Güngör Gökdağ

Güngör Gökdağ

Şüpheli ölümler kafaları karıştırıyor

Sene 1993, PKK'ya yardım eden Amerikalı komutanlar ve sorundan nemalanan devlet görevlilerinin altını çizen Orgeneral Eşref Bitlis'in Ankara'da uçağı düştü ve şehit oldu.

Sene yine 1993, "Kürt Raporu" hazırlayan Maliye Bakanı Adnan Kahveci, şüpheli bir trafik kazası ile öldü. 

Sene 2003, kamu yönetimi ve idare anlayışına yeni bir bakış getiren Vali Recep Yazıcıoğlu, şüpheli bir trafik kazası ile öldü. 

Sene 2009, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopteri Kahramanmaraş'ta düştü. Yazıcıoğlu şehit oldu. 

Şimdi de ASELSAN mühendislerinin şüpheli ölümlerine bir bakalım;

- 4 Ağustos 2006, Kanas silahları, milli tank ve F16 gibi önemli projeler üzerinde çalışan Hüseyin Başbilen yürüttüğü mühim bir projenin sunumunu yapmaya bir gün kala aracının içinde ölü bulundu. 

17 Ocak 2007, F16 savaş uçaklarının modernizasyonu, şifreleme sistemleri ve komuta kontrol üzerine çalışmalar yapan Ali Ünal, aracının içinde kafasından vurulmuş olarak ölü bulundu. İntihar denildi. 

26 Ocak 2007, Evrim Yançeken bir intihar notu bırakıp, oturduğu evin 6'ıncı katından kendini attı ve öldü. İntihar denildi.

9 Ekim 2007, Burhanettin Volkan, görev yaptığı Bando Okullar Komutanlığı'nda silahıyla intihar ettiği söylendi. 

10 Mayıs 2008, Zafer Oluk askerlik yaptığı birlikte, elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirdi. 

25 Ocak 2012, Hakan Öksüz Eskişehir yolu kavşağında şüpheli bir trafik kazası geçirdi ve öldü.

16 Ocak 2015, Erdem Uğur, Ankara'da evinde ölü bulundu. Mutfak tüpünden zehirlenerek intihar ettiği söylendi.

- 19 Kasım 2017, Kerem Parıldar 14'üncü kattan aşağıya atlayarak intihar ettiği söylendi.

Şimdi de fizik mühendislerinin şüpheli ölümlerine bir bakalım;

- 30 Kasım 2007 tarihinde İstanbul-Isparta seferini yaparken iniş sırasında dağa çakılan uçakta, Türkiye'nin nükleer araştırmalarında ve Toryum madenleri üzerinde çok önemli çalışmalara sahip 6 nükleer fizikçi bilim insanı öldü. 

Bunların arasından Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Engin Arık; 1 ton toryumu dönüştürerek 1 milyon ton petrol enerjisine eşdeğer enerjiyi, kurulacak hızlandırıcı merkeziyle başaracaklarını söylüyordu. Proje gerçekleşemeden hepsi öldü. 

- 18 Mart 2010, Nükleer Fizik, Atom ve Molekül Fiziği uzmanı olan Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap intihar etti.

- 26 Ocak 2013, Atom ve Molekül Fiziği uzmanı Prof. Dr. Gökhan Budak evinin balkonundan atlayarak intihar etti. 

Türkiye'den başka dünyanın hangi ülkesinde bu kadar önemli insanları ortadan kaldıran şüpheli ölüm silsilesi vardır? 

Bu vakaların tümü; kaza, kader ve tesadüf denilerek geçiştirilebilecek vakalar mıdır?

Meydana gelen kazalar, intihar vakası olarak kayıtlara geçen şüpheli ölümler yalnızca bu yazılanlarla sınırlıda değil?

Türkiye'nin savunma sanayisini dışa bağımlılıktan kurtaracak, birçok kritik projeyi millileştirecek mühendis ve bilim insanlarının şüpheli ölümleri, üzerinde her zaman durulması gereken önemli bir durumdur.

Yoksa bizler emperyalistlere boyun eğmediğimiz sürece onlar bizim adım atmamıza bile izin vermezler. Türkiye'nin güçlü olmasına ise asla müsaade etmezler. Onların bize biçtiği rolü kabullenmeyen bir yönetim anlayışı ve Türkiye'yi küresel güç yapma stratejisi devam ettiği müddetçe, egemen güçler ve içerideki işbirlikçileri her türlü engellemeleri yapacaklardır.

Bize düşen ise gereken tedbirleri almaktır.

13 Aralık 2018'de, uzay bilimi uzmanı olan Prof Dr Berahitdin Albayrak'ın, Türkiye Uzay Ajansı'nın kurulduğu gün Ankara'da meydana gelen tren kazasında ki ölümü de, bu silsilenin bir parçası olabilir?

Dolayısıyla ya milletçe topyekün kurşun döktüreceğiz, ya da bu hadiselerin arkasındaki derin yapıları ortaya çıkartacağız?

Aksi takdirde bu kaza ve intihar vakaları bitmez, ardı arkası da kesilmez.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum