Süleyman Demirel'in efsane olan sözleri

Süleyman Demirel'in efsane olan sözleri

Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hayatını kaybetti.

Demirel, 7 yıl cumhurbaşkanlığı yaparken 7 farklı hükümette 10 yıldan fazla başbakanlık yaptı.Ama hafızalarda genellikle kurduğu efsane sözlerle kaldı.

Haklı tarafından kimi zaman sert eleştirilere maruz kalsa da kendine has uslubuyla bunların hepsini geçiştirdi. Şapkasıyla öyle bir özdeşleşmişti ki bir seçim için ‘Şapkamı koysam o bile seçilir’ dedi.

Türk siyasetinin unutulmaz isimlerinden biri olan Süleyman Demirel icraatlerinin dışında daha çok şapkası ve kendine has uslubuyla anılacak. İşte Süleman Demirel’in efsaneleşen sözlerinden bir kısmı:

Kıbrıs meselesi nedeniyle İngiltere’yle Türkiye’nin arası kötü. Tam da bu sırada Demirel İngiltere’ye ziyarete gidiyor. Dönüşte gazetecilerle arasında geçen diyalog ise şöyle:

-Efendim, neden İngiliz Dışilişkiler Bakanı’nın elini sıktınız?

-Neresini sıkacaktım kardeşim?

Yunanistan’ın Ege Denizi'nin bir Yunan gölü olduğunu iddaa ediyor diyen gazeteciye

“ Ege bir Türk gölü değildir. Ege bir Yunan gölü de değildir. Ege zaten bir göl de değildir!!!” demişti.

Su mu daha değerlidir benzin mi? Tabii ki su, benzin içilmez ama su içilir.

Benzin vardı şeker vardı, şerbet yapıp biz mi içtik?

Aksini diyenin alnını garışlarım!

Gap,’ı gaptırmam

Enflasyon düşüyor domatesten biberden buluyorlar.Çıkıyor benden buluyorlar.

Şapkamı koysam o bile seçilir.

Üniversite ziyaretleri sırasında sol görüşlü bir öğrenci Demirel'i sıkıştırır:

- Türkiye'de yapılan her türlü işi sahiplenme gibi bir işiniz var.

Demirel cevap verir:

- Sen nerde oturuyorsun?

- Kadıköy'de, niye ki ?

- Hah işte buraya gelmek için her gün üstünden geçtiğin köprü varya

- Ee evet

- Onu işte ben yaptım!

Başbakanken bir programda kendisine "sizi o bulunduğunuz yerden altı defa indirdiler, hala orada nasıl duruyorsunuz?" diyen gazeteciye verdiği cevap: Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim

Patlayan cephane fabrikasına “Kimin aklına gelir patlayacağı?”

Dün dündür, bugün bugündür.

Bülent Ecevit’e: Dört kaz teslim etsen, akşama üçünü kaybedip gelir

Yazın biz Bulgaristan'dan elektrik alıyoruz. Kışın Bulgaristan bize elektrik veriyor.

Nerde kalmıştık?

Ne veriyorlarsa benden beş fazlası

Yıldırım Akbulut için ne düşünüyorsunuz? diye soran gazeteciye: Bulut buluttur, bulutun akı da buluttur garası da, binaenaleyh, üzerine gonuşmaya değmez.

Görünen köy uzak değildir.

Genelevleri kapatalım da bizi mi sevsinler.

Verdimse ben verdim...