Şüpheli general darbe başarısız olunca "sıkıyönetim direktifini" iptal etti

Şüpheli general darbe başarısız olunca "sıkıyönetim direktifini" iptal etti

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Harp Akademileri Komutanlığındaki faaliyet ve eylemlere ilişkin hazırlanan iddinamede, şüpheli Tümgeneral Taşdeler'in "sıkıyönetim direktifi" konulu mesaj emrine, "Birlikler mesaiye davet edilmiştir. Her tü

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında dönemin Harp Akademileri Komutanlığındaki faaliyet ve eylemlerine ilişkin hazırlanan iddianamede, şüpheli Tümgeneral Hasan Nevzat Taşdeler'in "sıkıyönetim direktifi" konulu mesaj emrine, "Birlikler mesaiye davet edilmiştir. Her türlü emre açığız." şeklinde cevap mesajı yazdırdığı, darbe girişiminin başarısız olacağının anlaşılması üzerine sabah saatlerinde emri iptal ettiği anlatıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından hazırlanan ve mahkemeye gönderilen 841 sayfalık iddianamede, şüphelilerin durumlarının bireysel değerlendirilmesi haklarında delillerle birlikte yapıldı.

İddianamede, Hava Harp Akademisi Şube Müdürü Hava Pilot Kurmay Albay Özcan Korhan'ın müdürlükte düzenlenen darbe girişimi öncesinde darbeye yönelik koordinasyon toplantılarına katıldığı, darbe girişimi esnasında 23.23'te Ölçme ve Değerlendirme Şube Müdürlüğünü açtığı, bu saatten sonra kontrollü giriş bölgesi olan müdürlüğün kapısının sürekli açık kaldığı, müdürlük binasının darbe girişiminin idare edildiği bir harekat merkezi olarak kullanıldığı değerlendirildi.

Korhan'ın darbe girişiminde aktif olarak sahada, işgal-ele geçirme için görevlendirilen üst rütbeli şüphelilerle çok sayıda görüşmesinin olduğunun tespit edildiği belirtilen iddianamede, darbe girişiminde işgal bölgelerine görevlendirilen Harp Akademileri personelinin trafikte sıkışanların, görev yerine ulaşamayanların hava yolu ile sevklerini sağladığı, darbe koordinatörleri şüpheliler ile koordinasyonu sağlayan sorumlu olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.

Harp Akademileri Komutanlığı Hava Harp Akademisinde görevli Kurmay Albay Divril'in, darbe girişiminde bulunan askeri kanat tarafından hazırlanan sıkıyönetim direktifi ekindeki sözde atama listesine mevcut görevinin devamının yanı sıra Sabiha Gökçen Havalimanı Müdürü olarak atandığının tespit edildiği belirtilen iddianamede, bu nedenle bunun önemli, sorumluluk isteyen ve aktif bir görev olduğu anlaşıldığından Divril'in, FETÖ/PDY terör örgütü içerisinde önemli bir konumda faaliyet gösterdiğinden kendisi ile ilgili bu terfi görevlendirmesinin yapıldığı aktarıldı.

- "Sıkıyönetim direktifi" konulu mesajı sabah iptal etti

Taşdeler'in darbe girişimi akşamı 21.50 sıralarında emir astsubayını arayarak "Hemen makama gel odayı aç." dediği, sivil kıyafetli şekilde makama giden astsubaya Tümgeneral Selim Mert'i acil makama çağırmasını emrettiği, emir astsubayı Serkan Yazıcıoğlu'nun kolluk tarafından alınan ifadesinde belirtildiği iddianamede yer aldı.

