Şeker hastası kızın ölümü davası

Şeker hastası kızın ölümü davası

Büyükçekmece'de 20 yaşındaki Kübra Hıracı'nın ölümüne ilişkin biri tutuklu 3 sanığın yargılandığı davada, cumhuriyet savcısı mütalaa verdi - Mütalaada, 3 sanığın "nitelikli cinsel saldırı", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "yardım veya bildirim yükü

İSTANBUL (AA) - Büyükçekmece’de 20 yaşındaki şeker hastası Kübra Hıracı'nın ölümüne ilişkin biri tutuklu 3 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Caner Baysan ile tutuksuz sanık Doğanay Baysan ve suça sürüklenen çocuk İ.B. katıldı.

Cumhuriyet Savcısı Engin Oğur, esas hakkındaki mütalaasında, Düzce'de yaşayan Kübra Hıracı ile İstanbul'da yaşayan sanık Caner Baysan’ın 2 haftalık süreçte telefonla ve yüz yüze görüştüğünü, daha sonrasında aralarında duygusal bağ oluştuğunu aktardı.

Hıracı'nın 22 Aralık 2016’da sanık Caner Baysan’ın yanına gittiği ve ikilinin araçta alkol almaya başladığı belirtilen mütalaada, daha sonra İ.B. ve Doğanay Baysan’ın da yanlarına geldiği bilgisi verildi. Grubun birlikte içki içtiği, ardından günlük ev kiralamak için Uçurtma Sokağı’na gittikleri ifade edilen mütalaada, Kübra Hıracı’nın araçta baygın vaziyette bulunurken, Baysan ve İ.B'nin Kübra Hıracı adına oda kiraladığı kaydedildi.

Mütalaada, sanıkların baygın Hıracı'yı araçtan indirdiği, sanık Baysan’ın, Hıracı'yı sırtına alarak pansiyona soktuğu, odanın kapısını İ.B'nin açtığı, hemen arkasından da Doğanay Baysan’ın Hıracı'ya ait telefon ile çantayı getirdiği ve daha sonra İ.B. ile Doğanay Baysan’ın odadan çıktığı anlatıldı.

Odada sanık Caner Baysan ve Kübra Hıracı’nın kaldığı bildirilen mütalaada, 23 Aralık 2016’da İ.B’nin sabah yeniden odaya girdiği, daha sonrasında çıktığı, aynı gün öğleden sonra İ.B'nin yeniden pansiyona geldiği ve sanıkların hastaneye götürdüğü Hıracı'nın hayatını kaybettiği belirtildi.

Mütalaada, otopsi raporuna göre Hıracı’nın ölümüne diyabete bağlı yüksek şeker komasıyla gelişen komplikasyonların sebep olduğu, kendisine zorla içki içirildiğine dair delil bulunamadığı, maktulün komaya girmesine neden olan tehlikeli davranışın meydana gelmesinde sanıkların kusursuz oldukları kaydedildi.

Sanıkların kusuru olmaksızın komaya giren, kendini idare edemeyecek duruma gelen maktule hal ve koşulların elverdiği ölçüde yardım etmedikleri gibi durumu derhal ilgili makamlara da bildirmediklerine dikkat çekilen mütalaada, kendini savunamayacak durumda bulunan Kübra Hıracı’ya karşı cinsel saldırının gerçekleştiğinin de sabit olduğu savunuldu.

Mütalaada, sanık Caner Baysan’ın "nitelikli cinsel saldırı", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi" suçlarından 33 yıla kadar, sanık Doğanay Baysan’ın "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna yardım etme" ve "yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi" suçlarından 8 yıla kadar, suça sürüklenen çocuk İ.B'nin de "yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi" suçundan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Savcı, İ.B. hakkında "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" ve "nitelikli cinsel saldırı suçlarına yardım" konusunun değerlendirilmesi için de suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

Söz verilen tutuklu sanık Caner Baysan, elinden ne geliyorsa yaptığını, Kübra Hıracı’nın şeker hastası olduğunu bilmediğini ifade ederek, "İçtiği alkolün kaçak olduğunu düşündüm. Ben Kübra’yı seviyordum. Evlenecektik. Tahliyemi ve beraatime karar verilmesini talep ediyorum." diye konuştu.

Sanık avukatları, mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre istedi.

Mahkeme, tutuklu sanığın bu halinin devamına hükmederek, sanık avukatlarına son savunmaları için süre verip duruşmayı erteledi.


Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :