Bir yazının içeriğinde ‘eleştiri’ de olabilir, övgü de... Yeter ki art niyet taşımasın, çözüm odaklı olsun. Tüm bunları niçin dillendiriyoruz?..

Hatırlayın, çok değil 1-2 hafta öncesini... Torku Şekerspor Bisiklet Şubesini kapattığında ‘Bisikletin Torkusuna yakışmadı’ başlığı altında düşüncemizi şu satırlarla yansıtmıştık...

‘...Herhangi bir spor branşını kapatan kulübün adı Torku değil de başka bir marka olsa, bizler için o kadar önem taşımaz. Torku, halkın sermayesi ile ileri seviyeye gelmiş bir marka olunca, işin ayağı başka taraflara uzanıyor. Kısaca kapatmanın ‘keyfi-kişisel’ tercih olduğu her halinden belli...

Biz hatırlattık, Torku’nun mağdur sporcularını hatırlatmanın ötesinde olumlu gelişmeler-uygulamalar beklediğimizi bildirdik, vesselam. Çünkü, keyfi kararlarla Torku’nun daha fazla yıpratılmasına hassas-duyarlı gönüllüler razı olmuyor!..

İnsanın sevdiğine nazı geçermiş. Torku, bu ülkenin değeri... Ben hiç dillendiriyor muyum, bir Carrefour, bir Migros neden spor branşlarına sponsor olmaz diye!..

Çünkü, merakımın karşılığı belli. Yabancı sermayeli bir kurum-kuruluştan bunu beklemek ‘sürpriz’ olur. Nedeni, tek taraflı bir etkileşimdir; ‘Halktan aldığını, aldığı halka değil, kendi kaynaklarına aktarır...’ 

Anadolu ile özdeşleşmiş bir marka olan Torku’nun, Türkiye’nin tek kıtalararası bisiklet takımını kapatması, o nedenle bizi derinden etkiledi. Başarıya kolay ulaşılmayan bir süreçte, alınan karar keyfi gibi geldi bize. Bu duruma da gönlümüz razı olmadı ve düşüncelerimizi bu satırlarda paylaştık.

Birkaç gün önce telefonumuz çaldı. Çalan telefonun konusu ‘Torku’nun Bisiklet branşında’ devam kararı. Sevindirici bir haber. Yanlıştan dönmek de bir erdemlilikti. Ani kapatma kararı ne kadar yanlış ise, bu yanlıştan dönülmesi bir o kadar takdir ediciydi...

Torku Şekerspor Bisiklet takımının kapatılıp-açılması önemli mesaj niteliği taşımakta. Bu gelişmeler sadece bu kulübü değil, Türk sporunun dünü-bugünü ve geleceği ile alakalı önemli mesaj niteliğindeydi.

Bugün Konya dediğimiz vakit akla ilk gelen bisiklet. Bir kez daha hatırlayalım; 52. Cumhurbaşkanlığı bisiklet turunda, Torku Bisiklet Takımının zirvede yer aldığını. Bu başarıda en büyük pay sahibi Torku’ya ait, çünkü ana sponsorluk vazifesi görüyordu...

Bizzat Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yer aldığı ödül töreninde, bisiklet şubesi ile ilgili daha büyük başarı için söz verilirken, çok değil 6-7 ay geçmeden ‘kapatıyoruz’ kararının alınması şok etkisi yapmıştı.

Futbolun ‘yabancılaşma’ sürecinden nasibini alan Torku desteğindeki Konyaspor, transfer ettiği yeni isimlere milyon dolarlar karşılığında imza attırırken; bisiklet sporu, bu transferlerin gölgesinde kalmamalıydı.

Yanlış kararın aslını bulmak için insanın aklına takılmıyor değil; “Torku’daki bu çalkantılı dönem, bisiklet branşında da yabancılaşmadan mı kaynaklandı?”

İşleyen süreç ‘derslerle’ doluydu. Erdemlilik gösterilip ‘yanlıştan’ dönüldü ya... Sonuç mu; ‘Durmak yok, Torku ile yola devam inşallah...’ Ahmet Gülümseyen-Yeni Akit