Şekerci Cinayeti Sanıklarının Tahliye Talebine Ret

Şekerci Cinayeti Sanıklarının Tahliye Talebine Ret

Şekerci Cinayeti Sanıklarının Tahliye Talebine Ret

KONYA'da 15 yıl önce boğularak öldürülen ve tarlada şeker çuvalı içinde cesedi bulunan o dönem 29 yaşında olan şekerci Sezai Çakar'ın, katil zanlıları lokum satan Hazmi Dağ (61) ile yeğeni Celalettin Dağ'ın (41) 'kasten adam öldürme' suçundan yargılanmalarına devam edildi. Sanıkların avukatının somut delil olmadığı ididasıyla yaptığı tahliye talebi mahkeme tarafından reddedildi.

Konya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'ne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, 8 Şubat 2003 tarihinde merkez Selçuklu ilçesi Sille Ak Mahallesi Hakça Sokak'taki boş tarlada, şeker çuvalının içinde cesedi bulunan şekerci Sezai Çakar'ı öldürenlerin yakalanması için 2018 yılının başında yeniden çalışma başlattı. Çakar cinayetini çözmek için oluşturulan özel ekip, olay tarihinde ele geçirilen delilleri ve alınan ifadeleri inceledi. Çakar'ın yakınlarıyla yeniden görüşmeler yapılırken, şeker sattığı esnaf incelemeye alındı. Özel ekip, yaptığı araştırmada, Çakar'dan sürekli şeker satın alan lokum üreticisi Recep Dağ (66), oğlu Celalettin Dağ ve kardeşi Hazmi Dağ'a ait şirketin, o dönem aşırı borç dolayısıyla esnaftan şeker alamayarak, iflas ettiğini tespit etti.

RUSYA'YA GİTMİŞLER

Polis ekipleri, şüphelerini Dağ ailesi üzerinde yoğunlaştırdı. Ekipler, cinayetin işlendiği gün Recep Dağ'ın Bursa'ya lokum satmaya gittiğini, oğlu Celalettin ile kardeşi Hazmi Dağ'ın Konya'da olduğunu; ancak cinayetten kısa süre sonra Hazmi ve yeğeni Celalettin Dağ'ın önce Bursa'ya oradan da Rusya'ya gittiğini saptadı.

Amca- yeğenin Rusya'da 5 yıl kalıp, yurda tekrar döndüğü belirlendi. Ekipler, olay günü Recep Dağ'ın kardeşi Hazmi ile 18, oğlu Celalettin'le de 15 defa telefonla görüştüğünü, sonraki süreçte ise telefon görüşmelerinin azaldığını tespit etti. Recep Dağ'ın yine aynı gün 5 kez '155 Polis İmdat' hattını aradığı da  belirlendi.

VADELİ ŞEKER SATMADIKLARI İÇİN ÖLDÜRMÜŞLER

Polis ekipleri, 9 Nisan günü düzenlediği operasyonla Recep Dağ, oğlu Celalettin Dağ ve kardeşi Hazmi Dağ'ı yakalayıp, gözaltına aldı. Recep Dağ, emniyetteki sorgusunun ardından cumhuriyet savcılığının talimatıyla serbest bırakıldı. Hazmi ve yeğeni Celalettin Dağ ise emniyetteki sorgusunda, Sezai Çakar'ı kendilerine vadeli olarak şeker satmadığı için öldürdüklerini itiraf etti. Hazmi Dağ, polisteki ifadesinde, "Recep Dağ, lokum satmak üzere Bursa'ya gitti. Biz de yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle üreteceğimiz lokumlara şeker temin etmek üzere Sezai Çakar'ın iş yerine gittik. Kendisinden vadeli olarak şeker istedik. Çakar, bize 'Siz zaten bataksınız, ben peşin parayla çalışıyorum. Size vadeli olarak şeker veremem' dedi. Bunun üzerine tartışma çıktı. Tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Sezai Çakar, başına aldığı ağır darbeler sonrası bayıldı. Sezai, yerdeyken, boğazına ip geçirip, onu boğduk. Soluğu kesildikten sonra yakalanmamak için şeker çuvalı taşıyormuş gibi ayaklarına ve başına çuval geçirerek, minibüse bindirdik. Daha sonra cesedi boş bir tarlaya attık" diye konuştu. Hazmi Dağ ve Celalettin Dağ, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Recep Dağ da polisteki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

POLİSTEKİ İFADEMİ KABUL ETMİYORUM

Tutuklu Hazmi Dağ ve yeğeni Celalettin Dağ'ın Konya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kastan adam öldürme' suçundan yargılanmalarına devam edildi. Duruşmada tanık olarak dinlenen Recep Dağ, cinayet günü polisi 5 kez aramasının nedeninin kaza yaptığını ve yardım istemek için aradığını ileri sürdü. Dağ, ifadesinde "Poliste verdiğim ifademi kabul etmiyorum. O ifademi baskı altında verdim. Ben o dönem çalıştığım şirketin aracıyla Bursa'ya gitmek üzere yola çıktım. Kış günü olduğu için arabayı kaydırıp, kaza yaptım. Polisi yardım istemek için 5 sefer aradım. Ancak polise bir türlü ulaşamadım. Benim bu aramalarım cinayeti itiraf etmek olarak söylendi. Ben sadece kaza için yardım istedim. Benim Sezai ile bir alışverişim olmadı. Olay günü kardeşimi ve oğlumu müşterilerin isimleri ve adreslerini sormak için aradım. Konuşmalarda Sezai ile ilgili birşey geçmedi. Bayramda alacaklılardan kaçmak için, bizi rahatsız etmesinler diye dünürümde kaldım. Suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.

AVUKATLARI TAHLİYE TALEP ETTİ

Duruşmada Hazmi ve Celalettin Dağ'ın avukatları, hiçbir somut delil olmaması nedeniyle sanıkların tahliyelerini talep etti. Avukatlar yaptıkları savunmada, "Dosya ile ilgili hiçbir somut delil yok. Yargıtay'ın daha önceki kararlarını göz önüne alarak sanıkların tahliye edilmesini istiyoruz. Sanıklar baskı altında ifade vermişler. Beyanlarının dışında bir delil yok. Sanıkların çalıştığı firmanın şeker alışverişini firma kendisi yapıyormuş. O nedenle veresiye şeker sebebiyle sanıkların Sezai Çakar'ı öldürmesi için hiçbir sebep yok. Sezai Çakar'ın öldürülüş biçimi ve sanıkların polisteki ifadeleri de birbirini tutmuyor. Recep Dağ ise ifadelerde geçtiği gibi cinayeti itiraf etmek için değil, kaza yaptığı için polisi aramıştır. Hiçbir somut delil olmadığı için sanıkların tahliyesini talep ediyoruz" dedi.

Mahkeme heyeti, savunmalarının ardından sanıkların tutukluluk halinin devamına Recep Dağ'ın olay günü 155'i aramasına yönelik konuşma dökümünün Balıkesir Emniyet Müdürlüğü'nden istenmesine karar verdi.

Duruşma, sanık ve tanıkların dinlenmesinin ardından ileri bir tarihe ertelendi.