Tek göz odada 21 kişilik dram

Tek göz odada 21 kişilik dram

Savaşta evleri yıkılan, kimi çocuklarını, kimi yakınlarını kaybeden 3 aile, Basmane’de harabeyi andıran bir evde yaşam mücadelesi veriyor- Elektrik ve banyonun olmadığı tek göz odada 6'sı yetişkin, 15'i çocuk 21 kişi kalıyor- Ailelerin en yaşlı bireyi Far

İZMİR (AA) - GÜLCAN KAPLAN - Ülkelerindeki savaştan kaçarak yeni bir umudun peşinden Türkiye’ye gelen Suriyeli üç aile, Basmane'de harabeyi andıran bir evde hayata tutunmaya çalışıyor.

Elektriği, banyosu olmayan tek göz odada 6’sı yetişkin, 15’i çocuk 21 kişi, komşularının yaptığı yiyecek ve giyecek yardımlarıyla ayakta kalıyor.

Savaşta evleri yıkılan, çocuklarını, yakınlarını kaybeden üç aile, kader birliği yaparak yaya olarak sınırı geçip Urfa’ya, oradan da İzmir’e geldiklerini anlattı. 

Üç ailenin en yaşlı bireyi, 8 çocuk, 4 torun sahibi Muhammed Farsi, 25 gün önce geldikleri kentte bir gece evlerine hırsız girdiğini, Avrupa için yanlarında getirdikleri tüm para çalınınca, hayallerini de umutlarını da yitirdiklerini söyledi.

Farsi, “Paramız olsa, Avrupa’ya gitmek istiyoruz. 15 bin avromuzu çaldı hırsızlar. Almanya’ya gitmek için hazırlanmıştık. Gece hırsız gelip çaldı. Polise gittik. Bakıyorlar, ama hala bulunamadı” diye konuştu.

- Bir bomba, tüm hayatlarını değiştirmiş

Şam’da esnaflık yapan hali vakti yerinde aileler olduklarını, ancak yaşadıkları yerdeki ağır bombardımanlardan sonra ülkelerini terk etme kararı verdiklerini ifade eden Farsi, “Yağmur gibi bomba yağıyordu. Evimize bomba düştü ve evimiz yıkıldı. İki çocuğum öldü. Sonra yürüyerek Türkiye’ye geldik” dedi.

Avrupa’ya geçme umuduyla İzmir’e geldiklerini aktaran Farsi, yaşam koşullarını şu sözlerle anlattı:

“Durumumuzu mahalle bakkalına söyleyince, bakkal bu evi gösterdi. İnsanlar, komşular halılar getirdi. Yerde halı üzerinde yatıyoruz. Bir battaniye var, altına girip yatıyoruz. Çok üşüyoruz. Tuvalette banyo yapıyoruz. Komşuların verdiklerini giyiyoruz. Yiyecek veriyorlar, ekmek getiriyorlar. Bazen peynir, yumurta ve yoğurt da getirenler oluyor. Günde bir öğün karnımızı doyuruyorlar bu sayede.”

- "Dilencilik yapıyoruz"

Farsi, polisten ve zabıtadan kaçabildikleri zamanlarda dilencilik yaptıklarını, ancak bu parayla havaların soğuduğu bugünlerde battaniye, döşek, halı, giysi ve ayakkabı gibi acil ihtiyaçlarını alamadıklarını, "21 boğazı doyurmanın" bile her zaman mümkün olmadığını söyledi.

Çatışmalarda sırtına kurşun isabet eden ve ameliyat olan 19 yaşındaki oğlu için tekrar operasyon gerektiğini, iki yaşındaki kızının da kalbinden üç kez ameliyat edildiğini ve ilaç tedavisi gerektiğini anlatan Farsi, paraları olmadığı için bu ilaçları alamadıklarını dile getirdi.

Farsi, "Bundan sonra ne olacak ?" sorusuna, "Bilmiyorum. Paramız vardı, Avrupa'ya gidecektik. O da gitti. Kaldık böyle" cevabını vererek, Avrupa hayalini "paralarının olacağı" güne ertelediklerini ifade etti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı