"Sosyal Diyalog Yoluyla Kadın Dostu İş Yerlerini Belgelendirme Projesi"

"Sosyal Diyalog Yoluyla Kadın Dostu İş Yerlerini Belgelendirme Projesi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan:"(Adana'da özel öğrenci yurdundaki yangın) İçlerimiz yandı, derin bir üzüntü içindeyiz. Allah bir daha böyle facialar hiç kimseye yaşatmasın"- "Bizler kadınlarımızın eğitimlerine ve yeteneklerine uygun iş alanlar

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Adana'da özel öğrenci yurdundaki yangınla ilgili, "İçlerimiz yandı, derin bir üzüntü içindeyiz. Allah bir daha böyle facialar hiç kimseye yaşatmasın." dedi.

Erdoğan, Rixos Otel'de, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM) ile HAK-İŞ Konfederasyonu ortaklığında yürütülen ''Sosyal Diyalog Yoluyla Kadın Dostu İş Yerlerini Belgelendirme Projesi''nin kapanış toplantısı, sertifika ve ödül törenine katıldı.

Burada bir konuşma yapan Emine Erdoğan, sözlerine "Dün gece Adana Aladağ'da meydana gelen üzücü olayda hayatını kaybeden evlatlarımıza Allah'tan rahmet niyaz ediyorum, ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum, yaralı evlatlarımıza acil şifalar temenni ediyorum. İçlerimiz yandı, derin bir üzüntü duyduk. Allah bir daha böyle facialar yaşatmasın." diyerek başladı.

İş dünyasında kadın dostu bir kampanyada yer almaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, 7 Mart'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile katıldığı "Dünya Kadınlar Günü" programında başlatılan bu çalışmanın, bugün anlamlı bir sonuca ulaştığını söyledi.

Emine Erdoğan, kadınların aklı, zekası, şahsiyeti ve değerleriyle üretim hayatında yer almasının, adalet ve hakkaniyetin gereği olduğuna işaret etti.

Bu hakkaniyeti gözeten şirket ve kuruluşları tebrik eden Erdoğan, iş yerlerinde kadın varlığını destekleyen ve cinsiyet adaletini gözeten uygulamaların artmasını diledi.

- "Kadınlar çalıştıkları işlerde rekabet etmeye mecbur kalmıştır"

Allah'ın kadını ve erkeği birbirinin velisi kıldığını dile getiren Emine Erdoğan, "Bizlere düşen, bu hakikati toplumsal hayata yansıtmaktır. Kadın varlığı, adaletin hassas terazisidir. Şayet biz toplumda kadına hak ettiği yeri verirsek adaleti de tesis etmiş, yaradılıştan gelen hakları gözetmiş oluruz ki bu da insaniyetin gereğidir, toplumsal huzurun zeminidir." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, kadınların metalaştırıldığı, emeklerinin sömürüldüğü, haklarının elinden alındığı bir dünyada yaşandığını dile getirerek, özellikle sanayi devriminden sonra kadınların yükünün arttığının bilindiğini söyledi.

Gerek aile içinde aldığı sorumlulukların, gerekse çalışma hayatının getirdiği yüklerin kadınların işini zorlaştırdığını kaydeden Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Kadınlar, eşit şartlarda olmadıkları halde, çalıştıkları işlerde rekabet etmeye mecbur kalmıştır. Bizler kadınlarımızın eğitimlerine ve yeteneklerine uygun iş alanlarında yer almasını önemsiyor ve bunun yolunu açmaya çalışıyoruz. Gençlik yıllarımdan bu yana içinde bulunduğum sivil toplum çalışmalarında, kadınlarımızla birlikte bunun mücadelesini verdik. Siyasette, akademide, iş dünyasında ve diğer alanlarda kadın varlığını hep destekledik, çünkü kadın ruhunun sosyal hayata dokunmasını gerekli gördük.

Ne yazık ki yakın tarihimiz içinde kadınları kılık ve kıyafetleri nedeniyle ayrıştıran uygulamalar oldu. Aynı eğitim seviyesine sahip nice başarılı kadın, sırf başörtülü olduğu için hemcinslerinden ayrı muameleye tabi tutuldu, haklardan mahrum edildi. Genç kızlarımızın okuma hakkı ellerinden alındı. Bunlar Türkiye'deki kadın hakları mücadelesini sekteye uğratan uygulamalar olmuştur. Neyse ki o günler geride kaldı."

Devletin ve sivil toplum kuruluşlarının çabasıyla son 14 yılda kadınların her alanda önemli kazanımlar elde ettiğinin altını çizen Erdoğan, "Devletimiz, Medeni Kanun'un yanı sıra İş, Ceza ve Gelir Vergisi kanunlarında, kadınların hakkını koruyan özel düzenlemeler yaptı. Özellikle 'eşit işe eşit ücret politikası', son yıllarda siyasetin kadınlara en büyük hak iadesi olmuştur." diye konuştu.

- "Kadın yönetici sayısı 208 bine çıktı"

Emine Erdoğan, iş dünyasında kadınların istihdam oranının son 14 yılda yüzde 20'lerden yüzde 30'lara yükseldiğini bildirdi.

Kadın yönetici sayısının 2003'te 114 bin olduğunu hatırlatan Erdoğan, bunun 2016'da yüzde 82'lik bir artışla 208 bine çıktığını kaydetti.

Kamu kurumlarında istihdam edilen kadın oranının yüzde 37'leri bulduğuna değinen Emine Erdoğan, hedeflerinin bu rakamları daha da artırmak olduğunu dile getirdi.

Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası alanda da kadın haklarının takipçisi olduğuna dikkat çekerek, "Geçtiğimiz yıl, dönem başkanlığını yaptığımız G-20 bünyesinde ilk kez Türkiye'nin girişimleri ile kurulan Kadın-20, bunun en güzel örneğidir. Bu oluşum kapsamında Türkiye, dünya liderlerinin bulunduğu toplantılarda küresel hedefler ortaya koymuştur. 2025'e kadar kadınların iş gücüne katılımını yüzde 20 oranında artırmak, bunlardan birisidir." şeklinde konuştu.

Öte yandan, İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde İstanbul'da yapılan 13'üncü İslam Zirvesi'nde, Müslüman dünyadaki kadın sorunlarının ele alınacağı bir Kadın Konseyi'nin temellerinin de atıldığını vurgulayan Emine Erdoğan, HAK-İŞ gibi kurumların yaptığı faaliyetlerin de ülkedeki toplumsal farkındalığı artıracağına işaret etti.

Erdoğan, dünyada kurulan ilk kadın örgütü olan Bacıyan-ı Rum'un, ahilik ruhunun kadına bakan yönünü temsil ettiğini ifade etti.

Türkiye olarak, kadınıyla erkeğiyle dayanışma içinde daha çok üretmeye, ülkenin potansiyelini açığa çıkarmaya mecbur olduklarına işaret eden Emine Erdoğan, "Çünkü bu ülke, mazlumların umududur. Biz güçlü olduğumuz sürece onların da yaralarını sarabilir, dertlerine deva olabiliriz. Bugün 3 milyon mülteciyi misafir edebiliyorsak bu, ülkemizin sahip olduğu güç sebebiyledir. Engin gönüllü insanların vesilesiyledir. Allah ülkemizi 'veren el' olmanın gururu ve şuuru ile yaşatmaya daim kılsın." ifadesini kullandı.

- "Kadınların varlığını güçlendirecek adımlar atmalıyız"

Dünyada insani yaşam şartlarının tesisinin kadınların da gerçek anlamda haklarını almasıyla mümkün olabileceğini söyleyen Erdoğan, bu noktada kadınların hak mücadelesini aynı zamanda bir insanlık mücadelesi olarak gördüklerini ifade etti.

Aynı şekilde kadın mücadelesinin de yalnızca bir cinsiyet mücadelesi olmadığını vurgulayan Emine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Dünyada gerçek anlamda bir kadın savunuculuğu olsaydı, Suriyeli kadınlar bugün kendi sıcak yuvalarında olmaz mıydı? Kendi sokaklarında yürüyüp, kendi şehirlerinde dolaşmaz mıydı? Fakat ne yazık ki milyonlarca insanın yerinden, yurdundan edildiği Suriye iç savaşında en büyük zorluğu kadınlar ve çocuklar çekiyor. Çocuk ve kadın hakları savunucuları ne yazık ki hiç seslerini çıkarmıyor. İşte bu nedenle kendimizi önce insanlığın savunucusu olarak görmek durumundayız. Bu temel üzerinde de kadınların varlığını güçlendirecek adımlar atmalıyız.

Kadınlar, Allah'ın muhteşem vasıflarla donattığı varlıklardır. Anne olma sorumluluğu, bunların başında gelir. İşte bu noktada kadınlarımızın bu özel sorumluluklarını gözetecek çalışma şartlarının tesisi için daha çok gayret sarf etmeliyiz. Hükümetimiz geçtiğimiz yıl bu konuda önemli bir düzenleme yaptı. Doğum sonrası izinler yanında, iş yerlerinde kreşlerin yaygınlaştırılması gibi kayda değer adımlar attı. Umuyorum ki bu düzenlemelerin devamı gelecektir."

Erdoğan, konuşmasının sonunda, iş dünyasında kadınlara adil bir alan açan şirketleri ve kuruluşları da tebrik etti.

"Sosyal Diyalog Yoluyla Kadın Dostu İş Yerlerini Belgelendirme Projesi"

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :