TBMM Genel Kurulu

TBMM Genel Kurulu

Genel Kurul'da, Diyarbakır Baro Başkanı Elçi ile bir polis memurunun uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmesi kınandı

TBMM Genel Kurulu'nda milletvekilleri, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ve bir polis memurunun uğradığı saldırı sonucu öldürülmesini kınadı.

HDP, Danışma Kurulu'nda uzlaşma olmadığı için Silvan'daki sokağa çıkma yasağı süresince yaşananların belirlenmesine ilişkin araştırma önergesinin Genel Kurul'da bugün görüşülmesini, grup önerisi olarak gündeme getirdi.

Grup önerisi lehinde söz alan HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, saldırı sonucu Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin hayatını yitirdiğini anımsattı. 

Sancar, bu cinayetin oluş şeklini bildiklerini, yıllardır örneklerini defalarca yaşadıkları cinayetlerden biri olduğunu savunarak, "En yakın örneği Hrant Dink. Önce hedef gösterilir ardından linç edilir, sonra infaz timleri görevlendirilir, hazırlıkları herkesin gözü önünde yapılır. Tek an kalır o da kurşunu sıkma anı. Dink böyle katledildi, Elçi de böyle" diye konuştu.

Bu cinayetler karşısında ölümleri yarıştırmanın, ölümleri dengelemeye çalışmanın sorumsuzluk olduğunu belirten Sancar, "(Neden Tahir Elçi'nin orada fotoğrafını taşıyorsunuz da polis memurunun fotoğrafını taşımıyorsunuz?) demek, bu cinayetin hedefinin ne olduğunu kamuoyunun gözlerinden saklamaya çalışmak demektir.  Elçi'yi anarken, katledilen polis memuruna duygularımızın aynı ölçüde ağır ve acı olduğunu bir kenara bırakıyor değiliz. Bu cinayet Elçi'yeydi, bu cinayeti işleyenler Elçi'yi katletmek için başkalarını katletmeyi de göze almışlardı ve orada katledilen polis memuru da o yan hedeflerden biriydi" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da öneri lehinde yaptığı konuşmada, karanlığın, herkesi yutacağını belirtti.

Bekaroğlu, 30 yıldır çatışma olduğunu, son kurbanı Elçi'yi toprağa vereceklerini ifade ederek,  şunları söyledi:

"Yaşananlar hepimizi yutacak potansiyeldedir. Bu gerginliklerden medet umanlar olabilir. Ama bu dünyada kim kalmış, Sultan Süleyman kaldı mı hangi saraylar yerinde duruyor? Her şeyden önemlisi insan değil mi ? TBMM üyeleri olarak en temel görevimiz insanın onurunu korumak değil mi?." 

 

-"Terör, en büyük insanlık suçu"

 

AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, grup önerisi aleyhinde söz alarak, barış elçisi Elçi'ye ve şehit polise Allah'tan rahmet diledi.

Terörün, en büyük insanlık suçu olduğunu anlatan Can, bu saldırıyı, demokrasiye kastedenleri lanetlediklerini, kaynağı, söylemi, amacı, adı ne olursa olsun her türlü terör eylemi ve örgütünün karşısında olduklarını belirtti.

Terörün amacının, farklı toplum zenginliklerini birbirine düşürmek olduğunu vurgulayarak, terörle mücadelenin devam edeceğini, teröre en büyük desteği, terör eylemleri ve terör örgütleri karşısında çifte standartla hareket edenlerin verdiğini anlattı.

Ramazan Can, "Terör eylemi, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, geleceğimizi, demokrasimizi hedef almaktadır. Bu saldırılar karşısında göstereceğimiz dayanışma ve kararlılık teröre indireceğimiz en önemli darbe olacaktır. Hendekler niye kazılıyor? Hendekleri kazmanın bir gerekçesi olsa gerek. Eğer o hendekler masum insanlarımızı katletmek için bir vesile kılınmaya çalışılıyorsa buna hep beraber karşı durmak durumundayız" diye konuştu.

Can, Çözüm Süreci'ni baltalayanın kim olduğunu herkesin bildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"HDP'nin önergesinde bir ibare geçiyor, 'Esedullah timi adı verilen IŞİD görünümlü bazı unsurların hiçbir hukuki ve insani değere sığmayan eylemleri yüzünden bölge halkı derin bir korku ve endişe içindedir. Bebeklerin, yaşlıların ve kadınların katledildiği bir ülke haline geldik'  1984'ten beri bu ülke bebeklerin, kadınların ve yaşlıların katledildiği bir ülke haline geldi. Kim katlediyorsa katletsin, Allah onları lanetlesin, belalarını versin.  Ama burada 'Senin terör örgütün bana yakındı, benim terör örgütüm şöyledir...'  Bir söz vardır çalma el kapısını, çalarlar kapını. Terörün dini, dili, ırkı, mezhebi yoktur. Bugün itibarıyla, konjonktürel olarak 'Bu terör bana destek veriyor' diye lanetlememek… Yarın o terörün namluları size de çevrilecektir. Terör ayrımı yapmak bizlere yakışır mı arkadaşlar?." 

Öneri aleyhinde konuşan CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, saldırıda hayatını kaybeden Elçi ve polis memuruna Allah'tan rahmet diledi.  

Atıcı, bu olayın, Elçi'ye yönelik bir suikast olmadığını, Türkiye'nin, barışın hedef alındığını ifade ederek, bu nedenle çok endişeli, üzüntülü olduğunu bildirdi. 

Elindeki  Cumhuriyet gazetesini gösteren Atıcı, "Teröristlere silah gönderenleri değil de bu olayları yazan gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün adeta tezgah kurularak, bir kumpasla, tezgahla içeri alınmasından çok endişeliyim, üzgünüm. Terörle mücadele etmeyin demiyoruz ama siz kalkıp da oy hesabıyla, canınız istediği zaman mücadele, canınız istediği zaman müzakere ederseniz işte bu duruma gelmiş oluruz" dedi.

Konuşmaların ardından, HDP'nin grup önerisi kabul edilmedi.

 

AA

Kaynak:Haber Kaynağı