TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulu'nda, AK Parti'nin Genel Kurul'un gündemine ilişkin grup önerisi kabul edildi.

AK Parti'nin Danışma Kurulu'nun bugün toplanamaması nedeniyle verdiği grup önerisiyle ağustos ayı boyunca Meclis Genel Kurulu'nun gündemi düzenleniyor.

Buna göre, Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Teklifi, Genel Kurul gündeminin ilk sırasına çekildi. Bazı uluslararası sözleşmelerin uygun bulunduğuna dair kanun tasarıları da gündemin ön sıralarına alındı.

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, AK Parti grup önerisinin lehinde yaptığı konuşmada, 15 Temmuz gecesi darbe girişimi karşısında verilen mücadelenin hem Türk siyasi tarihine hem de dünya tarihine geçen bir demokrasi mücadelesi olduğunu söyledi.

Türk milletinin bu mücadeleyle dünyaya çok önemli bir mesaj verdiğini vurgulayan Tunç, "Bu mesaj da şudur; demokrasiye kastedildiğinde, milli iradeye kastedildiğinde, hukukun üstünlüğüne kastedildiğinde nasıl sahip çıkılması gerektiğini bütün dünyaya bu mücadeleyle bu kahramanlıkla göstermiş oldu." değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti'nin grup önerisi hakkında da bilgi veren Tunç, "AK Parti grup önerisi, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmeleri tamamlanan 409 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin öne alınmasını ve 48 saat geçmeden TBMM görüşmelerine başlanmasını öngörüyor. Ne var bu kanun teklifinde? Milletimizin bizden beklediği önemli düzenlemeler var. Yatırım ortamını iyileştirecek, müteşebbislerin yatırım yapma noktasındaki kararlarını daha da kuvvetlendirecek önemli düzenlemeleri içeriyor. Bu düzenlemelerin bir an önce, şu ortamda da olsa hayata geçmesinde büyük fayda var. Ayrıca bazı önemli uluslararası sözleşmeler de grup önerimizde öne çekiliyor." diye konuştu.

- Mektubu okurken gözleri doldu

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, önerinin aleyhindeki konuşmasında, Meclis'in ağustos ayı boyunca çalışmasına itirazları bulunmadığını ancak öncelikle ele alınması gerekinin olağanüstü hal kapsamında uygulamaya konulan kanun hükmünde kararnameler olduğunu belirtti.

Özel, "Biz, hep birlikte burada sabahlara kadar çalışmaya, darbecilerin cezalandırılmasıysa, ne gerekiyorsa yapılmasına, bunların, devletin tüm kurum ve kuruluşlarından ayıklanmalarına hazırız. Ama bu mücadelenin hukuk içinde yapılması konusunda Meclis'in iradesini ortaya koymak gerekir. 'Meclis bir yerde dursun; Meclis, bizim söylediğimiz birkaç tane göstermelik işle meşgul olsun ama biz devleti sıfırdan, yeniden dizayn edelim' anlayışı, doğru bir anlayış değil, sağlıklı bir anlayış değil." ifadelerini kullandı.

Konuşmasında, FETÖ ile mücadele kapsamında çok sayıda kişinin işine sorgusuz sualsiz son verildiğini, suçlu ile suçsuzun ayırımının yapılmadığını savunan Özel, Manisa'nın Ahmetli Kaymakamı Necmi Akman'ın, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bir ihbar nedeniyle görevinden alındığını, ardından da koruma polisinin silahıyla hayatına son verdiğini anlattı.

Akman'ın görev süresi boyunca hükümetin değil, devletin bir kaymakamı olduğu bilinci içinde hizmet verdiğini söyleyen Özel, milletinin yanında bir devlet memuru olduğunu vurguladı.

Darbe girişimi sonrası düzenlemeler nedeniyle kaymakamın cenaze namazının kılınmadığını, kabristanlara kabul edilmediğini ve köydeki evinin bahçesine defnedildiğini anlatan Özel, intiharından önce bıraktığı mektuptan da bölümler okudu. Mektubu okurken gözleri dolan Özel, konuşmakta güçlük çekti.

Özel, "Yargılanma bir haktır. Yargısız infaz bir insanlık suçudur. Hepimiz çok kinliyiz, sinirliyiz. İnanın ben bu FETÖ'nün yerle bir olmasını on yıllardır hepinizden on kat fazla istiyorum. Ama bunu yaparken bir tane böyle hata yaparsak ne olacak? Öyle hatalar, yanlışlar yapılıyor ki bu süreçte. Herkes elini vicdanına koysun. Hukuk dediğimiz böyle zamanlarda hepimiz adına bu ülkeyi, devleti, milleti hatadan uzak tutmak için var." diye konuştu.

- Meclis Başkanvekili Hamzaçebi de başsağlığı diledi

Meclis Başkanvekili Akif Hamzaçebi de Özel'in okuduğu mektuptan çok duygulandığını ifade ederek Ahmetli Kaymakamı'na Allah'tan rahmet, yakınlarına ve ailesine başsağlığı diledi.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan da darbe sonrası uygulamalarda "kurunun yanında yaş da yanar" anlayışında olmadıklarını vurguladı.

Turan, "Adaletle bu işin peşinde olacağımızı ve bu örgütün topluma zarar vermesinin sonuna kadar önüne geçeceğimizi ifade etmek istiyorum." dedi.

Geçmişten bugüne darbe girişimlerinin ülkeye, toplumsal ve ekonomik açıdan verdiği zararlara değinen Turan, şunları söyledi:

"İlk defa toplum, lideriyle beraber, tüm siyasi partileriyle beraber ayağa kalkıp adeta 'Biz, bir daha bu ülkede Menderes tarzı idamlar, 1980 darbesi tarzı idamlar, 28 Şubat tarzı sürgünler istemiyoruz' deyip, çok büyük bir kitleyle beraber bu olayın önüne geçtiler. Onların tankı, tüfeği olmasına rağmen tabiri caizse, iman dolu yüreğimizin olduğunu hesap edemediler. Toplumun tümü bu konuda büyük bir hassasiyet gösterdi ve gördüğünüz gibi, dünya siyaset tarihine, dünya demokrasi tarihine adeta altın harflerle yazılacak bir hatıra bıraktı."

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise FETÖ'nün darbe girişimi sonrasında Meclis'in açık tutulduğunu ancak ele alınan konuların halkın gerçek gündemi ve sorunları olmadığını ileri sürdü.

Baluken, kanun hükmünde kararnamelerle yapılan düzenlemeleri de eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın darbe girişimi sonrası Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki liderler zirvesine ve Yenikapı'da 7 Ağustos Pazar günü gerçekleştirilecek Demokrasi Nöbeti'ne HDP'yi davet etmemesine de değinen Baluken, "6 milyon oy almış bir partinin, mevcut potansiyeli düşünüldüğünde 20 milyona tekabül eden bir kitleyi temsil eden bir partinin bu sürecin dışında bırakılması ve CHP, MHP'yle birlikte bir milliyetçi cephe etrafında devletin yeniden inşasının, yeniden restorasyonunun öngörülmesi bizim açımızdan kaygıyla takip ettiğimiz hususlardır." diye konuştu.

- "Bu, iç savaş çıkarma ve Türkiye'yi işgal girişimi"

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişiminin, yaşanan büyük ve vahim olayı tanımlamakta noksan kaldığını söyledi.

Akçay, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu, darbe girişimi filan da değil. Buna 'darbe girişimi' demek aslında konunun önemini bir ölçüde hafifletmektedir. Bu, darbe girişimi görüntüsü altında aslında Türkiye'de bir iç savaş çıkarma ve Türkiye'yi işgal girişimi, bölüp parçalama girişimidir. Özellikle, 15 Temmuz'dan bu yana çıkan birtakım hakikatlerin ve daha evvelki birtakım iddiaların hayat bulduğunu da gördüğümüz için maalesef bu facia karşısında bütün siyasi kesimlerin, ülkesini, milletini, vatanını düşünenlerin mutlaka bir refleks göstermesi gerekir. O nedenle biz de MHP olarak "devlet-i ebet müddet" anlayışından hareketle ve ilkesel olarak kesinlikle konjonktürel olmayan bir şekilde bu karşı duruşumuzu gerçekleştirdik ve bu duruşta da devam ediyoruz."

FETÖ'cü veya diğer terör unsurlarının Türkiye'den temizlenmesinin acil bir gereklilik olduğundan hareketle olağanüstü hal düzenlemelerine olumlu oy verdiklerinin altını çizen Akçay, "Eğer illa ki bunu bir cephe olarak ifade ediyorsanız bu milli bir cephedir ve milliyetçi bir cephe olmasından dolayı hiçbir rahatsızlık da duymayız çünkü vatanımızın derdine düştük." dedi.

Görüşmelerin tamamlanmasının ardından, AK Parti'nin Genel Kurul'un gündemine ilişkin grup önerisi kabul edildi.

Öte yandan, HDP'nin Danışma Kurulu'nun toplanamaması nedeniyle Ezidi inancına sahip toplumun, kültürünün ve kimliğinin korunması, tarih boyunca maruz kaldıkları zulüm ve şiddet politikalarının bütün boyutlarıyla araştırması amacıyla verdiği araştırma önergesinin bugün görüşülmesine ilişkin grup önerisi de kabul edilmedi.

AA