"Siyasetin Mihenk Taşı Seçimler ve 30 Mart" Çalıştayı

"Siyasetin Mihenk Taşı Seçimler ve 30 Mart" Çalıştayı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erdem:

İSTANBUL (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, "30 Mart seçimleri, Gezi ve 17 Aralık darbe girişimlerine karşı, siyasetin namusunu ayakta tutan sivil iradenin demokratik balans ayarı olmuştur" dedi.

Erdem, AK Parti Ar-Ge Başkanlığınca Malta Köşkü'nde düzenlenen "Siyasetin Mihenk Taşı Seçimler ve 30 Mart" Çalıştayı'nın açılışında, ülkenin bugünün ve yarınlarının şekillenmesinde önemli olan konuların ele alındığı çalıştaylar düzenlediklerini söyledi. 

Çok önemli bir seçimin daha 30 Mart'ta geride bırakıldığını, bütün karalama kampanyalarına, her türlü saldırıya rağmen, bu seçimlerden de başarıyla çıkarak tarihi bir zafere imza attıklarını vurgulayan Erdem,  çalıştayda bu seçimin tartışılacağını kaydetti.

Erdem, siyasi partilerin demokrasinin temel unsurları olduğunu, seçimlerin ise milli iradenin tecelli etmesine imkan tanıdığını ifade ederek, 1946'dan bugüne birçok seçimin hemen hepsinin baskı altında, yüksek gerilimli ve sıkıntılı geçtiğini anlattı.

 

- "Herkese dersini verdi"

 

Erdem, 28 Şubat postmodern darbesinden sonra yapılan 2002 seçimlerinde de AK Parti'nin tek başına iktidar olduğunu belirterek, "28 Şubatçıların şekillendirdiği siyasete neşter vurarak, 2002 seçimlerinde muhalefetiyle, iktidarıyla mecliste bulunan partilerin hepsini meclisin dışına itti. Darbeyle bozulan sisteme ayar yaptı. Ders alması gereken herkese dersini verdi" diye konuştu.

Demokrasi ve cumhuriyet tarihinin en zorlu seçimlerinden birini geride bıraktıklarını dile getiren Erdem, şöyle devam etti:

"Bugüne kadar yapılan seçimlerin hemen hepsi sancılı ve meşakkatli olmuştur. Ancak geriye dönüp baktığımıza hiçbir seçim bu kadar çetin, bu kadar zorlu ve bu kadar meşakkatli geçmemiştir. 30 Mart seçimleri seçim tarihimizin benzerine rastlanmayan kendine özgü bir seçimdir. Partimiz açısından da üzerinde çok iyi durulması ve her açıdan iyi irdelenmesi gereken bir seçimdir. AK Parti'nin 30 Mart'ta sandıktan bir kere daha zaferle çıkacağını anlayan çevreler bir araya gelerek bunu engelleme mücadelesine girişti. Gezi olayları ve arkasından devlet içerisindeki yapının koordinesinde 17 ve 25 Aralık tarihlerinde uygulamaya konulan darbe girişimleri, iktidarımıza yönelik ortak bir yok etme operasyonuna dönüştürülmüştür. Muhalefetin 30 Mart'taki seçim kampanyası; bugüne kadar hiçbir seçimde olmayan peş peşe darbe girişimleri, ahlak dışı faaliyetler, tapeler ve sokak hareketleri ile seçimleri etkilemeye ve neticede almaya çalışan muhalefetin kampanyası olmuştur. Genel Başkanımız ve Başbakanımızın hedef tahtasına oturtulduğu bu süreci milletimiz kirli bir ittifak olarak değerlendirmiş ve buna tepki olarak da seçimlerde yüzde 45,5 gibi net bir sonucu AK Parti'ye hediye etmiştir."

 

- "Vatandaşlar demokratik seçimi hakem olarak gördü"

 

Yerel seçimlerin, genel seçim havasında geçtiğini belirten Erdem, hükümet için bir güven oylamasına dönüştüğünü, kazananın AK Parti, ülke ve millet, kaybedenin ise ülkeyi esir almaya çalışan paralel yapı ve onun güdümündeki muhalefet olduğunu kaydetti.

Erdem, partinin önceki iki yerel seçimlerle kıyaslandığına en yüksek oyunu bu seçimde aldığını vurgulayarak, 2009'a göre 7 puan artış yakaladığını söyledi.

Kazanan belediyelere bakıldığında da AK Parti'nin rakiplerine açık ara fark attığını, 1394 belediyenin 823'ünü aldığını ifade eden Erdem, 18 büyükşehiri, 30 ili ve 562 ilçeyi de AK Parti'nin kazandığını söyledi. 

 

- "Sandık dışı formül arayanlar kaybetmeye mahkumdur"

 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erdem, partinin 48 ilde birinci olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Bu yüksek katılım oranı artık Türkiye'de darbeler ve kumpaslarla siyaset yapma döneminin bittiğini ve vatandaşların demokratik seçimi hakem olarak gördüğünü beyan etmektedir. Türkiye'de sandık dışı formül arayanlar artık her zaman kaybetmeye mahkumdur. Siyaset dışı güçlerden, terörden, gerilimden, sokak eylemlerinden, yargı ve bürokrasi müdahalesinden medet umanlar avuçlarını yalamış, hayal kırıklığına uğramış, beklentileri artık suya düşmüştür. Bundan sonra Türkiye'de sadece siyasetin hükmü geçer, bundan sonra Türkiye'de sadece sandık konuşur. 30 Mart seçimleri, Gezi ve 17 Aralık darbe girişimlerine karşı, siyasetin namusunu ayakta tutan sivil iradenin demokratik balans ayarı olmuştur. 30 Mart seçimleri, ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi açısından da değerlendirilmesi gereken önemli bir seçimdir. Kamuoyundaki tartışma konusu AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayının kim olacağı yönündedir."

Erdem, yalnız partiye oy verenlerin değil, oy vermeyen vatandaşların da partiye yönelik reflekslerini,  itirazlarını ve yaklaşımlarını anlamak istediklerini kaydetti.

Çalıştaya, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, bazı milletvekilleri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu ve medya temsilcileri katıldı.

Kaynak:Haber Kaynağı