Selçuk Es Efsanesi, Hayatı, Eserleri ve Anıları… -10-

O anda yukarıdan aşağıya ifade etmeye çalıştığım korkunç olayı aynı heyecanla anlattı.

Yalnız bir açık kapı var, o da sensin’ dedi.

Ben hemen eve gideyim az sonra sen bize gel Emine Hanım seni kırmaz ancak o şekilde izin verir bana’ dedi.

Öyle de yaptık. İşi tatlıya bağladık. İkinci gün hazırlıklar tamamlandı. Misafirlerimiz enstrümanları ile geldiler.

Akşamın olmasıyla birlikte Feyzi Halıcı’nın HOŞGÖR kebapçısından gönderdiği nevaleler bütün azameti ile gelmeye başladı. Akortlar tazelendi. Mazhar Hocanın Mengene Yöresi’ndeki bağ evinin duvar yastıkta yer minderli, sobalı, manzaralı geniş salonlu malikanesinde yerlerimizi aldık. Misafirlerimiz arasında musikiye ve muhabbete meraklı kimseler de vardı. Misafir sanatçılar bize bir sürprizde bulundular. Açılışı Konya’nın meşhur ÇUHACIOĞLU peşrevi ile başlamaları üzerine bizler de iştirak ettik. Çok usta insanların yanında falso yapmamaya dikkat ettik. Onlar profesyonel biz mahalli sanatçılar olarak çabuk uyum sağlayabildik.

Konya millileri üzerinde başka eserlere geçiliyordu. Yeni bir Türkiye geçildiğinde ilk dötlükte bizi takip ediyorlar, türkünün ikinci üçüncü bölümlerinde bizi sürükleyip gidiyorlardı.

Bu arada dinleyiciler arasında bir beyefendi var idi ki, hiç durmadan çok güzel oynuyor, en kıvrak figürlerde bile klasik Bozkır ekibine taş çıkartacak kadar mükemmel danslar yaratıyordu.

Bir an ufak bir ihtiyaç için dışarıya çıkmıştım, ne göreyim bağ evinin bahçesi inzibat askerleri ile dolu idi. Basıldığımızı zannettim. O korku ile içeriye girdim, korkudan ‘BASILDIK’ diye bağırdım.

Feyzi Halıcı bereket hemen kulağıma fısıldadı. ‘Şaşkın’ dedi. ‘Oynayan bey İkinci Ordu Kurmay Başkanı” dedi. O zaman çok rahatladım.

İşte böylesine kaliteli bir ortamda saat sıfır iki oluvermiş. Emine Hanıma söz vermiştim. En geç saat bire kadar izin almıştık. Selçuk Bey’e yavaşça seslendim. ‘İzin bitti, kalk gidelim’ dedim. 

Kafasını salladı, “Bu muhabbet bırakılıp gidilmez, gitmem” dedi.

Ve devam etti.

“Ben Emine Hanım’a bir oyun düşündüm. Korkma” dedi.

Zaten dağılma zamanı gelmişti, öyle de oldu.

Benim arabam ile Türbe önüne yaklaştığımızda Emine Hanım’a hazırladığı oyunu anlattı.

“Evin kapılarının menteşelerini yağladım, hiç korkma gıcırdamaz, o şimdi uyuyor yatak odasındaki sallama saati iki saat geri aldım, sen müsterih ol” dedi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.