TED’den, Siyasete ‘Eğitimde Mutabakat’ çağrısı

TED’den, Siyasete ‘Eğitimde Mutabakat’ çağrısı

Seçim değil, nesil kurtarma zamanı” diyen Türk Eğitim Derneği (TED) , 7 Haziran genel seçimleri sonrası için eğitimde mutabakat çağrısında bulundu

TED, Ulusal Eğitim Programı ile 2015–2022 yılları arasında eğitim sistemimizi tümüyle dönüştürecek bir çalışmayı hem siyasetin hem de kamuoyunun gündemine sundu.

TED’in düşünce kuruluşu TEDMEM’in 2 yıllık çalışmasının ürünü ve çok sayıda bilim insanının katkı sağladığı Ulusal Eğitim Programı, ortaya koyduğu felsefe, strateji ve modeli ile Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor.

  TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, 7 Haziran genel seçimleri sonrası başlayacak yeni yasama döneminde tüm siyasi partilerin öncelikli gündeminin eğitim sisteminin yeniden ele alınması olduğunu belirterek, “Eğitim, bir parti ödevi değil; bir ülke ödevidir. Mutlaka ama mutlaka ‘toplumsal mutabakata dayalı, ortak değerler üzerine inşa edilmiş’ bir sistemle yürütülmesi gerekiyor.” dedi.

Türkiye’nin birikimiyle bu milletin bütün evlatları için bunu başarabiliriz” çağrısında bulunan TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu :“Bu eğitim sistemine kaç nesil daha feda edeceğiz?” sorusuyla başlamak istiyorum. Evet, “Kaç nesil daha feda edeceğiz, buna mecbur muyuz, aslında çare var mı? Devlet artık ya evrensel, demokratik ve yerel değerleri önemseyen bir çizgiye gelecek ya da on yıllardır yaptığı gibi gerçek yaşamda karşılığı olmayan, ideolojik ve tek yanlı tutumunu sürdürerek Türkiye’yi muasır medeniyetlerden uzaklaştıracaktır.  İşte ulusal programın bir sonucu da, eğitim vasıtasıyla ortak payda üzerine inşa edilmiş millet bilincini tazelemek olacaktır. Böyle bir tazelenme, millet olarak bir mutabakata imza atmayı gerektirmektedir.

Bu mutabakat, herhangi bir sınırlama olmaksızın ülkemizin tüm evlatlarının potansiyelinin açığa çıkarılması anlamına gelmektedir. Bilimin rehberliğinde, insanın ve çocuğun yararını gözeten, sistematik, şeffaf, hesap verebilir, kaliteli, sürdürülebilir yapılar kurmak, yeni bir yapı kurarken bir grubun veya kesimin değil, Türkiye’nin birikimini kullanmaktır. Unutmayalım ki, eğitimin ırk, din, mezhep, ideoloji gibi odaklara dayalı biçimde yapılandırılması toplumsal birleşmeye değil ayrışmaya yol açmaktadır. Oysa etik ve bunun uygulaması anlamına gelen ahlaki kodlar, hem evrensel hem de ulusal değerlerle uyumlu bir açılım sağlayabilir. Biz TED olarak, siyasete bir mutabakat çağrısında bulunuyoruz. Siyasi partilerimizin seçim kurtarmak yerine nesil kurtarmayı hedefleyeceğine ve bunun için çalışacağına inanıyoruz.

Bu programın, ortak değer ve temeller üzerine oturtacağımız bir eğitim sistemi konusundaki mutabakatın ilk adımı olmasını diliyoruz.  Tüm siyasi partilerimizi de, 7 Haziran 2015 genel seçimleri sonrası yeni yasama döneminde neslimizin geleceği için bir araya gelerek ulusal bir eğitim programı oluşturulmasına öncelik vermeye çağırıyoruz. TED olarak ulusal iradenin temsilcilerine mutabakat çağrısı yaparken bu programın çocuklarımızın geleceği için de anlamlı bir hediye olduğunu düşünüyoruz. TED olarak ulusal iradenin temsilcilerine mutabakat çağrısı yaparken bu programın çocuklarımızın geleceği için de anlamlı bir hediye olduğunu düşünüyoruz. ” dedi.

TEDMEM Direktörü Prof. Dr. Ziya Selçuk ise” Eğitim sistemindeki üç temel sorunun; felsefe ve kavramsal çerçeve eksikliği, sistematik ve bütüncül bir bakış eksikliği ile uzun erimli ve sürdürülebilir olmayan politika uygulamalarının eksikliği olduğunu ifade etti. Ancak bu sorunların Ulusal Eğitim Programı ile altı yılda çözülebileceğini belirtti. Ayrıca Ulusal Eğitim Programının eğitim sistemini belirli bir felsefe, kuram, model ve stratejiye dayanarak bütüncül bir yapısal dönüşüme tabi tutulmasının zorunluluğunu vurguladı. Bu dönüşümün okulun merkeze alındığı bir modelde sekiz dönüşüm alanı üzerine kurgulandığı ifade etti.