Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Bozoğlan:

Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Bozoğlan:

"Halep'in kuzey kırsalında özellikle Azez-Cerablus hattındaki Türkmen köylerimiz Fırat Kalkanı Harekatı ile birer birer özgürlüğüne kavuşmaya başlamıştır"- "Türkiye'nin güvenlik hattı, Kerkük'ten başlar, Musul'dan, Rakka'dan, Halep'ten geçer ve Bayırbucak

GAZİANTEP (AA) - Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Emin Bozoğlan, Halep'in kuzeyindeki özellikle Azez-Cerablus hattındaki Türkmen köylerinin Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında birer birer özgürlüğüne kavuşmaya başladığını belirtti.

Bozoğlan, bir otelde düzenlenen "Fırat Kalkanı Harekatı'nın Suriye Türkmenlerine Yansımaları" konulu panelin açılışında yaptığı konuşmada, Suriye'de bin yıldır yaşayan Türkmenlerin 6 yıldır onur mücadelesi yürüttüğünü söyledi.

Devrim sürecinde büyük acılar yaşandığını dile getiren Bozoğlan, binlerce gencin şehit veya gazi olduğunu, yüzlerce kadının dul, binlerce çocuğun da öksüz veya yetim kaldığını, en iyi ihtimalle de binlerce Türkmen Suriyelinin sürgün edildiğini kaydetti.

Suriye'nin bir çok bölgesinde zulüm gören Türkmenlerin, Bayırbucak'ta da eziyetler çektiğini anlatan Bozoğlan, "Özellikle yoğun bombardıman nedeniyle yöremizin büyük bir kısmı elimizden gitti. Çatışmalar halen yer yer devam etmekle birlikte bölgede sivil insanımız bulunmamakta. Gençlerimiz ise halen kontrol altında tuttukları 6 köyümüzde, topraklarımızı korumak için mücadeleye devam ediyor." diye konuştu.

- "Halep'te bugün siviller, hastaneler, yardım konvoyları bile hedef alınıyor"

Bozoğlan, en yoğun Türkmen nüfusunu barındıran Halep'in şehir merkezinde ise son 2 aydır dünya tarihinin en korkunç ablukası ve bombardımanıyla karşı karşıya kaldıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Halep'te bugün siviller, hastaneler, yardım konvoyları bile hedef alınıyor. Halep merkezde bulunan yarım milyon insanın büyük kısmı Türkmendir. Zira en çok hedef alınan mahalleler de Bağrıyanık, Hayderiye, Şeyh Hızır ve Bostan Paşa mahalleleridir. Halep'in kuzeyinde ise tüm bu olumsuz tabloya karşılık güzel gelişmeler yaşanmaktadır. Zira Halep'in kuzey kırsalında özellikle Azez-Cerablus hattındaki Türkmen köylerimiz Fırat Kalkanı Harekatı ile birer birer özgürlüğüne kavuşmaya başlamıştır. Nitekim söz konusu bölge Türkmenlerin yoğun olduğu bir bölgedir. Azez-Cerablus hattı olarak nitelendirdiğimiz bölge, 142 Türkmen köyünün bulunduğu ve 350-400 bin nüfuslu bir Türkmen yöresidir."

Bölgede çok sinsi bir planın hayata geçirilmeye çalışıldığına dikkati çeken Bozoğlan, şunları söyledi:

"Halep'in güvenliği, Türkiye'nin güney sınırlarının güvenliğidir. Bayırbucak'ın güvenliği, Hatay'ın güvenliğidir. Biz bu yüzden uzun zamandan beri güvenli bölge konusunda ısrarcı davrandık. Maalesef ortada çok açık ve çok sinsi bir plan var. Asıl hedef Türkiye ve Ortadoğu Türklüğüdür. Halep'e yağdırılan füzelerle, Tuzhurmatu'da, Telafer'de Türkmenlere sıkılan kurşunlar, Ankara'da patlayan bombalar, Kilis'i hedef alan roketler aynı kirli oyunun parçasıdır. İşte bu yüzden, Türkiye'nin güvenlik hattı Kerkük'ten başlar, Musul'dan, Rakka'dan, Halep'ten geçer ve Bayırbucak'tan Akdeniz'e ulaşır. Bu hat boyunca uzanan Türkmen yurtlarının korunması ve güçlenmesi Türkiye'nin güvenliğinin garantisidir. Bu nedenle Türkiye'nin, Fırat Kalkanı Harekatı ile Ortadoğu denkleminde ortaya koyduğu irade çok önemli ve stratejiktir. Biz Fırat Kalkanı Harekatı'nı meşru ve haklı bir adım olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz."

Azez-Cerablus hattında güvenli bölge oluşturulmasının Türkmenlerin Suriye'deki varlığı ve bekası için elzem olduğunu vurgulayan Bozoğlan, Türkmen bölgelerinde başta DEAŞ olmak üzere PYD/PKK gibi tüm terör örgütlerinden temizlenmesi gerektiğini ifade etti.

- "Bu planı asla kabul etmeyiz"

Sınır hattına Türkmenlerin yerleştirilmesi gerektiğini belirten Bozoğlan, "PYD/YPG unsurları, Fırat'ın doğusu ile yetinme noktasında samimi değil. Türkiye'ye açık tehdit oluşturan, yıllardır Türkiye'yi terörle meşgul eden PKK'nın türevi olan bu yapıların amacı, eğer gücü yeterse ve yeterli desteği alırlarsa Fırat'ın batısına geçerek burada bir terör koridoru oluşturarak Akdeniz'e ulaşmaktır. Şayet bu sinsi plan hayata geçerse, Türkiye'nin güney sınırı boyunca uzanan tüm Türkmenler beka sorunuyla karşı karşıya kalacaktır. Biz bu planı asla kabul edemeyiz. Bu planın hayata geçmesi, bize yaşam hakkı tanınmayacağını göstermekle birlikte Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek bir durumu da beraberinde getirecektir." diye konuştu.

Panel, açılış konuşmasının ardından çeşitli oturumlarla devam etti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :