TİSK Aylık Ekonomi Bülteni:

TİSK Aylık Ekonomi Bülteni:

"Fed'in devlet ve özel sektör tahvil alımını durdurması, küresel likidite piyasasına akan dolar miktarını düşüreceği için başta ABD’de olmak üzere cari açık veren ülkeler faiz oranlarını yukarı çekecek"

ANKARA (AA) - Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Fed'in devlet ve özel sektör tahvil alımını durdurması, küresel likidite piyasasına akan dolar miktarını düşüreceği için başta ABD’de olmak üzere cari açık veren ülkelerin faiz oranlarını yukarı çekeceğini bildirdi.

TİSK'in ağostos ayına ilişkin Aylık Ekonomi Bülteninde, ABD’de geçen yıl başlayan canlanmanın 2014 yılının ilk altı ayında da devam etmesi, Fed’in kriz sonrası izlediği kolay para politikasını sonuçlandıracağı yönündeki beklentileri güçlendirdiğini belirtildi.

Küresel dünyanın ekonomik risklerin yanında Rusya-Ukrayna, İsrail-Filistin ve Irak çatışmaları nedeniyle ciddi bir politik riskle karşı karşıya olduğuna işaret edilen bültende, "Tüm bu risklerin karşısında her ülke ulusal çıkarlarını koruyacak politikalar üretme derdindedir. Ülkemizin de bu süreçte izleyeceği politika(lar), sadece bu yıl değil, önümüzdeki yıllar açısından da önem taşımaktadır" değerlendirilmesinde bulunuldu.

Haziran ayında sanayi üretiminin hız kestiğine dikkati çekilen bültende, sanayi üretiminin artış hızındaki düşüşte, Merkez Bankası’nin uyguladığı parasal sıkılaştırma politikasının etkisi ile yurtiçi talepteki canlanmanın sınırlı kalması kadar, yurtdışında yaşanan politik gerçekleşmeler yüzünden ihracat artışının yavaşlaması da etkili olduğu belirtildi. 

Ocak-Haziran döneminde dış ticaretteki gelişmeler nedeniyle, cari işlemler açığının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34,7 düştüğü ve 24 milyar 151 milyon dolara gerilediği ifade edilen bültende, bu gerilemenin nedenlerinin başında ödemeler dengesi bilançosundaki parasal olmayan altın kalemindeki (yani altın ihracat ve ithalatı) olumlu gelişmenin geldiğine değinildi. 

-Türkiye’de tarım üretimi sorun olmaya başladı -

Türkiye'nin dünya tarım üretiminde ilk sıralarda yer almasına rağmen, gıda malları üretiminde ivme kazandığına dikkati çekilen bültende, toplam tarım alanı 2012 'de 41 milyon 196 bin hektar iken, 2013'te 38 milyon 428 bin hektara gerilediği ve bununda doğal olarak tarımsal üretimde istikrarsızlığa neden olduğu kaydedildi.

Bu istikrarsızlığa, küresel ısınma faktörünün de eklenmesiyle Türkiye’de tarım üretiminin sorun olmaya başladığı uyarısında bulunulan bültende, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

 “Dünyada gıda fiyatları düşerken, Türkiye’de fiyatların artması bu durumdan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla TÜFE ana harcama grubu içinde, yüzde 24,45 ağırlığı olan gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki yıllık bazda  yüzde 12,56’lık artış, sürpriz bir sonuç değildir. Enflasyondaki artışı sadece talep yönlü ele almak yanıltıcıdır. Enflasyon, arzdan kaynaklanan sorunlar nedeni ile de artabilir. Bunu ortadan kaldırmak içinse tarım ve sanayi üretimindeki yapısal aksaklıkları çözecek politikaları uygulamaya koymak gerekmektedir.”

Kaynak:Haber Kaynağı