Platform adına konuşan Musa Kazım Yılmaz, "Hiç kimse başkasının suçundan dolayı cezalandırılmaz. Suç ve ceza miras yoluyla bir başkasına intikal edemez. Hatta insanlar işlemiş oldukları suçlardan dolayı o suçun cezasından başka bir ceza ile de cezalandırılmaz" dedi.  Yılmaz, "Pakistan'da meydana gelen saldırı bize ulaşan bilgiler kamuoyunda gündemde olan şekli ile gerçekleşmiş ise; bu olayın sebeplerinin herhangi bir meşruluğu söz konusu değildir. Meydana gelen vahşi olay da bir katliamdan ibarettir. Te'vil edilebilecek, onaylanabilecek hiçbir yönü bulunmamaktadır. Bir olayın İslam adına ve İslamî maksatları gerçekleştirmek iddiası ile yapılmış olması onun İslamî kabul edilmesi için yeterli değildir. İnsanlara yapılan zulümler mazlumların da bir başkasına zulmetme hakkını doğurmaz. Hiç kimse kendisine yapılan bir zulmü gerekçe göstererek başkasına zulmetme hakkına sahip değildir, olamaz da. Cezanın ve suçun şahsiliği ilkesi zalim yerine başkasını cezalandırmaya da manidir. Bu cezalandırma yöntemi zalimlerin kendileri için bile kötüdür. Zalimler dahi ancak işledikleri suçlar için onların işledikleri suçların karşılıkları olan ceza ile cezalandırılmalıdır. Zalimlerin akrabalarını, çocuklarını cezalandırmaya kalkmak bir kan davasıdır. Kan davası gütmek merduttur, hukuksuzluktur" diye konuştu. "Pakistan olayları, medyada anlatıldığı gibi ise; olayın hem kendisini hem de faillerini şiddetle kınıyoruz. Böyle bir davranışın İslam'la ve Müslümanlıkla bir alakasının olmadığını açıkça ilân ediyoruz" ifadelerini kullanan Yılmaz, "Bununla birlikte, bu şen'i olay bahane edilerek Pakistan ve Afganistan'da yapılan zulüm ve katliamların üzerinin örtülmesinden ve bu olay sebebi ile işlenen zulümlerin görmemezlikten gelinmesinden endişe etmekteyiz. Bu yapılan vahşetin bölgede yeni katliamlar saldırılar için gerekçe yapılması da muhtemeldir. Bu hususta kamuoyunu uyanık olmaya ve hassasiyeti! davranmaya davet ediyoruz. Türkiye hükümetinin bu vahşet karşısında yas ilan etmesini anlayışla karşılıyor fakat geçmişte Lal Mescidi katliamında niçin sessiz kalındığının (varsa sebeplerinin ) kamuoyuna açıklanmasını istiyoruz" dedi. Ferit Hepokur-Memleket