Siyer-i Nebi Yarışması Ödül Töreni

Siyer-i Nebi Yarışması Ödül Töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1)- "Biz, elinde döner bıçaklarıyla dolaşan bir gençlik istemiyoruz. Molotofkokteyliyle dolaşan gençlik istemiyoruz. Demir bilyeler atacak sapanlarla dolaşan gençlik istemiyoruz. Biz, saygıyı, sevgiyi, özellikle de sevgili Peygambe

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz, elinde döner bıçaklarıyla dolaşan bir gençlik istemiyoruz. Molotofkokteyliyle dolaşan gençlik istemiyoruz. Demir bilyeler atacak sapanlarla dolaşan gençlik istemiyoruz. Biz, saygıyı, sevgiyi, özellikle de sevgili Peygamberimizin izinde bulan bir nesil istiyoruz" dedi.

Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Siyer-i Nebi Yarışması Ödül Töreni'nde konuşan Erdoğan, doğumunun seneidevriyesinde Hz. Muhammed'i rahmetle, minnetle, özlemle andıklarını, kendisine bağlılıklarını bir kez de bu toplantı vesilesiyle ifade ettiklerini söyledi. 

Erdoğan, yüce Allah'tan, Resulünün şefaatine, rızasına nail olmayı kendilerine nasip etmesini dileyerek, bu vesileyle Hz. Peygamber'in Ehlibeyti ile Ashabını da hürmetle yad ettiklerini kaydetti. 

Bu organizasyonu düzenleyen Çekmeköy Belediye Başkanı ile Marmara Üniversitesi Rektörü ve İlahiyat Fakültesi Dekanlığı ekiplerini ayrı ayrı tebrik eden Erdoğan, "Bu yarışmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Siyer-i Nebi Yarışması'na katılarak o eşsiz insanı, Peygamberimizi anlatan, o aşkı, ruhu, azmi içtenlikle yüreklerinde hisseden tüm eser sahiplerini kutluyorum, tebrik ediyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mühim olanın bu yarışmayı kazanmak olmadığını dile getirerek, iki cihan saadetinin kapılarını açan Hz. Peygamberi anlamayı, anlatmayı kendine dert edinmenin dertlerin, sıkıntıların en güzeli olduğunu vurguladı. 

- "Biz işte böyle bir gençlik istiyoruz"

"Ellerine kalemi alarak, Nur Peygamberini, Güllerin Elçisini kağıda aktaran bu gençliği gördükçe ülkem adına, milletim adına ne kadar gururlandım bilemezsiniz" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz işte böyle bir gençlik istiyoruz. Elinde döner bıçaklarıyla dolaşan bir gençlik istemiyoruz. Molotofkokteyliyle dolaşan gençlik istemiyoruz. Demir bilyeler atacak sapanlarla dolaşan gençlik istemiyoruz. Biz saygıyı, sevgiyi, özellikle de sevgili Peygamberimizin izinde bulan bir nesil istiyoruz. Kitabını, peygamberini bilen, inancını yaşayan, tarihine, kültürüne özellikle de vukufiyeti olan bir gençlik, bu ülkenin bekasının teminatıdır. Var olma sorumluluğunu, Allah'ın yeryüzündeki halifesi olma bilincini iliklerine kadar hisseden bu gençliği gördükçe gelecek için daha çok umutlanıyorum. Gençler, siz bizim gururumuzsunuz. Siz bu ülkenin, bu milletin, ümmetin göz bebeğisiniz. Allah gayretinizi mübarek kılsın. Niyetinizi menziline ulaştırsın."

- "Onu tarif etmeye mısralar kafi gelmez"

Erdoğan, medeniyetlerinde, ilim geleneklerinde zengin bir siyer kültürü, geniş bir Siyer-i Nebi birikimi olduğunu anlatarak, 1400 yıllık İslam tarihi boyunca pek çok ilim adamı, sanatçı ve edebiyatçının dili döndüğünce Hz. Peygamberi çağına anlatmaya, dönemine tanıtmaya çalıştığını söyledi. 

Bu siyer geleneğine, zengin birikime rağmen hala ideal bir siyer kitabı üzerinde ittifak edilmiş bir çalışmanın bulunmadığına işaret eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Her dönemin kendine özgü siyer külliyatı yazılmış, yazılmaya da devam ediyor. Bakıyorsunuz bu kitaplardan bazıları çok fazla malumata boğulmuş, tamamen ilmi saiklerle yazılmış eserler. Dolayısıyla gençlere, okuyucuya hitap etmiyorlar. Bazı siyer kitapları da çok okunmasına, dili, üslubu nedeniyle tercih edilmesine rağmen içeriği bakımından, bilgilerin doğruluğu açısından güvenilir bulunmuyor. Burada bir hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Dünyadaki kağıtların tümünü doldursak, mürekkebin hepsini kullansak bile o Rahmet Peygamberini anlatamayız. Onu tarif etmeye mısralar kafi gelmez. Onun yüceliğini dile getirecek kelimeler bulamayız."

- "Hiçbir kitap Hz. Peygamberi Kur'an-ı Kerim kadar güzel ve doğru anlatamaz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hiçbir kitabın Hz. Peygamberi Kur'an-ı Kerim kadar güzel ve doğru anlatamadığını ve anlatamayacağını belirterek, şunları kaydetti:

"Kur'an'da Cenabı Zülcelal Hazretleri, Peygamberimize 'Biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik' diyor. Bu ifadenin üstünde bir ifade olabilir mi? Bir kutsi hadiste, Allah'ın Peygamber için 'Sen olmasaydın, eğer sen olmasaydın alemleri yaratmazdım' dediği ifade ediliyor. Alemlere rahmet olarak gönderilen, alemlerin hürmetine yaratıldığı Hz. Muhammed'i yazmak, aslında onu yaşamak, yolundan gitmek demektir. Peygamberimiz ilmin, hikmetin, irfanın kaynağıydı. Dünyayı aşkla, insanlığı ilahi kitapla buluşturdu. Peygamberimizin gönüllerde yol açtığı coşkuyu tarif edebilmek gerçekten çok zordur. Siyer yazmak adeta İslam'ı yazmak, Kur'an-ı Kerim'i açıklamak, tefsir etmek demektir."

Erdoğan, kendilerinin de okuduğu, itibar ettiği ve tanıma fırsatı bulduğu Muhammed Hamidullah hocanın çok farklı ve muhteşem bir insan olduğunu vurgulayarak, "O, İngiltere gibi, o topraklarda, gerçekten Allah Resulünü, onun kaleme alması, İslam Peygamberini yazması çok çok anlamlıydı, farklıydı. Onun büyük eseri 'İslam Peygamberi'ni anmadan geçemeyiz" ifadelerini kullandı. 

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı