Tayvan siyasetinde yeni dönem

Tayvan siyasetinde yeni dönem

Tayvan'ın ilk kadın lideri Tsai, yarın yapılacak yemin töreni ile başkanlık görevini devralıyor- Çin-Tayvan ilişkileri uzmanı Prof. Dr. Chu:- "Tsai, parti tabanının beklentilerini boşa çıkarmamak için Çin'e karşı mesafeli olmak zorunda, DPP iktidarını zor

TAIPEI (AA) - TEVFİK DURUL - Tayvan'da başkanlık seçiminden zaferle çıkan Tsai Ing-wen, yarın yapılacak yemin töreniyle başkanlık görevini resmen devralacak.

Tayvan'da ocak ayında yapılan seçimlerden mutlak iktidar olarak ayrılan Demokratik İlerleyiş Partisi (DPP) Lideri Tsai Ing-wen'in, yarın başkent Taipei'de yapacağı konuşmada "İki Yaka" (Çin-Tayvan) ilişkileri konusunda vereceği mesaj merakla bekleniyor.

Tabanı "Tayvan'ın bağımsızlığından yana" olan DPP'nin, başkanlık görevini 2008'den bu yana iktidarı elinde bulunduran Ma Ing-jeou liderliğinde ana kara ile "dostane" ilişkiler geliştiren milliyetçi Kuomin Tang'dan (KMT) devralacak olması, Pekin tarafından kaygıyla izleniyor.

Pekin yönetimi, Tayvan'la ilişkilerindeki "kırmızı çizgi" olarak kabul edilen "1992 mutabakatı" konusunda Tsai'nin "açık ve net" mesajlar vermek yerine, "Önceliğimiz ekonomi olacak, ana kara ile ilişkilerde statükoyu koruyacağız" yönündeki söylemlerini "muğlak" buluyor.

Tarafların 1992'de Hong Kong'da yaptığı görüşmeyi "Tek Çin ilkesinin benimsendiği konusunda mutabık kalındığı" yönünde yorumlayan Pekin yönetiminin tavrına karşılık DPP yönetimi, söz konusu görüşmede bir mutabakata varılıp varılmadığı ya da eğer varıldıysa da bunun niteliğinin ne olduğu konusunda görüşünü ortaya koymaktan çekiniyor.

AA muhabirine konuşan Taipei Belediyesi Ar-Ge Komisyonu Başkanı ve "İki Yaka" ilişkileri uzmanı Prof. Dr. Chao-Hsiang Chu, Tayvan'ın ilk kadın lideri olacak Tsai'nin, 20 Mayıs'ta yapacağı konuşmada "Mevcut söylemlerini bir kez daha tekrarlamasının" beklendiğini söyledi.

Tayvan'ın yeni liderinin 20 Mayıs'ta görev teslim töreninde yapacağı konuşmada "1992 Mutabakatı'na değinmesini beklemediğini" söyleyen Chu, "Tsai'nin seçim kampanyası sürecinde söylediği üzere, tarafların 1992 yılında bir araya gelerek müzakere yaptığı gerçeğini kabul ediyor. ancak bu müzakere sonucu bir mutabakata varılıp varılmadığı konusundaki yorumunu kendine saklıyor." dedi.

Prof. Dr. Chu, "Tsai'nin konuşmasında Çin-Tayvan arasındaki ortak kazanımlara ve barış ortamına vurgu yaparak, bu durumun korunması yönünde açıklamalar yapacağını tahmin ediyorum." diye konuştu.

Tsai'nin liderlik döneminde ekonomiye öncelik vereceği söylemlerini hatırlatan Chu, "Tayvan ekonomisinin, neredeyse tamamen Çin'e bağımlı hale gelmiş durumda olduğunu" ileri sürdü.

Chu, DPP iktidarının atacağı adımlarda Pekin yönetiminin hoşuna gitmeyecek en ufak bir harekette Çin'in baskısı altına gireceğinin aşikar olduğunu söyleyerek "Tsai, parti tabanının beklentilerini boşa çıkarmamak için Çin'e karşı mesafeli bir duruş takınmak zorunda. Bu nedenle DPP iktidarını zorlu bir süreç bekliyor." ifadesini kullandı.

Tsai'nin Pekin yönetimi ile ilişkilerde denge unsurunu gözetmekte yaşayacağı en ufak bir başarısızlığın bile "Tayvan ekonomisinde ciddi hasarlara yol açabileceğini" savunan Chu, "DPP iktidarının Pekin'le dostane ilişkiler kurmadan mevcut durumu devam ettirmesi gibi zor bir göreve talip. Bu süreci iyi yönetmesi halinde iyi bir sınav vermiş olacak." dedi.

Chu, Tsai'nin ekonomide Çin'e alternatif olarak öne sürdüğü Trans Pasifik İşbirliği Anlaşması'nın (TPPA) gerçekçi olmadığına değinirken, "ABD, hem Çin'e karşı tehdit unsuru hem de Tayvan'ı kontrol etmek için bir koz özelliği taşıyan TPPA'ya üyelikte DPP iktidarına istediğini hemen vermeyecektir." dedi.

Tayvan'da başkanlık seçimlerinin yapıldığı sene başından görev süresinin başlamasına kadar geçen dört aylık süreye dikkati çeken Chu, "Tsai Ing-wen'in balayı dönemi başlamadan sona erdi." ifadesini kullanarak, DPP'nin iktidarı devralmasından itibaren zorlu bir siyasi sınav ile yüz yüze olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Chu, "Tayvan halkının kesin desteğiyle seçimlerde mutlak zaferle başa gelen Tsai'nin kendinden emin tavrı ve halkın desteğiyle, bölge siyasetinde yeni sayfa açacak yeterlilikte olduğunu" sözlerine ekledi.

Çin ana kesiminde 1949'da Mao Zıdong liderliğindeki Çin Komünist Partisi (ÇKP) ve Çiang Kay-şek liderliğindeki KMT taraftarları arasındaki iç savaşta, Çiang ve destekçileri adaya kaçmış ve milliyetçi Çin olarak da bilinen Tayvan'ı kurmuştu ancak Çin'in ana kesimi Tayvan'ın bağımsızlığını kabul etmemiş ve adanın kendi topraklarına dahil olduğunu savunmuştu.

Adada 2008'den bu yana iktidarda olan milliyetçi Kuomin Tang (KMT), Pekin ile yakınlaşarak Tayvan ekonomisini bu ülkeye bağımlı hale getirdiği gerekçesiyle eleştiriliyordu.

Tsai Ing-wen, 16 Ocak'ta yapılan genel seçimde oyların yarıdan fazlasını alarak başkan seçilmiş, partisi DPP ise Tayvan Parlamentosu'nda tek başına iktidar olacak sandalye sayısına ulaşmıştı. Tayvan'da KMT lideri Ma Ing-jeou, 2008 yılından bu yana başkanlık görevini yürütüyordu. Bölgedeki anayasa gereği dört yılda bir yıl yapılan genel seçimlerde bir lider en fazla iki dönem başkanlık yapabiliyor.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile Tayvan lideri Ma Ying-jeou'nun 7 Kasım 2015'te Singapur'daki görüşmesi, 66 yıl sonra bu düzeydeki ilk temas olarak tarihe geçmişti.

Tayvan, dış ticaretinin yüzde 40'ını Çin ile gerçekleştiriyor. Taraflar arasındaki yıllık ticarette Tayvan, geçen yıl 25 milyar dolar ticaret fazlası vermişti. Çin-Tayvan arasında yılda 8 milyon turist seyahat ediyor, 40 bin öğrenci değişimi yapılıyor.

Tayvan'ı kendi toprağı olarak gören Çin, adayı uluslararası toplumda yalnızca kendisinin temsil edebileceğini iddia ediyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :