ESKİŞEHİR (AA) - DENİZ AÇIK - Eskişehir'in Mihalgazi ilçesindeki bir sera içinde bulunan iki mezar, çalışanları ve görenleri şaşırtıyor.

Seranın sahibi Emre Emirler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, annesinin anneannesi Selime Dönmez ile eşi Aziz Sönmez'in yıllar önce ailelerine öldükten sonra kendilerine ait tarlaya defnedilmelerini vasiyet ettiklerini söyledi.

Selime Dönmez'in 1974'te, Aziz Dönmez'in ise 1977'de yaşamlarını yitirdiklerini belirten Emirler, vasiyetleri üzerine Sönmez çiftinin tarlalarına defnedildiklerini anlattı.

Yıllar sonrasında miras yoluyla tarlanın kendisine kaldığını ifade eden Emirler, şöyle devam etti:

"İlçede seracılık yaygınlaştı. Bunun üzerine tarlada seracılık yapmaya başladım. Mezarları seranın dışında bırakmayı ve başka yere taşımayı düşündük. Daha sonra rahatlarını hiç bozmamaya karar verdim. Üstlerini serayla kapattım. Mezarların bulunduğu alana ekim yapmıyorum. Onlar ebedi istirahatgahlarındayken biz de tarımla uğraşıyoruz."

- "İşçiler korkup, kaçtı"

Emirler, seraya her geldiğinde mezarların başında dua ettiğini vurguladı. Seranın içindeki mezarların insanlara ilginç geldiğini dile getiren Emirler, "Bazı vatandaşlar geliyor ve fark ettiklerinde korkarak kaçıyorlar. Domates toplamak için işçi tutmuştuk. Toplarken mezarların başına geldiklerinde kaçmaya başladılar. Bir hayvan çıktığını sandım. Daha sonra durum anlaşılınca onlara korkmamaları gerektiğini söyledim." diye konuştu.

- "Serada mezarları görünce korktum"

Serada çalışan işçilerden Yaşar Açık, ilk iş gününde büyük bir şaşkınlık yaşadığını söyledi. Yabancı otları temizlediği sırada serada iki mezarı gördüğünü anlatan Açık, şunları kaydetti:

"Patronum şaşkınlığımı anlamış olacak ki bana 'Korkma' dedi ama ben yaklaşamadım. Seranın içinde mezarları görünce çok korktum ve çok şaşırdım. Bu sebeple mezarların etrafını sera sahibi temizledi ben fazla yaklaşamadım. Mezarların etrafından çıkan dal ot ve benzeri atılacak çöpleri seranın içerisinden dışarı atmamı istedi. Ben de 'Oraya gelemem, sen otları benim yanıma kadar getir. Ben buradan dışarıya taşıyayım' dedim ve öyle yaptık. O benim yanıma kadar taşıdı, ben de seradan dışarı attım ancak sonradan alıştım."

AA