Susuz Şahap Yaylası...

Susuz Şahap Yaylası; Seydişehir Antalya  Yolu 23. km de bulunan Tınaztepe  Mağaralarının  bulunduğu  bölgenin batısında, Ağaç Tepesi  olarak bilinen bölgenin, en iyi çam ağaçlarının  bulunduğu  ve  Giden  Gelmez  Dağları’nın  doğu  kısmı  olarak  tarif  edebileceğimiz Antalya Bölgesine  ait   bir yayladır.

bir-sifa-kaynagi-susuz-sahap-yaylasi-(2).jpg

Yaylanın  bulunduğu yer, devasa çam ve katran(köknar)  ağaçlarının bulunduğu Ağaç Tepesinin  bitimi ile  Giden Gelmez Dağları’nın başladığı  yere denk geliyor.

Görsellik olarak çok fazla bir  güzelliğe  sahip  olmayan yayla,  boğaza  hapsolmuş bir konumdadır. Yaylayı önemli kılan  şey ise oksijen bakımından  çok temiz ve zengin bir durumda olmasıdır.

Doğaseverler  için, etrafı çam ormanları ile çevrili, fazla dikey olmayan,  son derece  keyifli  bir doğal yürüyüş parkuruna sahiptir. Normal  zamanlarda  bir  saatte  varılabilecek ve dağcı olmayan insanların bile rahatlıkla yürüyebileceği   bir konumda… Kış aylarında ulaşılmaz  bir  bölge… Bölgede  kar kalınlığının iki metreyi bulması nedeni  ile sadece yürüyerek  ulaşılabiliyor.

Seydişehir'den bir grup dağcı ile birlikte,bir  hafta  boyunca  yağan kar sonrası bölgeye  gitmeye  karar  verdik.

Bizim, ilk bahar ve yaz  ayalarında  yürüyüş rotamızda  olan    bu   bölgeyi   birde  kışın görelim istedik.

Normalde   rahat   bir  yürüyüş ile bir saatte   vardığımız,yaylaya   yağan yoğun kar nedeni ile bölgenin  yolunu  bulmakta zorlandık. 

bir-sifa-kaynagi-susuz-sahap-yaylasi.jpg

Üç saatlik zorlu tırmanıştan sonra  yaylaya  ulaştık. Evlerin çoğu kardan kaybolmuş, çatıları yürüyerek geçtikten sonra orada evlerin bulunduğunu fark edebildik. Yaylanın içinde  bulunan ve gittiğimizde su içtiğimiz  çeşmeyi  kardan dolayı  bulamadık. Yolumuz üzerinde bulunan ve  uzunluğu üç metreyi bulan ağaçların  yağan kar sonucu  karın altında  kaldığını  fark ettik.Bölgede  bulunan  devasa  çam ve katran ağaçlarının birinin altına   yanımızda  götürdüğümüz  kuru odunlarla,   metrelerce  karın üstüne ateş yakmayı  zar zor başarabildik .

 Biz ordayken   tekrar  kar yağmaya  başladı. Kara çaydanlıkta demlediğimiz  çayı içip  kar üzerinde  öğle namazını da kılıp hemen o bölgeden ayrıldık.  Dönüşün daha  kolay olacağını tahmin ederken, karın yumuşamasıyla birlikte düşündüğümüz kadar da kolay olmadığını anladık. Biz de dere yatağından yürümeyi tercih ettik.

Altı saat yürüyüş yaptıktan sonra   eve geldiğimde 3000 m Rakımlı Anamas  zirvesine  çıkmış kadar kendimi  yorgun  hissetim..

Ama  bölgenin oksijen deposu olmasından ve  kışın o muhteşem kar manzaralı yollarından  yürümek   son derece  keyifli olduğu için  yorgunluğum kısa sürede  geçti.

“Bol oksijen” dedim. Konu ile ilgili  bir duyumumu anlatmak istiyorum.  Çocukluğu Susuz Şahap   yaylasında  geçmiş, zamanla İstanbul’a  göçmüş bir işadamının eşi  rahatsızlanmış.  İstanbul'da doktora  gitmişler  muayene, tetkik, tahlil, filim  filan  derken yenge hanımın  rahatsızlığının  ciğerlerinde  ve oldukça kötü durumda olduğu ortaya çıkmış. Hasta sahipleri başka  hastanelere  başka doktorlara da gitmişler ama değişen bir şey yok...Teşhis belli...

bir-sifa-kaynagi-susuz-sahap-yaylasi-(4).jpg

İş adamı yayla zamanında  “gel hanım  memleketimize gidelim, eşimizi dostumuzu  görürüz  oralarda  biraz  kalırız” demiş.Yaylaya  gelmişler  bir kaç ay yaylada kaldıktan sonra  tekrar İstanbul'a dönmüşler. Doktora   kontrole  gittiklerinde   doktor   hastada müthiş bir şekilde  iyileşme olduğunu  görmüş. “Ne yaptıklarını  nereye gittiklerini” sormuş.  İş adamı “Toroslarda  memleketi olan  Susuz Şahap Yaylasında  olduklarını   uzun süre  orda  kaldıklarını” söyleyince  doktor da “oranın havası  sizi iyileştirmiş,  size iyi gelmiş” tespitini yapmış..

Adam hemen ilk baharda  yayla evinden öte  daha muhkem bir ev yaparak baharla birlikte yaylaya  göçmeye başlamış  ve   kısa  ömür   biçilen hasta iyileşmiş ve uzun yıllar yaşamış…

bir-sifa-kaynagi-susuz-sahap-yaylasi-(1).jpg

 Toroslarda,yaylalarının büyük çoğunluğu böyle  temiz  havaya sahiptir. Ancak Susuz Şahap Yaylası ve  Ağaç Tepesinin  bulunduğu  bölge, bitki örtüsü  bakımından   duble temiz bir havaya sahiptir...Vaktiniz olduğu  zaman Toroslara gelin.

Toroslar her derde devalar barındırır. Yürüyüş, temiz hava… Kafa dinlemek için  son derece verimli bir yer. Yeter ki doğallığını bozmayalım.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.