TBMM (AA) - Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, "Bir ülkede eğer ücretli sömürü düzeni egemense halkın buna karşı direnme ve isyan etme hakkı, en temel haklardan biridir." dedi.

Baş, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, emekçilerin sesini olabildiğince geniş kesimlere duyurmanın kendileri açısından önemli olduğunu belirtti.

Parlamentonun yoğun bir dönemden geçtiğini, TBMM Genel Kurulunda, 2019 yılı bütçe görüşmelerinin günlerdir sürdüğünü dile getiren Baş, kendisinin de halkın çıkarlarını korumak amacıyla bütçe tartışmalarında söz alarak düşüncelerini ifade ettiğini aktardı.

"AKP nasıl bir bütçe planladığını, ne istediğini anlatmak yerine, geride kalan dönemi kendisini eleştiren muhalefete yanıt üretmekle geçiriyor." diyen Baş, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin seçilmiş milletvekillerinin, atanmış bürokrat ve bakanlarının saray bütçesini savunmak için muhalefete saldırdığını ileri sürdü.

AK Parti'li milletvekillerinin, bütçenin nasıl geldiyse virgülüne bile dokunulmadan parlamentodan geçmesini istediğini savunan Baş, "Ülkemizde ne yazık ki el kaldırıp indirmekten başka hiçbir vasfı olmayan bir irade, özgür düşünceyi temsil etmek isteyenlerin, halkın çıkarlarını savunmak isteyenlerin üzerinde tahakküm kurmaya çalışıyor." ifadelerini kullandı.

AK Parti'nin, yerel seçimlere dönük yaşadığı paniği eski taktiklerini devreye sokarak atlatma peşinde olduğunu iddia eden Baş, "Muhalefet, önce parlamento içinde ve dışında çoğunluk gücü kullanılarak bastırılacak ve muhalefetin sesi kısılacak. Sınır ötesi operasyonlarla savaş tamtamları çalarak milliyetçi ve şoven bir rüzgar estirilecek. Tüm bunların üzerine Adalet ve Kalkınma Partisi bir seçimi daha kazanacak. İstedikleri, hayal ettikleri, kurguladıkları şey bu. Halkımızın tekrar aynı uzağa çekilmesine izin vermeyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Halkın elinden alınmaya çalışılan sokağa çıkma hakkını ısrarla savunacaklarını ifade eden Erkan Baş, şunları kaydetti:

"İktidar, gazetecileri ve muhalefet partilerinin liderlerini, işçileri sokağa çağırmakla, isyana davet etmekle suçluyor. Bir ülkeyi anlamak, o ülkenin geleceğine dair umut beslemek için önemli olan şey, muhalefetin varlığıdır. Muhalefetin söz söyleme, sokağa çıkma hakkının olmasıdır. Bir ülkede eğer ücretli sömürü düzeni egemense halkın buna karşı direnme ve isyan etme hakkı, en temel haklardan biridir. Sömürü, eşitsizlik, adaletsizlik, faşizm, gericilik, işçi düşmanlığı var oldukça buna karşı direniş de sokak da isyan da mutlaka olacaktır."