Yaklaşık 5 yıl emek verilerek 60 parçadan oluşturulan kıyafetlerle ilgili bilgi veren Konya Olgunlaşma Enstitüsü Müdiresi Zerrin Kırtıl, Konya’nın, Selçuklu’ya Başkentlik yapması nedeni ile Selçuklu eserlerinin tema olarak seçildiğini söyledi.

Anadolu ve çevresinde yaşayan, Anadolu Selçuklu dönemi ustalarının güçlü kültür mirasını alarak, farklı bir yorumla ve yeni üslupla oldukça değişik bir tarz oluşturduklarını belirten Kırtıl, ortaya çıkan koleksiyonun okulun tüm atölyelerinde işbirliği yapılarak meydana çıktığını belirterek, “Deri, ipekli, yünlü kumaşlar ve okulumuzda üretilen keçe üzerine hazırlanan özgün Selçuklu motifleri el nakışı ve sanayi nakışı makinesinde, işlemelerin yapılması, el sanatları atölyelerinde baş, takı gibi aksesuarları, kadınların dili olan oyalar ile süslemelerin yapılması ve giyim atölyemizde son halini alarak kadın ve erkek kıyafetlerinden oluşan zengin bir koleksiyon hazırlandı” dedi.

Ortaya çıkarılan koleksiyonda ilham alınan eserler ile ilgili bilgiler veren Konya Olgunlaşma Enstitüsü Müdiresi Zerrin Kırtıl, şunları söyledi: “Özellikle Mevlâna Müzesi’nin sembolü olan Kubbe-i Hadra ve Konya’nın simgesi olan çift başlı kartalın kullanıldığı koleksiyonumuzda, Sahipata Müzesinde bulunan mavinin tonlarını anlatan çiniler, Beyhekim Mescidi’nin ahşap pencere kanadındaki Rumili örnek, İnce Minare’nin taç kapısındaki bezemelerin her bir parçasındaki ayrıntı, Aleaddin Camii tavan ve mihrap çinileri, Eşrefoğlu Camii kubbe, mihrap kapısındaki zarif ahşap süslemeler, Kubadabad Sarayı’nı süsleyen çini örnekleri, Sırçalı Medrese’nin tuğla işçiliği, kitap kapaklarındaki şemseler, sekiz ve oniki kollu Selçuklu yıldızları, Etnoğrafya ve Koyunoğlu müzelerindeki eserler, Selçuklu dönemi çini desenleri, sandıklardaki eski işlemeler, kıyafetler, geometrik ve Rumi motifli ahşap işleri, hamam, çeşme gibi Anadolu Selçuklu eserlerini anlatan tüm objelerdeki en küçük ayrıntılar bizlere yol göstermiştir” dedi.