Konya Tohum, Hayvancılık, Sulama Teknolojileri ve Ekipmanları fuarlarının sönük geçmesini gazetemize değerlendiren Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, "Zamanlama yanlıştı, Konya'da istişare eksikliği var" derken stratejik ürün olan tohum için de "Türkiye'de tohumculuk alanında büyük sıkıntı var. Dışa bağımlılığı bitirmemiz gerekiyor. Bu konuda üniversitelerimize büyük görevler düşüyor." şeklinde konuştu.

KONYA'DA İSTİŞARE EKSİKLİĞİ VAR

Bakanlık düzeyinde katılımın olmamasını  zamanlama hatasına bağlayan Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker "Kimse kusura bakmasın Konya'da çok büyük istişare eksikliği var. Bütün kurumlar kendi bildiği şekilde "ben şu gün şu işi yapacağım" diyerek organizasyonlara hazırlanıyor. Davetiyeleri bastırıyor ve yolluyor. Bu tür organizasyonların gününü, zamanını bu işlerle iştigal eden insanlarla istişare etmiyor. 7-10 Eylül arası Konya'da gerçekleştirilen Konya Tohum Fuarı'nın düzenlendiği zamanlarda üretici ekinlerini işletti, tohumunu alacak aldı ve çiftçi yoğun bir şeklide arazide yağlık ayçekirdeği işiyle uğraşıyor. Çiftçinin bu zamanlarda fuarlara zaman ayırması çok zor. Bu işin başını çekenler, büyük tohum firmaları ve üreticilerle istişare etmediği için "Fuarlarda ne yapılır?" sorusunun cevabını da bulamazsınız. Dolayısıyla burada çok büyük bir zamanlama hatası da var. Üreticiler bilir ki, ürünün bakımını, suyunu vesairesini geciktir ya da erken yaparsanız istediğiniz verimi alamazsınız. Onun için her şeyin zamanı çok önemlidir. Bu tür organizasyonlar yapılırken istişare önemlidir. Öte yandan bakanlık düzeyinde katılımın olmaması da istişare eksikliğinden kaynaklanıyor. Tarım Bakanı'nı bu vesileyle Konya'da ağırlayabilseydik üreticiler ve bölgenin sorunlarını da masaya yatırmış olurduk." ifadesini kullandı.

TOHUMCULUK UÇAK ÜRETMEK KADAR ÖNEMLİDİR

Tarım alanında birçok ürünün tohumunu yurtdışından geldiğinin altını çizerek dışa bağımlılığı azaltmamız lazım ifadesini kullanan Rıfat Kavuneker, "Tohumculuk sadece Konya'nın değil ülkenin sorunudur. Öyle zor şartlarda tohumculuk yapıyoruz ki her şeyi konuşarak hükümetimize ve üreticilerimize bu işin önemini iyi anlatmamız gerekiyor. Üzülerek ifade ediyorum ki, Türkiye'de tohumculukta yüzde 80 dışa bağımlıyız. Örneğin Kaşınhanı'nda üretilen havuç ile Türkiye'nin yüzde 30 havuç ihtiyacı karşılanıyor ama havuç tohumunu üretemiyor, İsrail'den alıyoruz. İsrail, "sana havuç tohumu vermiyorum" dese her şey biter. Alternatifini bulabilirsen tamam... Yine domates tohumu İsrail'den geliyor. Sadece Adana'da üretilebilen bir domates tohumu var onun haricinde hepsini İsrail'den karşılıyoruz. İsrail, bizim adımıza 'Konya' ismiyle domates üretti. Gerisini siz düşünün. Yine buğday tohumunun büyük çoğunluğu da yurtdışından geliyor. Tarımın Türkiye'de istihdamın yüzde 45'ini karşılamasına rağmen ciddi anlamda bir tarım üniversitesi kuramadık. Bizim bir an önce yurtdışından tohum alma başlığını bırakmamız lazım. Yani dışa bağımlılığı azaltmalıyız. Bu iş uçak üretmek kadar önemlidir" dedi.

ÜNİVERSİTELER BU ÇALIŞMALARI ACİLEN YAPMALI

Gıdanın önemini Katar örneği ile anlatan Kavuneker üniversitelerin harekete geçmesi gerektiğini belirterek "Üniversitelerimiz bu tohum üretimi işine el atması gerekiyor. Selçuk Üniversitesi Rektörü Mustafa Şahin odalar olarak bizleri davet ederek ne istediğimizi sordu biz de taleplerimizi dile getirdik. Kendisine teşekkür ediyorum ama orada kaldı. Sonrasında bu tür çalışmaları Türkiye'deki bütün üniversitelerin yapması gerekiyor. Bakın önümüzde bir Katar örneği var. Düşünün... Çok paranız var ama gıda alamıyorsunuz. Kendiniz üretim yapamazsanız bitersiniz. Dünyada stratejik ürün taşıyan üç tane nesne vardır: Gıda, enerji ve su. Üniversiteler devlet eliyle bu çalışmaları hızlı bir şekilde yapması gerekiyor." şeklinde konuştu.

M. Ali Elmacı-Memleket