M. Faik Özdengül

M. Faik Özdengül

Tanrı büyücüyü yaratandır

Haydutlar yolu kestiler. Kervan kalabalıktı. Herkesi soydular. Bir don bir de gömlek. Parasız pulsuz hatta hiçbir şeysiz bir hırpani vardı. Haydutların başı, sıra ona gelince neyin var diye sordu. Hiçbir şey dedi hırpani. Kovdu. Defol git dedi. Hırpani sağ salim kurtuldu. Gidip bir ağacın altına oturup çubuğunu tüttürmeye başladı. Yolculardan birisi yanına geldi ve be adam utanmaz mısın, hiç duygu yok mu sen de? İnsan biraz üzülür o kadar insan soyulup soğana çevrildi dedi. Yaşlı çulsuz. Bırak be adam dedi. Yıllardır züğürtlüğün ilk kez bir faydasını gördüm bırak tadını çıkarıyım dedi.

 

Birkaç haftadır olgunlaşmaktan söz ediyorum. Aslında bahsettiğim şey yukarıdaki hikayeye benziyor. Hiç olmak. Kendinden başkasını taşımamak. Bu aynı zamanda kendini de başkasına taşıtmamak anlamına geliyor.

Her türlü ilişki, ticaret, muhabbet, alış veriş ve her neyse bunu Tanrı’yla yapabilmek de işin sufice yorumu. Nereye yatırım yapılacağını bilmek diyor sufiler buna. Zira Tanrı’ya her ne verirseniz kat kat misliyle iade ediyor size. Çok kazançlı yatırım. İki damla gözyaşı veriyorsunuz Kevser ırmağı veriyor. Bu aynı zamanda sizi beklentisiz kılıyor. İnsanlardan beklememeyi öğrenince en istenilen şey yani en ilkel tarafımız olan güçlü olma isteği kendiliğinden gelip yerini buluyor.

 

Hiç olmayı engelleyen his ya da duygu belki de düşünce, varlık hissi. Yani hiçliğin zıddı varlık. Gönlü dolduran varlık adına her ne varsa. Ataullah İskenderi diyor ki: Tanrı’dan sürekli hazineler akar durur gönle, ne var ki gelip bakarlar gönülde yer yok. Geri dönerler. Temizlendikçe gönül, boş kalan yere hazineler dolar diyor.

 

Var olmaktan vazgeçmek şahsiyetsiz olmak değil elbette. Hiç olmayan bir şeyden zaten vaz geçemezsiniz. Önce şahsiyeti var etmek. Oyun bu. Önce var olmak. Sonra bilerek isteyerek vaz geçmek. Yapabilecekken yapmamayı tercih etmek. Bilinçli olarak seçmek bunu. Kazandıran bu. Kırabilecekken kırmamayı tercih etmek. Küçücük çocuğa vurabilecekken vurmamayı tercih etmek. Başkasının malını mülkünü gaspedecek gücün varken etmemek. Tutabileceğin halde vermek. Bilerek isteyerek bağışlamak. Korkudan değil.

 

İnsanın doğası ki buna epigenetik açılım diyoruz. Var olmaya yöneliktir. Kendini dayatmaya. Önemsetmeye, kabul ettirmeye, farklı olmaya. Hiçlik oyunu tersine bir oyun. Tanrı büyücüyü yaratandır. Nasıl büyücüler, sihirbazlar, illüzyonistler içinde pirinç olan tabağı akreple dolu gösteriler. Türlü oyunlarla görünenle görünmeyeni karıştırırlar bizim gözümüzde ki sahne sanatçıları, gerçekten çok önemli olan görünendir derler. Yaşadığımız alem de öyle. Görünenle gerçek birbirinden farklı. Büyücüler bunu yaparsa büyücüyü de yaratan neler yapmaz. Ateşi su gösterir diyor Hz Pir. Ölürsen omuzlarda taşınırsın. Ölüyü ancak su kaldırır. Canlı olarak atlarsan suya batarsın diyor. Oyun tersinden oynanıyor. Gerçek ve görünen farklı. Varlık gösterisinin zevkini yokluğun başta getireceği tahammül acısıyla değiştirirsen ağacın altındaki adam gibi çubuğunu tüttürürsün.

 

İncinmeyi engellemenin yolu da bu. Hiç olursan nasıl incineceksin. Bir hiçe bir boşluğa sövüp sayan birisi nasıl incitir ki seni. O anda sen Tanrı’yla alışveriştesin. Şeffafsın. Onlayken neye ihtiyacın olur ki. Canlı kalmanın yolu da bu. Hep halsizlikten, yorgunluktan, cansızlıktan şikayet eden sen. Enerjin çatışmalarda harcanıyor. Hiç olursan enerjin sende kalacak. Onu yararlı alanlarda harcamak için. Faydalı karlı alışverişlerde kullanmak için.

 

Okuyucularımın yorumlarını da severek takip ediyorum. Onlar da enerjilerini çatışma yerine faydaya harcasınlar. İnsan her nefesinde yeni birisi olur diye okumuştum William Chittick’in Tasavvuf kitabında. O zaman kızdığımız insan değil az önceki. Ve her nefeste değişiyor ve yeni birisi oluyorsa son nefes son halimiz. İşte sorgulanacağımız halimiz de o son nefes o zaman.

Her nefesin olgunluğa doğru bizi değiştirip yenilemesi dileğiyle esen kalın.

www.pozitifdegisim.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum