"Tarih ve Sosyal Bilgiler Çalışmaları Türkiye Buluşması"

"Tarih ve Sosyal Bilgiler Çalışmaları Türkiye Buluşması"

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan:- "Türklerle ilgili, Anadolu insanıyla ilgili bilinen şeyler dünyaya hep Batı medyasının perspektifinden anlatılmış durumda" - "Türkiye olarak, dünyada bir yandan milli gelire oranla en yüksek yardımı ya

İSTANBUL (AA) - Dünya Etnospor Konfederasyonu (DEK) Başkanı Bilal Erdoğan, Türklerle, Anadolu insanıyla ilgili şeylerin dünyaya Batı medyasının perspektifiyle aktarıldığını belirterek, "Maalesef tarihin manipüle edilmeye çok müsait zamanları yaşıyoruz." dedi.

Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ile Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğünce Türkiye ile Kosova iş birliği kapsamında düzenlenen "Tarih ve Sosyal Bilgiler Çalışmaları Türkiye Buluşması" başlıklı etkinliğin açılışında konuşan Erdoğan, Osmanlı'nın son döneminin, dünyada medyanın global olarak kamuoyu oluşturduğu bir dönem olduğunu ve medya gücünün Batı'nın elinde olduğunu anlattı.

"Bizim bu zayıflık döneminden sonra kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti, dünyada algıların Batı medyasının oluşturduğu bir döneme denk gelmekte." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türklerle ilgili, Anadolu insanıyla ilgili bilinen şeyler dünyaya hep Batı medyasının perspektifinden anlatılmış durumda. Eski Osmanlı coğrafyası üzerindeki ülkeleri ziyaret ettiğimiz zaman Osmanlı ile ilgili bazı menfi görüşlere sahip insanlarla karşılaşmışızdır. Maalesef tarihin manipüle edilmeye çok müsait zamanları yaşıyoruz. Çünkü algıların, olguların çok daha önünde olduğu bir çağı yaşıyoruz. Batı'nın dünyaya sunduğu Türkiye ile ilgili yanlış algı YEE'nin yaptığı etkinliklerle tersine çevrilebilir. İnsanların gerçekle olan ilişkilerinin gitgide koptuğu, karmaşık hale geldiği bir çağı yaşıyoruz. YEE'nin en büyük misyonu da Türkiye'nin Batı medyası tarafından yanlış şekillendirilmiş algısını, tarihini, itibarını onarmak ve ilk olarak da eski komşularımız olan Osmanlı bünyesinde beraber yaşadığımız kardeş halklarımızın Osmanlı'yı yeniden doğru tanımasını sağlamak. Bunun birinci yolu insanların Türkçe öğrenmesine katkıda bulunmak. Yani, Türkiye'nin kültürünü, insanlara en doğrusunu anlatmak."

Osmanlı Devleti'nin hüküm sürdüğü ülkelerde farklı etnik kökenli insanların kendi kültürlerini rahatça yaşadıklarını ve hala yaşamaya devam ettiklerini kaydeden Erdoğan, bunun en büyük örneklerinin Balkanlar'da, Orta Doğu'da, Kıbrıs'ta yaşayan insanların hala kendi dili ve dinini özgürce yaşamaya devam etmeleri olduğunu vurguladı.

Filistin'de, Suriye'de, Irak'ta ve dünyanın diğer yerlerindeki zulümlere karşı Türkiye'nin sesini çıkardığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bundan 20-30 yıl sonra geriye dönüp bugünlere baktığımızda eğer dünya sisteminde bir düzelme gerçekleşirse Türkiye'nin buna olan katkılarını eminim ki konuşuyor olacağız. Onun için biz Türkiye olarak, dünyada bir yandan milli gelire oranla en yüksek yardımı yapan ülkeyiz. Ama Türkiye bunlarla konuşulmuyor. Türkiye Suriye'deki meselelerle itham edilen bir ülke haline geldi. Ne için? Kendi sınır güvenliğini sağlamaya çalıştığı için. Bu tarih perspektifini oluşturmaya çalışırken de sanıyorum son 200 yılda medya vasıtasıyla Batı'da insanların algılarını şekillendirmede ne kadar etkin olduğunu unutmamak gerekir. Türkiye olarak yeniden bir kendi ayakları üzerinde durabilen, kararlarını gitgide kendisi verebilen bir ülke olarak dünyada yapılan bazı haksızlıklara 'hayır' demeye gayret ediyoruz."

Erdoğan, sözlerini, "Bizlerin arasındaki bağların çok güçlü olduğuna inanıyorum. Yeter ki artık bu tarihin getirdiği küllenmişliği bunun üzerinden atabilirsek, yeniden o ilişkileri güçlendirebilirsek, karşılıklı muhabbeti yeniden açığa çıkarmak suretiyle Balkanlarla, Kosova ile ülkemiz arasında çok sıcak ilişkiler kuracağız." diye tamamladı.

Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz ise müdürlüğün, çocuklara milli, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerlerin kazandırılması için çaba sarf eden bir genel müdürlüktür olduğunu dile getirerek, "Bu bağlamda tarihi ve kültürel mirasımızı biz hem çocuklarımıza tanıtmak hem de bu mirasın sahiplenme bilincini oluşturmak için çaba gösteriyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Dil eğitimi önemli sac ayaklarımızdan"

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş da "Bu yıl 10. senemizi kutluyoruz. YEE'nin temel amacı yurt dışında bütün ülkelerde insani bağlar kurmaktır. Özellikle dil eğitimi ve öğretimi önemli sac ayaklarımızdan bir tanesi. Yurt dışında 60'tan fazla merkezimiz var. İnsanlar, uzaktan Türkçe öğretim portalından da Türkçe öğrenebiliyor. Birçok alanda kültürel faaliyetlerde bulunuyoruz. Bir yılda binden fazla etkinlik yapıyoruz. İnsani bağları artırmak için bilimsel projeler de yapıyoruz." diye konuştu.

Program sonrası Erdoğan'a Kosova ve Türk bayrağının yer aldığı bir çerçeve ile Arnavut Fesi olan "Plisi" hediye edildi.

Kaynak:Haber Kaynağı