Darbe girişiminde bulunan askerler tarafından ele geçirilen Genelkurmay Karargahında hazırlanıp tüm askeri birliklere gönderilen darbenin ilan edildiğine dair "sıkıyönetim direktifi" konulu mesaj emrine, Harp Akademileri Komutanlığı Muhabere merkezinden cevap olarak "Birlikler mesaiye davet edilmiştir. Her türlü emre açığız." şeklinde cevap mesajı yazıldığı belirtilen iddianamede, "kaleme alan" kısmında Tümgeneral Hasan Nevzat Taşdeler'in isminin yer aldığı anlatıldı.

İddianamede sabaha karşı darbe girişimin başarısız olduğunun anlaşılması üzerine "Sıkıyönetim direktifi konulu mesajı iptal ediniz." şeklinde iptal mesajın çekildiği, mesajın "kaleme alınan" bölümünde yine Taşdeler'in isminin yazdığı belirtildi.

Darbe girişimi esnasında nöbetçi astsubay olarak görev yapan tanık Barkan Kocaman'ın ifadesinde, "Muhabere merkezi karargahta komutan ve kurmay başkanının alt katında bulunmaktadır. Saat 22.25 sıralarında bu sefer sıkıyönetim direktifi mesajı ulaştı. Nöbetçi amirim Mustafa Özcan Çay'a ulaşmaya çalıştım ama ulaşamadım, ancak 5 dakika sonra kendisi muhabere merkezine geldi. Bana bilgisayarın başına geçerek, gelen sıkıyönetim mesajına cevaben 'Birlikler mesaiye davet edilmiştir. Her türlü emre açığız.' şeklinde cevap yazacağımızı söyledi" dediği kaydedilen iddianamede, Kocaman'ın kurmay başkanına sormadan mesajı çekmeyeceğini söylemesi üzerine Çay'ın Kocaman'ı Taşdeler'in odasına götürdüğü, odaya girmemesine rağmen Taşdeler'in de aynı emri verdiğini duyduğunu söylediği kaydedildi.

- "Yoo benim hiçbir şeyden haberim yok"

İddianamede, olay tarihinde izinli olan Harp Akademileri Çok Uluslu Müşterek Harp Merkezi Komutanı tanık Tuğamiral Cihat Yaycı'nın ifadesinde, saat 21.30 ile 22.00 sıralarında Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında emniyet müdürü olarak çalışan önceden tanıdığı Koray Öner'in kendisini telefonla arayarak 'Paşam darbe oluyor galiba.' dediği, kendisinin de Öner'in ona şaka yaptığını zannettiğini söyledi anlatıldı.

İddianamede, Yaycı'nın işin ciddi olduğunu anladığında telefonla Harp Akademileri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tüm General Nevzat Taşdeler'i aradığı, "Komutanım darbe olduğunu söylüyorlar, ne oluyor?" dediği, Taşdeler'in de son derece tedirgin bir sesle "Yoo benim hiçbir şeyden haberim yok." karşılığını verdiği belirtildi.

İddianamede dönemin Kara Harp Akademisi Komutanı Tümgeneral Selim Mert'in sıkıyönetim direktifi ekindeki sözde atama listesinde isminin tespit edildiği, listede tümgeneral rütbesiyle görev yaptığı mevcut görevinin devamına karar verildiği, bu şekilde mevcut görevi korunarak terör örgütü içerisinde önemli bir konumda faaliyet gösterdiğinden kendisinin ilgili bu şekilde görevlendirildiği değerlendirmesi yapıldı.

- "Selim Mert'in Korgeneral Bekiroğlu'na arzı bilerek geciktirildiğini düşünüyorum"

Darbe girişiminde şüpheli Selim Mert'in komutanı olduğu Kara Harp Akademisi personel ve öğrenci subaylarının tamamına yakınının sahada aktif olarak yer aldığı, Kara Harp Akademisi öğretim üyesi Albay Ahmet Zeki Gerehan, Yarbay Murat Yanık, Binbaşı Erol Özleblebici, Binbaşı Murat Çelik, Binbaşı Mehmet Türk'ün "Yurtta Sulh Biziz" adlı WhatsApp grubundan darbe girişimini yöneten yazışmalar yaptığı aktarılan iddianamede, şüphelilerin darbe girişimi öncesi Kara Harp Akademisinde toplantılar düzenledikleri, gündüzünde öğrenci subayları ve öğretim üyelerini zırhlı birliklere görevlendirdikleri, birliklerin başına giderek darbe girişiminde yaşanan çatışmalarda talimat veren, silah kullanan askerler oldukları, bir kısmının öldüğü, bir kısmının yaralı olarak ele geçirildiği, bir kısmının ise halen firar olduğunun tespit edildiği belirtildi.

İddianamede, başka bir dosyanın şüphelisi Ramazan Özlü'nün şu ifadesine yer verildi:

"Ben Kara Harp Akademisinde sosyal faaliyetler komite başkanlığı yapmaktaydım. Mezuniyetimize çok kısa bir süre kalmasından dolayı Ramazan Bayramı'ndan sonra İstanbul'daki balo faaliyetini 23 Temmuz'a ayarlayarak davetiyelerin basımını yaptım. Telefon görüşmemi yaptım ve Boğaztepe Orduevi ile ilgili bir sıkıntının olmadığını söylediler. Komutana arza çıktım ve Selim Mert, Korgeneral Tahir Bekiroğlu ile diğer altı generalin davetiyelerinin pazartesi yani 18 Temmuz'da vermemi, diğer akademilerin bu faaliyet için özellikle Tahir Bekiroğlu'nu çağırıp çağırmadıklarını öğrenmemi istedi.16 Temmuz'da Hava Akademilerinin faaliyetine çağrılmadığını, fakat denizciler olmadığı için bana 'Deniz Kuvvetlerini takip et.' dedi. Selim Mert Paşa'nın generallere özellikle Korgeneral Tahir Bekiroğlu'na arzı bilerek geciktirildiğini düşünüyorum. Bana 'En son pazartesi yani 18 Temmuz günü yanıma yeniden gel, davetiyeleri verip vermeyeceğini sana söylerim.' dedi. 15 Temmuz günü bu yaşadıklarımı saat 18.00'de öğretim başkanı Ertan İnaltekin'e arz etmek için yanına gittim. Kendisine Selim Mert Paşa'nın bana söylediği şeyleri söyledim 'Bana tamam takip et.' dedi. Darbe ile ilgili en ufak bir şey bilsem bu faaliyetlerle uğraşmam."

- Komutanlarının kaçırılmasına müdahale etmediler

Tümgeneral Selim Mert'in kendisine bağlı personelin büyük çoğunluğunun açıkça darbe girişimine iştirak etmesine, olayların yaşandığı esnada kendisiyle birlikte en yetkili konumda bulunan ve eylemleri ayrıntılı olarak anlatılan Tümgeneral Hasan Nevzat Taşdeler ile birlikte bulunmasına, komutanları müşteki Korgeneral Tahir Bekiroğlu'nun kaçırılmasına ve bu durumları bilmesine rağmen bu durumu önlemek için girişim esnasında herhangi bir etkili tedbir almadığı aktarılan iddianamede, müştekinin kaçırıldığını herhangi bir makama bildirmedikleri, kurtarmak için herhangi bir unsur göndermedikleri belirtildi.

İddianamede Mert ve Taşdeler'in darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanacağını düşünmelerinden sonra alınan karşı tedbirlerin kalkışma suçlarının unsurları itibarıyla oluşumuna etki etmeyeceği, anlatılan şekilde kalkışma suçlarını işlediğine dair kuvvetli şüphenin mevcut olduğu, terör örgütüyle herhangi bir bağının saptanamaması tespitiyle emir komuta zinciri dışında olması ve eyleminin şekli de nazara alındığında darbe girişiminin örgütün faaliyeti olduğu açık olan olayda suçları örgüt adına işlediğinin kabulü gerektiğinin anlaşıldığı vurgulandı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :