Toplantıda gündemdeki ekonomik ve siyasi gelişmeleri değerlendiren KTO Başkanı Selçuk Öztürk, Merkez Bankası’nın ekonomiye zarar gelmeden daha hızlı müdahalede bulunarak tedbir alması gerektiğini söyledi. Oda faaliyetleri hakkında bilgi veren Öztürk, KTO Karatay Üniversitesi’nin yüzde 65 olan doluluk oranını iki yıl gibi bir sürede yüzde 100’e yaklaştırdıklarını belirtti.

Konya Ticaret Odası Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısı, KTO Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Ahmet Arıcı’nın yönettiği toplantıda KTO Başkanı Selçuk Öztürk, Oda faaliyetleri ile gündemdeki konuları değerlendirdi. Konuşmasına 7 Temmuz tarihinden gerçekleşen terör saldırılarında şehit olan güvenlik güçleri mensuplarına Allah’tan rahmet yakınlarına ve milletimize başsağlığı dileyerek başlayan Başkan Öztürk:

“7 Haziran milletvekilliği genel seçimleri sonucunda; dört partinin Meclis’e girdiği, seçimlerde tek başına iktidarın mümkün olmadığı bir tablo ortaya çıkmıştı. Bu sonuçla birlikte seçimin kaçınılmaz olacağı ilk günden itibaren görülüyordu. 1 Kasım seçimleri ile Türkiye’nin daha sağlıklı bir parlementoya ve daha sağlıklı, istikrarlı bir hükümete sahip olacağına inanıyoruz. Türkiye piyasaları özellikle son bir aydır dışarıda ve içerde eş zamanlı olarak başlayan bir fırtınanın etkisi altında hareket ediyor. Gelişmekte olan ülkelerden geçmiş 13 ayda yaşanan çıkış 1 trilyon doları aşarak küresel krizdeki seviyelere yaklaştı. Türkiye bu küresel dalgalarla siyasi istikrarı sağlayamadığı bir ortamda karşılaştı ve ülkemizde yaşanan siyasi belirsizlik ve terör olayları bu dalgalar üzerinde çarpan etkisi yarattı. Bunun sonucunda TL’deki değer kaybı diğer ülkelere göre daha yüksek oldu. 20 Ağustos tarihinde TCMB'nin kısa vadeli faizleri sabit tutmasının ardından dolar 3.00 liraya kadar çıkarak rekor kırmıştır. 2015 yılının başından bu yana TL’deki değer kaybı yüzde 22 olurken, bir önceki yılın Ağustos ayından bugüne kadar değer kaybı ise yüzde 36 olarak gerçekleşti. Böylece Türkiye, gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya’dan sonra parası en çok değer kaybeden ikinci ülke olmuştur. TL’nin son bir ayda değer kaybının büyük kısmı küresel piyasalardaki hareketlenmelerdir. Siyasi belirsizliğin TL’nin değer kaybındaki oranı yüzde 10-12 civarındadır. Türk Lirası’nın dolar karşısında değer kaybetmesi özel sektörü olumsuz etkilemektedir. Türkiye’nin toplam dış borcunun yarısının şirket ve bankalara ait olduğu düşünüldüğünde, liradaki zayıflamanın reel sektördeki üretim maliyetleri ve borç çevirme üzerinde yapacağı olumsuz etki daha net görülebilir. Bu nedenle, talebin daraldığı ve borçların arttığı bir ortamda finansal erişim zorluğu yaşanmaması içi tedbir alınmalıdır. Kamu ve özel bankaların şirketlerimize karşı daha pozitif pozisyonda durmaları gerekmektedir. Burada önemli olan kurda istikrarın sağlanmasıdır. Bunu sağlamak için Merkez Bankasının elinde pek çok araç vardır. Merkez Bankası’ndan beklentimiz ekonomimize zarar gelmeden daha hızlı müdahalede bulunması ve tedbirleri almasıdır” dedi.

Toplantıda Oda faliyetleri hakkında bilgi veren Başkan Öztürk, 6-16 Temmuz 2015 tarihinde KTO Karatay Üniversitemizin 6 fakülte ve 2 yüksekokul olmak üzere toplam 21 bölümüne tercihler alındı. Bizim için tercih dönemi çok başarılı geçti. İlk tercihlerde yüzde 96 doluluk oranına ulaştık. İkinci tercihlerle birlikte bu oranı yüzde 100’e çıkaracağız. İki yıl içinde yüzde 65 olan doluluk oranını yüzde 100’e çıkarmak büyük bir başarıdır. Bir diğer başarımız da ilk 100’den 2 öğrenci ve ilk 10.000’den 33 öğrenci aldık. Gelecek yıllarda hedefimiz tüm kontenjanımızı ilk 200.000’den öğrencilerle doldurmaktır” dedi.   

Meclis toplantısına konuk olan Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Selçuklu İstihdam Merkezi projeleri hakkında Meclis üyelerine bilgi verdi. Altay, “SİM adıyla hizmet vermeye başlayan Merkezimizde iş arayan hemşerilerimizle işverenleri buluşturuyoruz. Bununla birlikte işsizlere istihdam kaynaklı meslek edindirme eğitimleri verip meslek sahibi yaparak, işe yerleşmelerine imkân sağlıyoruz. Konya Türkiye’nin en düşük işsizliğine sahip olması, şehrmizde iş bulamamaktan ziyade iş beğenmeme sorunu yaşanıyor olması bu projemiz için en büyük dezavantaj. Bu noktada özel sektör temsilcilerimizin desteğini bekliyoruz. İşverenlerimizin iş gücü taleplerini merkezimize yönlendirmelerini istiyoruz” dedi. Konuşmasının ardından Altay meclis üyelerinin sorularını cevaplandırdı.