım atılmıyordu. Ancak Trump iş başına geldiğinden bu yana giderek daha kötümser olmaya başladım. 4 milyon Filistinli askeri yönetim, 2 milyon Filistinli de Gazze'de kuşatma altında yaşıyor. Buradaki esas sorun şu ki İsrail tüm bu olanlar için hiçbir bedel ödemiyor." yorumunu yaptı.

İsrail ekonomisinin genel anlamda iyi gittiğini ve halkının da refah düzeyinin iyi olduğunu anlatan Eldar, "İsrailliler şu anki statükodan genel olarak memnun ve riske girmek istemiyorlar. Barışa ulaşma şansı, savaş riskinden daha büyük ve önemlidir. Netanyahu, İsraillileri barışa ulaşma riskine girmemeye ikna etmiş durumdadır çünkü mevcut statükoyu korumak, somut kazanımları kaybetme riskinden daha iyi bir durum olarak kabul görmüş durumda." değerlendirmesinde bulundu.

- "İsrail paranoyaktır"

Yazılarında İsrail yönetimine ciddi eleştiriler getiren İsrailli gazeteci, şunları söyledi:

"İsrail paranoyaktır ancak yine de düşmanları vardır. Mesela İran düşman olarak algılanır ve bu da Netanyahu'ya kredi verir. Bu yönüyle Netanyahu, Trump'a benziyor: Onun da düşmana ihtiyacı var. Eğer düşman yoksa kendisi icat eder. Çünkü diğer türlü iktidarda kalamaz. Filistin olmazsa İran olur. Ayrıca dışarıdaki düşman, içerideki yolsuzluk düşmanından daha çok korku verir. Böylece İsrailliler, İran ve Suriye'den korunmak için Bibi'ye ihtiyacımız var demeye başladılar."

Eldar, İsrail'in hem Ortadoğu'daki en güçlü orduya sahip olup hem de hala korunması gereken bir ülke olarak sunulmasını, "Çünkü İsrail her zaman bir kurban olarak kodlanmış" sözleriyle izah etti.

İsrail'in kurban rolü oynadığını kaydeden Eldar, "Onlar her zaman 'kurban' kartını oynayacaktır çünkü korku umuttan daha güçlüdür." diye konuştu.

Eldar, Netanyahu'nun "kurban kartını" uzun süredir kullanıldığına işaret etti.

İsrail'deki mülkiyet sahipliğinin ırk temelli olduğunu vurgulayan Eldar, "Eğer bir Yahudi, yeterince uzun süre bir Filistinlinin toprağında oturursa orası artık onun olur. Ancak eğer bir Filistinli bir Yahudi'nin yerine otursa bu süreç böyle işlemez, ondan geri alınır." ifadesini kullandı.

- Filistin "demografi savaşını" kazanacak

Filistinlilerin uzun vadede "demografi savaşını" kazanacağına işaret eden Eldar, "70 yılın ardından işgal dolayısıyla halen tanınmış sınırlara sahip değiliz." diye konuştu.

Eldar, İsrail'in Filistin topraklarında gelişigüzel yeni yerleşim yerleri inşa etme stratejisine değinerek "Bu, bir sınır çizme ihtimalini zorlaştırmak içindir. Bu strateji, 1967 sınırlarına dönmeyi artık giderek imkansız hale getiriyor. Bazı İsrailliler bunun çok zekice olduğunu düşünüyor ama bana göre bu bir trajedi." dedi.

- ABD, İsrail konusunu "iç politika" gibi görüyor

ABD'yi Ortadoğu barışı konusunda kozunu doğru bir şekilde kullanmamakla suçlayan Eldar, "Washington'da İsrail konusu doğru düzgün bir dış politika başlığı gibi ele alınmadı. Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC) dolayısıyla neredeyse bir iç politika konusu gibi ele alındı. Bundan dolayı ABD, İsrail konusunda tarafsız değil. Bu da ayrı bir sorun." yorumunu yaptı.

Eldar, Filistinlilerin kendi aralarındaki sorunlara da işaret ederek "Hamas, El Fetih ve Filistin Yönetimi arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden Filistinliler de enerji kaybediyor ve bunun bedelini yine Filistinliler ödüyor." ifadesini kullandı.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :