Ümit Savaş Taşkesen

Ümit Savaş Taşkesen

Sorgun’un sorumluluğu

Aday adayları için çalışanlara birinci sözüm. Kimsenin ekmeğinde, uğraşısında gözüm yok. Aday adaylarının en sıradan basmakalıp cümlelerini bile allayıp ballayıp dünya düşünce tarihinin en hikmetli, en söylenmemiş, duyulmamış, duyunca insanı düşüncelere salan, yeni, taze ve insana ufuk açan vecizeleri gibi allayıp pullamayın kardeşim. Biliyorum, bu bir iştir, meslektir ya da yarınlara yatırımdır kendi adınıza. Bu noktadan anlayışla karşılıyorum ama kantarın topuzunu da fazla kaçırmamak lazım.

Ya aday adayınıza doğru dürüst somut, yeni, akla yatkın, çarpıcı, duyulmadık ya da ne bileyim düşünülmemiş veya düşünülse bile nasıl yapılacağına kimsenin aklını yormadığı konularda bir şeyler söyletin, yazın, söylesin ya da normalleştirin söylemleri aktarış biçimlerinizi. Kırkına varmadan kırk kez duyduğumuz masalları ilk kez söyleniyormuş heyecanı ile yazmayın, söyletmeyin, pazarlamaya çalışmayın. Ne yapacağı ile birlikte nasıl yapacağını söylesinler bize. Zor olan bu. Herkes ne yapılması gerektiğini biliyor, nasıl yapılacağı konusunda bir fikri yok. Usulü yok. Yönteme hâkim değil. Bilmem nerdeki tecrübelerimi buraya aktaracağım. Oldu oldu da nasıl güzel kardeşim, nasıl?

Veli Değil Vekil!

İkinci sözüm her ne partide olursa olsun seçimlerde çalışacaklardan bu işi para için yapanlara değil, siyaseti bir ideal olarak görüp, adayanlaradır. Kardeşim, x partisinde gençlik kollarında başkan yardımcısı olarak görev yaptı bir kaç dönem önce başka bir şehirde. Çok çalıştı uğraştı. Çalıştığı adamlar vekil oldu. Gün oldu devran döndü. Hukuki konuda görüş almak için başka bir şehrin hukukçu olan eski bir milletvekili ile görüşmeye gittik. Gitmeden önce kardeşim seçim sürecinde yaptıkları çalışmaları, birlikte gece gündüz ilçe köy dolaşmalarını vs. anlattı bana yol boyu.

Çok iyi, harika birisidir, dedi. Mutlaka bize kolaylık sağlayıp yardımcı olacağını söyledi. Dinledim sadece. Görelim, dedim. Bir yandan onun ideallerini diğer yandan da bu idealler için uğraştıkları, enselerinde taşıdıkları, bir nevi yücelttikleri, makam mevki verdikleri, söz sahibi kıldıkları bu adamı aynı anda görmek istedim. Sonuç onun için tam bir hayal kırıklığı. Benim için, hımm, sanırım beklenilen bir şeydi. Çok şaşırmadım malesef! 

Daha önceki yazımda bahsettiğim “bu adamlardan korunun” gibi bir adamdı karşımda duran. Tuzu kuru. Önce hatırlamadı çalışmaları. Sakalını sıvazlayarak hatırlarmış gibi yaptı. Hali vakti yerindeydi. Eski vekil sıfatını almıştı. Dava dosyasına sırf bakmak için on beş bin lira para istedi. Yoldan geçen birisinden de aynı parayı isterdi tahminim. Gözlerine baktım zihninin kıvrımlarından ne geçtiğini anlamak için. Bir yanda bir ideal için vekil yapmaya koşturduğunuz, emeğinizi, zamanınızı harcadığınız cilalayıp boyaladığınız, yücelttiğiniz bu eski vekil diğer yanda ise bir zamanlar ideallerinizden ona biçtiğiniz kıyafetlerden on beden küçük bir insancık! Alabildiğine dümdüz, sıradan, paraya doymamış bir adam! Kim doyar değil mi? Tok ağırlamak güç olurmuş. Hiç dedim pazarlık payınız yok gibi duruyorsunuz. Evet, dedi pişkince. Kazanırsa da bilmem ne kadarını alırmış falan. Çok uçuk rakamlar. Haydi, dedim gidelim.

Bu işi bir ideal için yapıyorsanız sonradan hayal kırıklığına uğramamak için çaba gösterdiğiniz adamın dümdüz, o içinizde, zihninizde büyüttüğünüz ideallere uygun bir adam olmayabileceğini unutmayın! Veli hikmeti, kişiliği, kimliği, duyarlılığı beklemeyin! Yok, belli bir gelecek, yatırım, iş ya da yevmiye ile yapıyorsanız sorun yok ama varsa idealleriniz bu yolda tüketmeyin, harcatmayın!

Sorgun’un ve Diğerlerinin Sorumluluğu

Bütün partilerde delegelerden en tepedeki isme kadar milletvekili adaylarını seçecek kişilerin sorumluluğu, vebali büyük.  Yukarıda kısaca bahsettiğim gibi bir hayal kırıklığını yaşatmaya kimsenin hakkı olamaz. İnsanların ideallerini, umutlarını, inançlarını taşıyamayacak, layık olamayacak, bizi yarınlara taşıyamayacak tıynetteki adamlara yol verme, yol açma, yardımcı olmak vebali altından kalkılamayacak bir sorumluluk. Bu iş sadece basit bir matematik,  aritmatik değil, arınmatik hiç değil. Hak etmeyen kişilere yol açarak geride inancı, umudu, ideali, beklentisi yıkılmış, örselenmiş, küsmüş ve kaybedilmiş bir gençlik inşa ediyorsunuz.

Sonuç olarak paradan, çıkardan, menfaatten, güç ilişkilerinden başka bir şeye iman etmeyen, saygı duymayan, ahlakı olmayan bir toplumun inşasına katkıda bulunuyorsunuz. Adayları belirlerken seçilen seçenin kalitesini gösterir! Bu bütün partiler için geçerli. Biz seçmiyoruz önümüze getirdiklerinize oy veriyoruz. Siz seçiyorsunuz!

Ahmet Sorgun’u yakından tanıdığım için adaylar konusunda hassas olacağını, zor anlarda dahi dengelerin, paranın, gücün değil vicdanının, duygularının, yukarıda kaybedilmemesi gerektiğine onun da inandığını bildiğim idealler yönünde karar alacağını düşünüyorum. Şimdi kendisi duyarlılıkların, ideallerin hayata geçirilmesi makamında bulunuyor. Yapmak isteyip de yapamadıklarımızdan değil yapabilecekken yapmadıklarımızdan sorumlu tutulacağız. Kolay değil biliyorum ama benim hala umudum var. Sorgun’un ve diğer il başkanlarının sorumluluğu burada. Çünkü daha iyi bir dünya oralardan inşa ediliyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.