Salih Sedat Ersöz

Salih Sedat Ersöz

Tartışmadan yarar sağlamak ve STK temayülü

Her şey Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, çözüm Süreci kapsamında izleme heyeti kurulmasına karşı çıkması ve bu çıkışını basın önünde açıklaması ile başladı.

Cumhurbaşkanı’nın bu çıkışına Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan yine basın önünde bir cevap geldi: “İzleme heyeti kurulması gereklidir, Cumhurbaşkanının açıklamaları hissidir.”

Başbakan Yardımcısının bu açıklamasına hiçbir yetkisi ve sıfatı olmadığı, kendisini de hiçbir şekilde ilgilendirmediği halde Melih Gökçek’ten zehir zemberek bir cevap geldi: “Bülent Arınç paralelcidir, ya istifa etmelidir veya görevden alınmalıdır.”

Bülent Arınç’ın, Gökçek’e cevabı da sert oldu: “Bu terbiyesizce yapılan bir açıklamadır. İstifamı isteyen Melih Gökçek haysiyet yoksunudur, kendisi paralelcilerin kucağına oturmuş ve onlara parsel parsel yerler vermiştir.”

Melih Gökçek yeni bir açıklama ile sert ve hakaret dolu açıklamalarına devam etmiş ve bu arada da paralel yapılanmaya verdiği parselleri kabullenmiştir. Bu arada araya giren Başbakan Ahmet Davutoğlu, her iki isim ile de görüşerek açıklamaların yanlış olduğunu belirtti ve kamuoyu önünde partiyi yıpratan kim olursa olsun disiplin kurallarının işletileceğini söyledi. Böylece tartışmanın daha da büyümesinin önüne geçmiş oldu.

Cumhurbaşkanı ve Başbakan Yardımcısının ilk açıklamalarının basın önünde yapılması yanlıştı. Varsa bir problem kendi aralarında konuşarak halletmeleri en uygun olanıydı. Ancak en büyük yanlışı Melih Gökçek yaptı.

Ak Parti’nin kurulduğu dönemde, “Kesinlikle AK Parti’yle birlikte olmamız söz konusu değil. Biz, kendi siyasal hareketimizi kendimiz yapacağız. Bizim hareketimiz, herkesi kucaklayan bir hareket olmak durumunda. Bu açıdan tabii arada büyük bir fark var” diyerek  100 dev adam ile yola çıkacaklarını deklare eden ve Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına ayrı bir parti ile çıkma faaliyetini son ana kadar sürdüren ve Demokrat Parti’yi kuran, bırakın 100 dev adamı, sıradan 10 adam bile bulmayı beceremeyince de siyasi ikbal uğruna Ak Parti’ye katılmaya mecbur olan Melih Gökçek, şimdi kalkmış Recep Tayyip Erdoğan’ın hamiliğine soyunuyor. Niçin acaba?

Melih Gökçek, hiç gerekmediği ve kendisini ilgilendirmediği bir konuda böyle bir adım atıyor, makamca kendisinden büyük iki zatın arasına girerek olayı daha da körüklüyor ve alevlenmesine sebep oluyorsa mutlaka bir hesabı vardır. Başbakan Yardımcısının istifasını istemek, Belediye Başkanının haddi olmasa gerek.

Durup dururken iki kişinin arasına giren üçüncü kişi olmak ve tartışma ortamını daha da kızıştırarak bu karışıklıktan yarar sağlamaya çalışmak asla tasvip edilmeyen bir tavırdır. Böylesi ortamlarda sükuneti ve olgunluğu muhafaza etmeye çalışmak ve fitneyi uyandırmamak gerekirken bu tavırlar hoş görülemez.

***   ***   ***

Ak Parti, aday tespit çalışmaları kapsamında farklı uygulamalar yapıyor.

Türkiye genelinde 6 bin aday adayı içinden 550 aday, Konya’dan 206 aday adayı içinden de 14 aday tespit etmek elbette çok zor bir iş. Bunun için farklı metotların uygulanması ve en iyi liste ile halkın karşısına çıkılması bir zarurettir.

Bu bağlamda daha önce yapılan çeşitli uygulamaların yanında, bu seçim için ilk defa olmak üzere, Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) yöneticilerine temayül uygulandı. Her seçimde Parti organlarına yaptırılan temayül, bu defa daha da genişletildi ve STK temsilcilerine de uygulandı. Böylece STK’ların da görüşleri alınmış ve kendilerine kimi milletvekili olarak görmek istedikleri sorulmuş oldu.

STK’ların devreye sokulması ve onlardan görüş istenmesi mükemmel bir olay… STK’lar halkın her kesimini temsil eden kuruluşlardır. Bunların görüşlerinin alınması bir bakıma halkın görüşünün alınması demektir. STK yöneticilerince ön plana çıkan isimlerin mutlaka değerlendirilmesi gerekir.

Daha önce yapılan Parti temayülü sonucu, aday adaylarının CV’leri, geçmişteki hizmet ve konumları, bugüne kadar nerede durdukları, referansları ve STK temayülü sonucuna göre listelerin şekilleneceğine inanıyoruz. 

Bu çalışmalar, çok büyük bir kesimle yapılan istişare demektir. Bu kadar geniş bir kitle ile yapılan istişare sonucuna göre ve adayların geçmişinin de göz önünde bulundurularak oluşturulacak listeler, en iyi tabloyu ortaya koyacaktır. En hayırlısı teşekkül etsin İnşaallah… Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.

NOT: Kanal 42 TV HASBİHAL programım her Pazar saat 11.00’de canlı olarak, her Cumartesi saat 11.00’de de tekrar olarak yayında olmaya devam etmektedir.

 

  

Önceki ve Sonraki Yazılar