Silopi'deki FETÖ'nün darbe girişimi davası

Silopi'deki FETÖ'nün darbe girişimi davası

Şırnak'ın Silopi ilçesinde konuşlu Özel Kuvvetler Harekat Üssü'nde yaşananlara ilişkin haklarında 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıla kadar hapis cezası istenen 15'i tutuklu 19 sanığın yargılanmasına devam edildi- İddianamede, darbe girişimi gecesi d

GAZİANTEP (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Şırnak'ın Silopi ilçesinde konuşlu Özel Kuvvetler Harekat Üssü'nde (ÖKHÜ) yaşananlara ilişkin haklarında 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıla kadar hapis cezası istenen 15'i tutuklu 19 sanığın yargılanmasına Gaziantep'te devam edildi.

10. Ağır Ceza Mahkemesinde dün görülmeye başlayan duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı. Duruşmada, Başbakanlık adına katılan avukatlar da hazır bulundu.

Söz alan eski binbaşı tutuklu sanık İsmail Çevik, dün savunma yapmadığını, bugün ifade vermek istediğini belirtti.

İddianamede, darbe girişimi gecesi dönemin Van Asayiş Kolordu Komutanı olan Korgeneral İsmail Metin Temel'i derdest etmek isteyen ekipte yer aldığı belirtilen ve dünkü duruşmada susma hakkını kullanan Çevik, o gece kime operasyon düzenleneceğini bilmediklerini iddia etti.

Özel kuvvetler personelinde güvenin esas olduğunu ifade eden Çevik, darbeci general Semih Terzi'nin kendisine terör örgütü PKK'nın kamu kurumuna yönelik eylemi olacağı yönünde istihbari bilgiye sahip olduklarını belirterek, bu nedenle normal eğitim planının dışında polis ya da asker kurtarma eğitimi yapılacağı emrini verdiğini, bu nedenle 10-14 ve 15 Temmuz tarihlerinde kışlada rehine kurtarma eğitimleri yapıldığını aktardı.

Başkan Akın Akkaya'nın, normal planlanan eğitimin konusunu sorması üzerine sanık, hatırlamadığını öne sürdü.

Semih Terzi'nin eğitimi sık sık kontrol ettiğini ve kendisine uyarılarda bulunduğu anlatan Çevik, "Semih Terzi, 15 Temmuz'da PKK'ya bilgi sızdıran bir general olduğunu ve tutuklanacağını, personelin de ekipte yer alacağını söyledi. Ben de durumun çok ciddi olduğunu yazılı emir alıp almadığını sordum. Terzi, 'Ben kafama göre iş yapmıyorum. Sana kanunsuz emir vermiyorum. Daha fazla uzatma, askerliğin gereğini yap. Personele operasyonun Yüksek Değerli Hedef (YDH) olduğunu söylersin' dedi. Bu emir üzerine tereddüt yaşamama rağmen 'emredersiniz' diyerek odadan çıktım." ifadelerini kullandı.

Hazırlık yapıldıktan sonra helikopterle hareket ettiğini anlatan Çevik, şöyle devam etti:

"Karargah önünde düşünmeye başladım. Ama tereddüt etmem halinde görevim başarısız olacaktı ve nasılsa gittiğimiz yerde bizi karşılayanlar olacağı için rahatladım. Celal Koca (tutuklu sanık), odama gelerek, 'hayırlı olsun' dedi. Ben de Terzi'nin 'Celal yarbayla irtibatlı olursunuz' emrini kendisine söyledim. Daha sonra İsmail Öğüt (tutuklu sanık) geldi ve görevin ne olduğunu sordu. Ben de YDH olduğunu söyledim. Listeden görev alacak personeli seçtim. Burada görev anlayışı ve disiplinine güvendiğim 6 personeli seçtim. Daha sonra pilot yüzbaşı Ali Özçelik (tutuklu sanık) gelerek uçuşa yasak olduğunu ve durumdan rahatsız olduğunu söyledi. Özçelik ile havalanmak üzere olan Semih Terzi'nin helikopterinin yanına gittik. Terzi, Özçelik'e sert şekilde ısrar etti ve gitti. Biz de saat 21.30 sularında hareket ettik. İstikamet Siirt olacak şekilde havalandık. Terzi'nin personelin telefonlarının alınması emri üzerine telefonları toplattım."

- "Operasyonlara böyle mi gidiyordunuz?"

Mahkeme Başkanı Akkaya'nın, "diğer operasyonlarda telefon toplatılıyor muydu?" sorusuna sanık, "evet" yanıtını verdi.

Başkan Akkaya, "Tekrar bırakılıyor muydu toplatılıyor muydu?" diye sorunca sanık Çevik, "Operasyonlarda genel olarak telefonlar bırakılırdı ancak operasyona çıkarken söylemeyi unuttuğum için, personel de normal görev sandığı için yanlarına almıştı. Bu yüzden helikopterde toplattım." yanıtını verdi.

Çevik, ekibe plastik kelepçeyi alıp almadığını sorduğunu ancak alınmadığını öğrendiğini belirtmesi üzerine Mahkeme Başkanı Akkaya, "Allah'tan gerçek operasyona gitmemişsiniz, gerçek operasyona gitseymişsiniz hazırlıksız yakalanacakmışsınız. Siz operasyonlara böyle mi gidiyordunuz?" diye sorunca sanık, operasyonda aktif rol almayacakları için bu şekilde gittiklerini belirtti.

Semih Terzi'nin, Van Asayiş Kolordu Komutanlığına gidileceğini ve orada kendilerine yardımcı olacağını belirttiği "Murat" isimli albayın telefonunu verdiğini aktaran Çevik, uçuş boyunca bu kişiye ulaşamadığını, indikten sonra kısa bir görüşme yaptığını ancak ne dediğini anlamadığını öne sürdü.

Çevik, yere indiklerinde telefonundaki "Kara Harp Okulu 98" WhatsApp grubunda, "Köprü kapanmış, tanklar sokağa çıkmış, jetler uçuyor ve darbe oluyor" gibi mesajları gördüğünü kaydederek, "Meslek gereği üstüme duyduğum güven nedeniyle Semih Terzi'nin darbeci olacağı aklıma gelmedi. Van'dan kalkarak, Silopi'ye döndük. Bu sırada Semih Terzi'den 'Van'a geri dön' mesajı geldi ancak olumsuz yanıt verince 'Ben Genelkurmay tarafından ÖKK olarak atandım. Bana güven' diye mesaj geldi. Cevap yazmadım ve Silopi'ye gittik. İndiğimde ne olduğunu anladım. Darbeye alet edildim, suçsuzum." şeklinde savunma yaptı.

Başkan Akkaya'nın "operasyonu bir üstünüze sorma gereği duymadınız mı? Sonuçta bir generali gözaltına alacaksınız" sorusu üzerine sanık, çok gizli bir operasyon olduğu için sormanın yanlış olacağını düşündüğünü söyledi.

Akkaya'nın, "Meslek hayatınız boyunca hiç er gözaltına aldınız mı?" sorusuna sanık "17 yıldır meslek hayatımda olmadı" diye yanıt verince, "Bir generali gözatına almaya gidiyorsunuz ama bir üstünüze teyit etme gereği duymadınız mı?" şeklinde tepki gösterdi.

Duruşmaya ara verildi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :