HİSDER’de “Hükümetlere ve Orduya Kurulan Küresel Tuzaklar”ı anlatan Emekli Astsubay Bahri Kılınçel, “Paralel Yapının arkasında Amerika var, İsrail var. Bu güçlü yapıyla topyekûn mücadele şart” dedi

Kısa adı HİSDER olan Hikmet, İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki Cuma Sohbetleri’nde “Hükümetlere ve Orduya Kurulan Küresel Tuzaklar” anlatıldı. Konuşmacı Emekli Kıdemli Astsubay Bahri Kılınçel, Selçuklu Belediyesi Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen sohbette, Türk Deniz Kuvvetleri’nin en son baskına 11 Şubat 2011’de Beşiktaş Adliyesi’nde uğradığını ifade ederek başladığı konuşmasında özellikle Amerika’da konuşlu, dini motifli küresel bir çete tarafından TSK ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine kurulan tuzakları dile getirdi. FETÖ’den “Bu küresel ve aynı zamanda terör ve casusluk örgütü olan küresel çete devletin işleyişini sarsmış, bütün kurumlarına sızmış ve bütün devletin her kurumunu dinlemiş, arşivlemiş, en gizli operasyonların ses kayıtlarını yapmış, devletin gizli belgelerini sarsmış ve aynı zamanda satmış, yayınlamış ve onun dışında da Türkiye Cumhuriyeti’nde en fazla oy almış bir iktidara karşı kafa tutmuş bir örgüt” olarak bahseden emekli Astsubay Bahri Kılınçel, “1974 Kıbrıs Çıkartması ve Amerikan ambargosundan sonra Türkiye’nin deniz donanmasına ağırlık verdiğini belirterek “Donanmamızın gücü küresel güçleri çok rahatsız etti. Yerli işbirlikçi bulalım, dini motifli bu işbirlikçiler 2008 yılında başladılar TSK’yı ve donanmayı yıpratmaya. 11 Şubat 2011 tarihinde Beşiktaş Adliyesi’nde Türk Donanmasını tutukladılar. Bu küresel işbirlikçi çete donanmanın gelecekte 30 yıllık A Takımını tutukladılar. O dönemde Akdeniz’deki tatbikata gönderilecek deniz komutanı bulunamadı. Bu küresel çete o dönemde iktidarı da etkilediler” dedi.

TOPYEKÛN MÜCADELE DİLMELİ

 “Amerika’ya ve İsrail’e bağlı olan Paralel Yapı’yla başta iktidar olmak üzere, bütün resmi kurumlar, belediyeler, STK’lar ve herkesin mücadele etmesi gerekiyor. Paralel Yapı’nın arkasında Amerika var, İsrail var” diyen Kılınçel, “Paralel Yapı asla mücadeleyi bırakmayacaktır. Bu konuda herkesin mücadele etmesi gerekiyor. CHP ve MHP hâlâ Paralel Yapı’nın tehlikeli olduğunun farkına varamamıştır. Yeri geldiğinde paralel yapının elemanlarının mahkemelerde avukatlığını yapmakta, aynı zamanda paralel yapının argümanlarına destek vermektedirler. Bu yapıyla mücadele Ak Parti’nin kavgası asla değildir.  Bu ülkenin akıbetinin sorunudur. Polisinin sorunudur, ordunun sorunudur, üniversitesinin sorunudur. Halkın sorunudur. Partilerin, derneklerin ve herkesin sorunudur.” dedi.

Adana’da durdurulan TIR olayında asıl hedefin MİT Başkanı Hakan Fidan olduğunu ve haince yapılan bu olayın arkasında paralel yapı ile yabancı istihbarat örgütlerinin de olduğunu söyledi.

KONYA’DAKİ PARALEL YAPI

Bir dönem Konya’da emniyet müdürlüğü yapan Salih Tuzcu’nun özel olarak yetiştirilmiş paralelin bir numaralı adamı olduğunu, Zübeyir Kındıra tarafından yazılan Fethullah’ın Copları adlı kitapta yazılı olduğunu kaydeden Kılınçel, Mevlâna Üniversitesi’ne arazinin nasıl verildiğini, kaçak yurdun nasıl yapıldığının sorgulanması gerektiği üzerinde durdu. Bu arada Okyanus Şirketine yönelik operasyondan da bahseden Kılınçel, Okyanus Gurubu’nun Malî Danışmanı SSK eski il Müdürü Arif Aytürk’ü canlı şahit olarak gösterdi. Hain işbirlikçi paralel örgütün Arif Aytürk’i Atatürkçü Düşünce Derneği Konya Şube Başkanı olduğu için tutukladıklarını kaydeden Kılınçel, bu hain paralel örgütün artık Türkiye’den kökünün kazınarak silinmesi gerektiğini söyledi. Kılınçel ayrıca, Salih Tuz döneminde Konya’daki polislerden adam başına 60 TL toplandığını da kaydetti. Kılınçel, 17 Aralık’ta başlatılan operasyonda Şeb-i Arus töreninde Başbakanın yaptığı konuşmaları da paralelcilerin, kendilerine verdikleri şifreli telefonlarla dinlediklerini ifade etti.

PARALEL SAVCIYA SORUŞTURMA

Bir soruya karşılık olarak her ülkenin bir derin devleti olduğunu ifade ederek “Her ülkenin ‘üst akıl’ dediğimiz bir derin devleti vardır ve olmalıdır” diye cevap veren emekli Astsubay Bahri Kılınçel, paralel yapıyla mücadelede Hükümetin başarılı olacağını zannetmediğini, bu yapının hâlâ güçlü olduğunu ifade ederek “Konya’daki Paralelin savcısına daha 10 gün önce soruşturma çıkabildi. Mücadelede çok daha hızlı hareket edilmeli ve belediyeler, paralel yapının elemanlarını Konya’ya hâla konferansa çağırılıyorsa, paralelin insanları hâlâ danışman olarak görevlendiriliyorsa başarılı olunması mümkün değildir. Halk paralel yapının zararları konusunda bilgilendirilmeli. Türkiye’deki muhafazakâr çevrenin daha henüz bu yapının ne kadar tehlikeli olduğunu anladığını zannetmiyorum. Paralel yapı asla mücadelesinden vazgeçmeyecektir. Çünkü arkasında Amerika var, İsrail var. Bu yapıyla topyekûn mücadele edilmeli. Belediyeler, üniversiteler ve bilhassa gençler bu yapı hakkında bilgilendirilmelidirler” diye konuştu.

HİMMET PARALARI YAHUDİ DERNEKLERİNE…

Okyanus Gurubuna yapılan operasyonla ilgili bir soru üzerine Konya SSK Eski İl Müdürü Arif Aytürk ise, Konya’da toplanan himmet paralarının akıbetiyle ilgili çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Aytürk, “Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi görülen davanın kayıtlarında, MASAK Mali Araştırma Kurulu Raporu’nda da var bu bilgi. Konya’dan toplanan ve Amerika’daki Yahudi Derneklerine giden para 153 milyon dolar” şeklinde açıklama yaptı. Gülen Hareketi’nin Moon tarikatıyla benzerliğine işaret eden Aytürk, “2023’e kadar Türkiye nüfusunun yüzde 10’unu Hristiyanlaştırmak için misyonerlik faaliyetlerine ağırlık verildiğini ve merdiven altı kilise evleri açıldığını, Dinlerarası Diyalog da buna hizmet ediyor. Hareketin amacı bu” dedi. Aytürk, vatan sevgisinden, milli duygulardan sala taviz verilemeyeceğini de söyledi. Haber Merkezi Haber Merkezi