Muzaffer Tulukcu

Muzaffer Tulukcu

Şifa ararken sakat kalmak

Bir yerimiz ağrıdığı zaman, aklımız oradadır. Her işin başının sağlık olduğunu hepimiz biliriz. Sağlıksız insan için hiçbir şeyin tadı yoktur. Bazı hastalıkların veya aksaklıkların ıstırabına dayanmak da mümkün değildir. İşte bunlardan biride bel ağrısıdır.

Hastalığından muzdarip olan bazı insanımız bazen ne yaptığını bilmez. İşin ehli dururken, biçare olunca yanlış adreslerin kapısını çaldığı da olur.

   İşte size bu yazımda böyle bir konuyu aktaracağım. İşimin gereği her zamanki gibi Tapu dairesine uğradığım bir gün çok az tanıştığımız, karşılaştığımız zaman yalnızca selâmlaştığımız memurlardan Ermenekli Muhammed Burçaklı kardeşimizin yürüyüşü dikkatimi çekiyor, ‘geçmiş olsun’ sözümüzle bir dokun bin ah işit misali Muhammed bize içini açınca konuya vakıf olup üzülüyoruz.

   Ermenekli Mustafa Burçaklı kardeşimiz, önce ağır bir yük kaldırması nedeniyle belini incitiyor, dayanılmaz ağrılar nedeniyle bir arayış içine giriyor. Ankara Güven Hastanesi’ndeki bir profesöre özel muayene, 15 gün yatak istirahatı, geçmeyince ameliyat diyorlar, düşüneyim karar vereyim derken, sonunda bir tavsiye üzerine Beyşehir ilçemizin K….. kasabasındaki halk tabiriyle KARA DOKTOR Hüseyin Ü’ye ulaşıyor. O yörede ve Konya’da birçok kişi Hüseyin Ü’nün rahmetli babasından şifa bulmuş ve iyileşmiş ünü çevreye yayılmıştır.

muzaffer-tulukcu.jpg

Hastamız gider ve Hüseyin Ü’nün önüne yatar, gerekli çekme babadan görme usuller uygulanır, hastamız Konya’ya döner ama ne çare eskisinden daha kötü olur, şifa bulacağım derken derdi artar, ıstırapları dayanılmazdır. Hepimizin bildiği bir söz, “Yarım hoca dinden, yarım doktor candan, yarım teknik adam maldan eder” misali Burçaklı tabiri caizse canından olmuştur. Dünyada malum en uzun eğitim gören mesleklerin başında tıpçıların geldiği muhakkak. Çoğu meslek 4 yıllık eğitim sonunda mezun olurken, Tıpçılar daha uzun yıllar okuduğu gibi, asistanlıkları süresince ustaları doçent ve profesörlerin kontrolünde çıraklıklarını ve kalfalıklarını yaparak insan sağlığında yetkili duruma gelebilmektedir.

   Oysa alaylı olarak yetişenlerde durumun farklı olduğunu hepimiz biliriz. Çevresinden veya babasından, annesinden gördüğünü biraz da özel becerisi ile hastaların üzerinde uygulayıverirler. İlk yıllarındaki tedavilerindeki başarısızlık oranı çok yüksektir. İlerlemiş yıllarda yaptıklarından şifa bulanlar olabilir ama acemiliklerini bir çeşit insanımızı deneme tahtası yaparak atlatırlar. İşte Ermenekli Muhammed Burçak kardeşimiz de bunlardan biri şifa ararken evde apalamak zorunda kalıp, ne ıstırap çektiğimi ben bilirim diyenlerden biri.

   Eğitimsiz, demir ustası, sanatçı, sporcu, öğretmen, kaportacı hele hele doktor olunmaz. İnsan canı bu kadar ucuz da değil. 15 yılı aşkın eğitim yapan doktorlar bile bazen çaresiz kalır. Eğitim görmeyen Kara Doktora tabi olup canımızdan olmayalım.

   Bizden hatırlatması.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.