TİRAN (AA) - TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Biz Balkanlar'da barışın olmasını istiyoruz. İstikrar, huzur, kalkınma olsun istiyoruz" dedi.

Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Parlamenter Asamblesi (GDAÜ PA) toplantısına katılmak üzere Arnavutluk'a gelen Çiçek, Cumhurbaşkanı Buyar Nişani ve Meclis Başkanı İlir Meta ile görüştü.

Temaslarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çiçek, Cumhurbaşkanı Nişani ve Meclis Başkanı Meta ile yaptığı görüşmelerde, iki ülke arasındaki ilişkileri ve yarın yapılacak toplantıyı ele aldıklarını söyledi.

Cemil Çiçek, GDAÜ PA'nın sabit bir sekretaryasının olmadığını, bu nedenle dönem başkanlığını yapan ülkenin toplantılara ev sahipliği yaptığını anımsatarak, "Bu gerekli faydayı sağlamıyor. Onun için Türkiye'nin teklifi ile bunun için daimi bir sekretaryanın, uzmanlarının, bir bütçesinin olması ve böylece Balkanlar içinde, Balkan ülkeleri arasında barışa, işbirliğine, istikrara, huzura katkı sağlaması bakımından aktif bir kuruluş haline gelmesini Türkiye olarak biz arzu ediyoruz. Bunun öncülüğünüz yapıyoruz. Konu ile ilgili ümit ederim yarın bir karar verme imkanı olacak" diye konuştu.

Temasları kapsamında iki ülke arasındaki ilişkileri de ele alma imkanı bulduklarını anlatan Çiçek, Türkiye'nin bu coğrafya ile tarihi geçmişi, ortak değerleri, ortak kültür mirası olduğunu, aynı zamanda siyasi anlamda da iki ülke arasında hiçbir sorunun bulunmadığını söyledi.

Çiçek, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin de her geçen gün daha iyiye gittiğini belirterek, Türkiye'nin gerek Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) gerekse Yunus Emre Enstitüsü aracılığıyla ülkede birçok faaliyet gerçekleştirdiğini ifade etti.

Arnavutluk'un Türkiye'ye çok benzediğini ifade eden Çiçek, Arnavutluk'u gezerken Türkiye'nin herhangi bir vilayetini geziyormuş gibi hissettiğini vurguldı.

Çiçek, Türkiye'de Arnavut kökenli birçok vatandaşın bulunduğunu hatırlatarak, "Dolayısıyla bunlar da ilişkilerin gelişmesi açısından köprü rolü oynuyor. Bu nedenle Türkiye-Arnavutluk ilişkileri, Balkanlarda barış, huzur, istikrar açısından çok önemli" dedi.

Balkanlar'daki ülkelerin hepsinde aynı sistemin olmadığını, bu nedenle her ülkenin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Çiçek, "Yani tek tip bir uygulama, bir model yok. Her ülke, kendi ihtiyaçları doğrultusunda ve kendi tarih süreci içerisinde yol tercih etmiş, bir karar vermiş" ifadesini kullandı.

Çiçek, Balkan ülkelerinde hangi sistemin uygulanacağına bu ülkelerdeki halkların karar verdiğini ifade ederek, "Biz Balkanlar'da barışın olmasını istiyoruz. İstikrar, huzur, kalkınma olsun istiyoruz. Tabi burası çok hassas bir coğrafya, çok kırılgan bir coğrafya, geçmişte çok büyük acılar yaşamış bir coğrafya, halen de ihtilaflar var, sıkıntılar var. Bunların da barış yoluyla, diyalog yoluyla, şiddete ve kuvvete başvurmadan çözülmesini arzu ediyoruz" diye konuştu.

- "Kıdemi sabit olanın, bekası vaciptir"

Üç dönem kuralı nedeniyle haziran ayındaki genel seçimlerde aday olamayan Çiçek, önümüzdeki döneme dair planları hakkında şunları kaydetti:

"Bizim kültürümüzde şöyle bir kural var. Eski tabirle söyleyelim, 'kıdemi sabit olanın bekası vaciptir'. Yani anlamı, başlangıcı olan bir şeyin sonu da vardır. İster bu üç dönem, ister bir dönem ister beş dönem fark etmez. Benimki sadece bu parti çatısı altında üç dönem. Çok uzun zamandır parlamentoda görev yaptık, yapıyoruz. Değişik devlet görevlerinde bulunduk. Dolayısıyla başlangıcı olan bir şeyin sonu olması gerekir. Bu üç dönem kararı da tüm siyasetin değil, sadece bizim partimizin almış olduğu bir kararın gereği olarak uygulamaya konuldu. Bundan sonra yapılacak çok iş var ama ondan evvel bir şeyi bilmemiz lazım: Yarını Allah bilir. Milletime teşekkür ediyorum. Bundan sonra da önümüze ne imkanlar çıkar, onu bugünden bilemem ama bir şekilde bu borcumuzu ödemeye gayret edeceğiz."

- Başkanlık sistemi

Başkanlık sistemi hakkında Türkiye'deki tartışmaları değerlendiren Çiçek, "Aslında Türkiye konuları tartışmıyor, kavga ediyor. Konuyu tartışmıyor, konuşanı tartışıyor" dedi.

Çiçek, başkanlık sistemi konusunun ilk kez Turgut Özal tarafından gündeme getirildiğini belirterek, o dönemde başkanlığın değil, merhum Özal'ın tartışıldığını söyledi.

"Özal'ı değil de başkanlık sisteminin içinde ne var, ne yok, ne getiriyor, ne götürüyor, bunu tartışabilmiş olsaydık epey mesafe almış olurduk" diyen Çiçek, sözlerine şöyle devam etti.

"Daha sonra sayın Demirel bunu gündeme getirdi. O zaman da yine başkanlığı değil, Demirel'i tartıştık. Acaba Demirel bunu niye gündeme getirdi, bunun arkasında ne var, ne politik mülahaza var da bunu gündeme getiriyor diye, bu defa da sayın Demirel'i tartıştık. Aynı çizgi devam ediyor. Onun için benim kanaatim, doğru olanı, konuşanı değil, konuyu tartışırsak belki daha olumlu bir tartışma yapmış oluruz."

Çiçek, bugünkü mevcut sistemden hiç kimsenin memnun olmadığını vurgulayarak, "Ben de memnun değilim. En kötü hal, bugünkü hal. Çünkü 20'ye yakın Anayasa değişikliği yapma mecburiyeti hasıl olmuş. O halde başlığında biraz detaylara inmek lazım. Parlamenter sistem isteyenler de başkanlık sistemine vurgu yapanlar da bunu biraz daha detaylandırırlarsa o zaman konuşanı değil, kaba bir başlığı değil, içeriğini tartışmış oluruz" diye konuştu.