Taksim'deki "demokrasi nöbeti"ne sanatçılar da katıldı

Taksim'deki "demokrasi nöbeti"ne sanatçılar da katıldı

Yönetmen Uçakan:- "Bu nöbetlere katılmak, inancımızı da korumak anlamına da geliyor çünkü IŞİD gibi, FETÖ gibi inancımızı berhava eden, dış güçlerin maşası haline gelen tavırlara ve ihanetlere karşı da bir duruş sergiliyoruz"- Yönetmen Tunç:- "Meydanlarda

İSTANBUL (AA) - Taksim'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine tepki amacıyla sürdürülen "demokrasi nöbeti"ne, sinema dünyasından yönetmenler, senaristler ve oyuncular destek verdi.

Meydandaki nöbette AA muhabirine açıklamada bulunan yönetmen Mesut Uçakan, vatanı korumak, vatan aşkı ve heyecanına katılmak için nöbete katıldığını belirterek, "Aynı zamanda namusumuzu da, özgürlüğümüzü de koruyoruz. Sağduyu sahibi, milli değerlere sahip sinemacılar olarak buradayız." dedi.

Uçakan, "Bizim hassasiyetimizi sinema ve dizi sektörünün çoğunluğu paylaşacaktır. Buraya gelmek bir arada yaşama kültürünü ve demokrasiyi de korumak anlamına geliyor. Bu nöbetlere katılmak, inancımızı da korumak anlamına da geliyor çünkü IŞİD gibi, FETÖ gibi inancımızı berhava eden, dış güçlerin maşası haline gelen tavırlara ve ihanetlere karşı da bir duruş sergiliyoruz." diye konuştu.

Basında darbe girişimine dair bütün hadiseleri takip ettiğini ve derlediğini dile getiren Uçakan, yaşananları sinemaya aktarmayı düşündüğünü kaydetti.

Oyuncu İbrahim Öner ise, darbe girişimi sırasında yaşananlardan büyük üzüntü duyduğunu belirterek, "Vatanımızı korumak için, herhangi birilerinin darbe ya da antidemokratik bir müdahalede bulunamayacağını, bir olduğumuzu göstermek için meydanlardayız. Değerli düşünürlerimiz bu olayları sinemaya aktaracaktır, ben de oyuncu olarak projelerde yer almak istiyorum." ifadesini kullandı.

Oyuncu Kadir Turan, 15 Temmuz'da Konya'da olduğunu, televizyonlarda sokağa inen mahşeri kalabalığı görünce çok etkinlendiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Keşke bunların hiçbiri yaşanmasaydı ama Allah'a binlerce şükür, bu millet Allah tarafından özel olarak korunuyor. Sokaklara tankların çıktığı, uçakların üstümüzden geçtiği günden sonra, böyle bir durumda insanlar korkusuzca meydanlarda."

Sinema ve tiyatro oyuncusu Mehmet Önder, darbe girişimine ilk günden itibaren karşı koyan sanatçılardan biri olduğunu aktararak, "Sanatçı işini aşkla yapan, aşkla düşünen, toplumuna, çağına tanık olan ama zulme boyun eğmeyen insandır. Burada zulme boyun eğmeyen gerçek sanatçılar var." dedi.


- "Bundan sonra demokrasinin ve özgürlüğün sahibi Türk milletidir"

Yapımcı-yönetmen Nazif Tunç, 15 gündür Türk halkıyla meydanlarda olduğu bilgisini vererek, şu açıklamada bulundu:

"Bir şiir var, 'Meydanlardaki başlar içindir taçlar' der. Meydanlardaki kahramanlar, 100 yıl sonra tekrar bu milletin başına taç takmayı başardı, demokrasiye sahip çıkmanın ve özgürlüğün ne demek olduğunu dünyaya gösterdi. Bundan sonra demokrasinin, özgürlüğün sahibi Türk milletidir."

Yaşananların sinemaya öze dönüş olarak yansıyacağına vurgu yapan Tunç, Türk seyircisinin artık maymun mukallitliğinden de kötü filmlerin vesayetinden de kurtulacağı yorumunu yaptı.


- "Hainlikleri de sinemaya aktaracağız"

Yapımcı yönetmen İsrafil Kuralay, sanatın tarihin hafızası olduğuna inandığını kaydederek, "15 Temmuz'da halk bir tarih yazdı, sanat da inşallah onu sinema ve belgesel yoluyla kayıtlara geçecek. Kahramanlık hikayeleri mutlaka yapılacak ama 15 Temmuz'da hainlik hikayeleri de var. Hainlerin hikayelerini de kaydedeceğiz." şeklinde konuştu.

Sinema yazarı İhsan Kabil ise, sinemacıların artık daha öze dair çalışmalar yapmaya başlaması gerektiği düşüncesini paylaşarak, şunları kaydetti:

"Bizim kültürümüz çok büyük bir kültür. 15 Temmuz'daki insanlık dışı darbe girişiminde dahi ne kahramanlıklar yaşandı. Her birini duydukça, okudukça gözlerimiz yaşarıyor, tüylerimiz diken diken oluyor. Hepsinden birer destan pekala yazılıp, filmleştirilip, ortaya konulabilir. Biz darbeler çağı geçti derken, ne insanlığa ne Türkiye'ye yaraşmayan böyle bir şey başımıza gelir gibi oldu."

Kabil, darbe girişiminde bulunanların gözlerinin döndüğünü söyleyerek, "Onları asla insan mertebesine koymuyorum." dedi.


- "Vatanınız yoksa ancak mankurt olursunuz"

Oyuncu Turgay Atalay, darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine sokağa çıktığını belirterek, "Büyüklerimiz darbelerin bizi geriye doğru götürdüğünü hep anlatmışlardı. Bu sebeple çok endişelendim. Başkomutan televizyondan bizi çağırınca, duramadık, vatanımızı savunmaya çıktık." ifadesini kullandı.

"Vatanınız yoksa siz ancak bir mankurt olursunuz." diyen Atalay, darbe girişiminin olduğu akşam konuşmayan, sonraki günlerde açıklama yapan sanatçılara tepki gösterdi.

Atalay, "Ben Kürt kökenliyim, bu vatan benimdir, kimse elimizden alamaz. Çanakkale'deki gibi hepimiz yine meydanlarda, bir aradayız." şeklinde konuştu.

Yapımcı Yönetmen Mustafa Nadir Önay ise, "Mehmet Akif Ersoy, Yahya Kemal yaşasaydı ve bugün nerede olurduysa, biz oradayız. Bu ülkenin gerçek sanatçıları, nerede durması gerekliyse biz oradayız. Türkiye çok zor bir berzahtan geçiyor, geçmişte de zor bir berzahtan geçti. Bin yıldan daha uzun bir yolculuk yaptık ve bugüne geldik, bundan sonra da aynı şevkle devam edeceğiz." açıklamasında bulundu.

Sinemacılar, gecenin ilerleyen saatlerinde meydandaki platforma da çıkarak, halkı selamladı.



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :