Sokakta çılgın bir bahar havası, gönlümde mavi bir gökyüzü. Açılmak istiyorum hayatın içinden, bir denize açılır gibi, çiçeklenmiş kırlara. Ve dilimde sevda şiirleri, bahar şarkıları. Taze tomurcukları bildiğim mısralarla eşleştirmek, sevdiğim şarkılarla türkülerle aynı hizaya getirmek istiyorum. Kulaklarımda Özdemir Erdoğan'ın sesi: 

Baharda kuşlar gibi geldin kondun dalıma 

Susamıştım sevgiye çiçekler sundum sana 

Ve gönlümden dilime dökülüveren bir Karacoğlan şiirinden mısralar: 

Bülbül ne yatarsın, bahar erişti? 
Ulu sular bulandığı zamandır. 
Kat kat olup gül yaprağa karıştı, 
Yine bülbül kul olduğu zamandır. 
 
Yine bahar oldu, açıldı güller, 
Figana başladı yine bülbüller. 
Başka bir hâl olup açtı sümbüller, 
Âşıkların del'olduğu zamandır. 

Nasılda  yakışıyorlar bahar ve şiir birbirlerine. Kışın bağrından çıkan bahar gibi, şehrin caddelerinden kaçmak istiyorum dağların yamaçlarına. Ellerimde erguvan demeti, gözlerimde yalnız toprakla birleşen bir ufuk... Türküler söylemek istiyorum kuşlara vokal olsun diye: 

Bahçalara geldi bahar 

Yeşil halı serdi bahar 

Gel dedim gelmedin yar 

Gelmedin yar 

Aşkı, sevdayı hatta hasreti bile kendi rengine boyayan bahar, tut ellerimden götür beni masallar ülkesine. Sahi Kaf Dağı'nda nasıl yeşerir bahar? Orada nasıl açar güller? Nasıl öter bülbüller? Nasıl uçar kuşlar? Bugün renklerin içine akmak, göklerin ötesine çıkmak ve bütün hasretlerimi yakmak istiyorum, alev alev şu baharda. 

İmkansız şey 
Şiir yazmak, 
Aşıksan eğer; 
Ve yazmamak, 
Aylardan nisansa… 

Şiir yazmak değil, şiir olmak istiyorum bugün. Bütün kızlar kara gözlerle baksın, bütün çiçekler erguvan açsın ve bütün kuşlar serçe olsun bugün. Zira kara gözlü kızlardadır aşkın en koyusu, erguvanların her yaprağı kalp şeklindedir ve en çok serçeler hak eder baharı sadakatleriyle... 

Mevsim bahar olunca 

Aşk gönüle dolunca 

Sevenler kavuşunca 

Yaşamak ne güzel 

Orhan Gencebay çıkıversin karşıma eski bir Yeşilçam filminden, çiçekli kırlarda ağır çekimde birbirlerine koşsunlar Perihan Savaş'la...  Ve Ferdi Tayfur: 

Çiçekler açsın  

Böcekler ötsün 

Kırlarda sevgililer 

Elele olsun 

Diyerek Necla Nazır'ın gözlerine baksın kalsın... 

Bahar, bildiğim bilmediğim bütün yollardan yürüsün içime. Yakışsın gözlerimin rengine, tutuşsun gönlümün yangınından bütün renkleriyle gökkuşağı. Savrulsun al basmalı entarilerindeki etekleri yörük kızlarının... Karacoğlan'a emmi diyen kız yoluma çıksın, üzsün beni de bir sözüyle. Veysel gibi kör etsin gözümü bir çiçek, gönül gözümü açsın... Turgut Uyar'ın Göğe bakma durağında bir ömürlük mola vereyim sonra... Leylekleri göreyim havada, dönüp serçelere "bakın dönüyor vefasızar" diye şikayet edeyim şakacıktan... 

Sevgi çiçeklerinden taç yapayım kalbimin üstüne. Bulutları pembeye boyayım, dağları çam yeşiline. Patikalardan yürüyüp geçsin kıl keçiler, ardında oğlaklarıyla. Kurusun geçen güzde kuruyan yapaklar gibi, yeryüzünü kana boyayan cani adamlar, çocuklar ölmesin bu baharda. Evsiz kalmasın insanlar, birilerinin hırsı yüzünden. Silahlar ateş almasın, bombalar kuş olup uçup gitsin yokluğun göğüne. Umutlar yeşersin sevgi dolu yüreklerde... Sevdanın mevsiminde takılıp kalsın takvimler. Bu bahar gamlı çocuk yüzlerinde açtırsın çiçeklerini ve insan olalım, ihsan olalım, islam olalım. 

Gönlünüz sevgi açsın, sevgiyle kalın.